Escape Simulator 2 İncelemesi: Kaçın kaçabilirseniz!
Escape Simulator 2, bulmacalarıyla hem eğlenceyi katlıyor hem de meydan okuyor. Dracula’nın şatosundan uzay istasyonuna uzanan bu dijital kaçış odaları, sabrı ödüllendiren bir mantık zinciri sunuyor.
30 yıldır puzzle oyunlarından point & click maceralara, hatta Portal gibi zekayı zorlayan yapımlardan The Room serisinin gizemli kutularına kadar sayısız bulmaca oyunu oynadım. Bir dönem ülkemizde gerçek hayatta da olan Kaçış odası türü bence aralarında en “ego okşayan” olanı. Çünkü çözüm bulduğunuzda “Ben bu işi biliyorum,” diyorsunuz, çözemediğinizde ise oyuna değil kendinize sinir oluyorsunuz. Escape Simulator 2 de tam olarak bu duyguların üzerine oynuyor. Bazen The Witness’taki gibi durup ufka bakma isteği uyandırıyor, bazen de eski LucasArts maceralarında olduğu gibi saçma bir detayı kaçırdığınızı fark edip kendinize gülüyorsunuz. Bu oyunun, yıllardır beynimi zorlayan yapımlar arasında hem klasik hem de taze hissettiren özel bir noktaya yerleştiğini söyleyebilirim.
Escape Simulator 2 gerçekten de sizi doğrudan olayın içine bırakıyor. Oyuna ister tek başınıza ister arkadaşlarınızla girebiliyorsunuz ve karşınıza hiçbir açıklama ya da ipucu olmadan çözmeniz gereken dijital kaçış odaları çıkıyor. Özellikle de tek başınıza oynuyorsanız gözle görülür bir boşluk ve sezgilerinize güvenmeniz gereken bir alanla başbaşa kalıyorsunuz. Ancak her bölümdeki mantıksal akış o kadar iyi kurulmuş ki, bu boşluk kısa sürede keşif için keyifli bir kum havuzuna dönüşüyor.
Oyundaki kaçış odaları üç ana tema etrafında şekilleniyor: Dracula’nın şatosundan kaçış, bir uzay istasyonu ve korsanlarla dolu bir dünya. Yolculuğunuz her seferinde farklı odalara ayrılıyor ve herhangi bir hikâye yönlendirmesi olmadığı için her şey tamamen sizin keşfinize kalıyor. İlk bölüm olan Dracula’nın şatosunun avlusuna ilk adım attığınız kısa bir şaşkınlık oluyor. Boş bir avlu, açık bir fayton, garip şekilde titreyen fenerler ve tuhaf olaylara dair notlar... Ekranın köşesinde geri sayan bir zamanlayıcı tamamlanmadan kaçmanız gerekiyor.
Dracula’nın Airbnb’sinden çıkış bulamayanlar kulübü
Sonrasında yaşananlar tam anlamıyla başı kesilmiş tavuk gibi sağa sola koşuşturma hâli oluyor. Panik haliyle düğmelere basıyor, kolları çeviriyor, kombinasyon deniyorsunuz. Ancak size tavsiyem sakin olup sadece odaklanmanız olacak. Bu oyun, ne kadar uğraşırsanız uğraşın brute force yöntemine izin vermiyor. Gerçekten de her sahneyi çözmek için önce tabloyu bütün hâliyle görmek şart.