Imdb puanı düşük olsa da sinemaseverlerin çok beğendiği 30 bilim kurgu filmi

IMDb puanı görece düşük (yaklaşık 6.9 ve altı) olmasına rağmen sinemaseverler ve eleştirmenler tarafından beğenilen, zamanla "kıymeti bilinmiş" veya "kült" hâline gelmiş 30 bilimkurgu filmini listeledik. Bu filmler farklı alt türlere (psikolojik, distopik, zaman yolculuğu, uzay, yapay zekâ vs.) yayılıyor. İşte en çok beğenilen bilim kurgu filmleri:Under the Skin (2013) – IMDb: 6.3 Scarlett Johansson’lı, atmosferiyle öne çıkan deneysel bir film. Under the Skin (2013), İskoçya sokaklarında dolaşarak yalnız erkekleri cezbedip yok eden gizemli bir kadının hikâyesini anlatan sıra dışı bir bilim kurgu filmidir. Aslında insan formuna bürünmüş bir uzaylı olan bu varlık, zamanla insan duygularını ve kimliğini sorgulamaya başlar. Scarlett Johansson’un başrolünde olduğu film, görselliği, diyalog azlığı ve rahatsız edici atmosferiyle izleyiciyi derin bir varoluşsal sorgulamaya davet eder.Aniara (2018) – IMDb: 6.3 Varoluşsal kriz ve uzayda hapsolma üzerine felsefi bir İsveç filmi. Aniara (2018), dünya artık yaşanamaz hale geldikten sonra Mars’a gitmek üzere yola çıkan bir uzay gemisinde geçiyor. Ancak gemi rotasından sapınca, yolcular sonsuz boşlukta sıkışıp kalır. Başta umutlarını korumaya çalışan insanlar, zamanla bu belirsizlik ve çıkışsızlık içinde psikolojik olarak çözülmeye başlar. Film, insanlığın uzayda varoluşsal yalnızlığıyla yüzleşmesini, teknolojiye ve hatıralara tutunarak anlam arayışını çarpıcı ve şiirsel bir dille anlatır.Coherence (2013) – IMDb: 7.2 (IMDb puanı biraz yüksek ama düşük bütçesi ve sürpriz başarısıyla kült oldu) Paralel evrenler temalı, diyalog odaklı bir başyapıt. Coherence (2013), bir grup arkadaşın akşam yemeği sırasında, Dünya'nın yakınından geçen bir kuyruklu yıldızın tuhaf olaylara yol açmasıyla başlayan gizem dolu bir bilim kurgu gerilim filmidir. Gecenin ilerleyen saatlerinde gerçeklik bükülmeye başlar; paralel evrenler, çakışan kimlikler ve bilinç bulanıklığı ortaya çıkar. Karakterler, hangi evrende olduklarını ve kime güvenebileceklerini sorgularken, film izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde tutar. Coherence, düşük bütçesine rağmen zekice kurgulanmış yapısıyla, paralel evrenler temasını etkileyici biçimde işler.Timecrimes (Los Cronocrímenes, 2007) – IMDb: 7.1 Düşük bütçeli ama zekice kurgulanmış bir zaman yolculuğu hikayesi. Timecrimes (Los Cronocrímenes, 2007), sıradan bir adam olan Héctor’un, ormanda gizemli bir figürü takip etmesiyle başlayan ve zaman yolculuğuna sürüklendiği çarpıcı bir bilim kurgu gerilim filmidir. Bir laboratuvarda kendini geçmişe gönderen Héctor, olayları düzeltmeye çalıştıkça daha karmaşık bir döngünün içine düşer. Film, küçük bir zaman atlamasının bile nasıl büyük sonuçlar doğurabileceğini gösterirken, seyirciyi etik ikilemler, kader ve kontrol edilemeyen sonuçlar üzerine düşündürür. Timecrimes, sınırlı mekân ve karakterle gerilim dolu, zekice örülmüş bir zaman yolculuğu hikayesi sunar.The Signal (2014) – IMDb: 6.1 Şaşırtıcı sonuyla dikkat çeken, görsel açıdan güçlü bir yapım. The Signal (2014), MIT'de okuyan üç öğrencinin, gizemli bir hacker’ın izini sürerken kendilerini çöl ortasında tuhaf bir tesiste bulmalarıyla başlayan gizemli ve çarpıcı bir bilim kurgu filmidir. Bilinçlerini yeniden kazandıklarında, neden orada olduklarını ve başlarına ne geldiğini anlayamazlar. Özellikle Nic’in yaşadığı fiziksel ve zihinsel değişimler, olayların sanılandan çok daha büyük ve sarsıcı olduğunu ortaya çıkarır. Gerilim, bilim kurgu ve psikolojik unsurları ustaca harmanlayan film, gerçeklik algısını sürekli sorgulatırken sürpriz sonuyla izleyiciyi derin bir düşünceye sürükler.I Origins (2014) – IMDb: 7.3 (Listede tutulmaya değer çünkü underrated bir cevher) Bilim ve ruh arasında sıkışan bir anlatı. I Origins (2014), gözlerin evrimi üzerine araştırmalar yapan moleküler biyolog Ian Gray’in, bilim ile ruh arasındaki sınırları sorgulamasına neden olan etkileyici bir bilim kurgu dramıdır. Ian, gizemli ve ruhani bir kadınla yaşadığı aşkın ardından, yıllar sonra yaptığı bir keşifle, gözlerin sadece fiziksel bir organ olmadığını düşündüren bir gerçekle karşı karşıya kalır. Film, bilimin açıklayamadığı duygusal ve metafizik boyutlara dokunarak, tesadüf, reenkarnasyon ve ruhun varlığı gibi temaları derinlemesine işler. I Origins, hem kalbe hem zihne hitap eden, sorgulayıcı ve çarpıcı bir hikaye sunar.Predestination (2014) – IMDb: 7.4 Puanı yüksek görünse de hâlâ hak ettiği değeri görmeyen zaman yolculuğu filmi. Predestination (2014), zamanda yolculuk eden bir ajanın, son görevini tamamlamak üzere çıktığı karmaşık ve paradokslarla dolu bir yolculuğu konu alır. Görevi, gelecekte büyük bir felakete yol açacak olan gizemli "Fiyasko Bombacısı"nı durdurmaktır. Ancak ajan, geçmişe yaptığı yolculuklarda bir barda tanıştığı gizemli bir kişiyle konuşmaya başladıkça, olaylar akıl almaz bir şekilde iç içe geçer ve kimlikler, zaman ve kader kavramları altüst olur. Film, zaman döngüsü ve kaderin kaçınılmazlığı üzerine kurgulanmış zekice bir yapıyla, izleyiciyi finalde şaşkınlık içinde bırakacak çarpıcı bir bilim kurgu deneyimi sunar.The Man from Earth (2007) – IMDb: 7.8 Tek mekânda geçen ama felsefesiyle çok şey anlatan bir film. The Man from Earth (2007), John Oldman adlı bir profesörün, görevinden ayrılmadan önce arkadaşlarına, aslında 14.000 yıldır yaşayan bir insan olduğunu itiraf etmesiyle başlar. Gecenin geri kalanında, John’un söylediklerinin doğruluğu üzerine arkadaşları arasında derin bir tartışma başlar. Film, zamanın ve tarihin bilinmeyen yönlerine dair felsefi sorular sorarak, ölüm, yaşam, değişim ve insanın evrimsel yolculuğu üzerine derinlemesine düşünmeyi teşvik eder. Minimalist yapısıyla dikkat çeken The Man from Earth, izleyiciyi insanlık tarihi ve varoluşsal anlam üzerine düşündürürken, aynı zamanda gerilim ve gizem unsurlarıyla merak uyandırır.The Fountain (2006) – IMDb: 7.2 Darren Aronofsky’nin ölümsüzlük üzerine görsel bir şiiri. The Fountain (2006), ölüm ve sonsuzluk temalarını derinlemesine işleyen, üç paralel hikâyeyi bir araya getiren bir dramadır. Film, 16. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan bir zaman diliminde, bir adamın ölümün ötesine geçme ve sevdiklerini kurtarma arayışını takip eder. Hugh Jackman’ın canlandırdığı karakter, farklı zaman dilimlerinde farklı halleriyle, kaybettiği sevgilisi ve hayatın anlamı üzerine bir yolculuğa çıkar. Hem görsel hem de duygusal açıdan çarpıcı olan The Fountain, insanın ölümsüzlük arayışı, aşkın gücü ve yaşamın döngüselliği üzerine derinlemesine bir sorgulama sunar. Darren Aronofsky’nin yönetmenliğindeki bu film, felsefi ve mistik temaları sıradışı bir şekilde işler.Prospect (2018) – IMDb: 6.2 Indie tarzda çekilmiş, atmosferi sağlam bir uzay western’i. Prospect (2018), uzak bir gezegende değerli bir madeni çıkarma amacıyla işe alındığı bir görev sırasında hayatta kalmaya çalışan bir baba ve kızının hikayesini anlatır. Bir keşif sırasında başlarına gelen talihsiz bir olay sonucu, yalnız kalan ikili, diğer madencilerle hayatta kalma mücadelesine girer. Film, vahşi doğada hayatta kalma ve güvenilir ortaklıklar kurma temaları etrafında dönerken, aynı zamanda insanların açgözlülüğü, çıkar çatışmaları ve güvenin kırılganlığını da keşfeder. Prospect, minimalist anlatımı, karanlık atmosferi ve karakter odaklı yapısıyla, insan doğasının sert gerçekleriyle yüzleşen bir bilim kurgu dramıdır.Another Earth (2011) – IMDb: 6.9 İkinci bir Dünya’nın keşfi üzerine derin ve duygusal bir anlatı. Another Earth (2011), bir gün gökyüzünde paralel bir Dünya'nın keşfedilmesiyle başlar. Genç bir kadın olan Rhoda, bir kazada bir aileyi kaybetmiş ve suçluluk duygusuyla baş başa kalmıştır. Paralel Dünya’nın varlığı, Rhoda’ya bir umut ışığı sunar: Kendi hatalarını düzeltmek ve kaybettiklerini geri kazanmak için bir fırsat. Film, kimlik, kefaret ve ikinci şanslar temalarını işlerken, bilinçli bir şekilde izleyiciyi duygusal ve felsefi bir yolculuğa çıkarır. Another Earth, bilim kurgu unsurlarıyla yüklü bir dram olup, insanın içsel mücadelesi ve evrenin sonsuz olasılıkları üzerine derin düşünceler sunar.The Congress (2013) – IMDb: 6.5 Canlı ve animasyon dünyalarının iç içe geçtiği, medya eleştirisi yapan deneysel bir film. The Congress (2013), Hollywood’daki kariyerinden tükenmiş bir aktris olan Robin Wright’ın, gelecekteki bir film endüstrisinin dijital dünyasında sanal bir avatar olarak kullanılmak üzere bir anlaşma yapmasını konu alır. Teknoloji, insanları ve gerçekliği dönüştürürken, Robin kendisini bir sanal varlık olarak yeniden keşfeder ve hayal gücünün sınırlarını zorlayan bir yolculuğa çıkar. Film, animasyon ve canlı aksiyonu birleştirerek, teknolojinin insanlık ve bireysel kimlik üzerindeki etkilerini sorgular. The Congress, sanat, kimlik, tüketim kültürü ve dijital dönüşüm gibi temaları ele alırken, distopik bir bakış açısıyla gerçeklik ve hayal arasındaki çizgiyi bulanıklaştırır.The One I Love (2014) – IMDb: 7.1 Romantik ilişki + bilimkurgu harmanı. Twilight Zone havası var. The One I Love (2014), evliliklerinde zorluklar yaşayan çift Ethan ve Sophie'nin, bir terapistin önerisiyle doğayla iç içe bir hafta sonu tatiline çıkmalarını konu alır. Ancak, tatil sırasında karşılaştıkları gizemli ve tuhaf bir olay, onların ilişkisini sorgulamaya ve kendilerini yeniden keşfetmeye zorlar. Zamanla, Ethan ve Sophie, birbirlerinin kopyalarıyla karşılaşır ve bu durum, kimlik, sevgi ve ilişki dinamiklerini sorgulamalarına yol açar. The One I Love, hem psikolojik drama hem de bilim kurgu unsurlarını harmanlayarak, aşkın ve ilişki anlayışının derinliklerine inen, zekice kurgulanmış bir yapım sunar. Film, izleyiciyi gerçeklik, kimlik ve benlik üzerine düşündürürken, sürpriz bir sonla şaşırtır.Love (2011) – IMDb: 5.4 Uzayda yalnızlık ve insanlık üzerine düşük bütçeli ama şiirsel bir film. Love (2011), bir astronotun, dünyadan uzak bir uzay istasyonunda yalnız başına kalmasının ardından yaşadığı psikolojik çöküşü konu alır. Uzayda gerçekleşen bir kazanın ardından, Astronot Lee Miller, iletişim kopması ve dünya ile olan tüm bağlarının kaybolması sonucu yalnızlık ve varoluşsal anlam arayışı içinde kaybolur. Film, insanın yalnızlıkla başa çıkma çabalarını ve hayatta kalma mücadelesini, minimalist bir anlatımla ve duygusal yoğunlukla işler. Love, insanın izolasyon içinde kendi kimliğini bulmaya çalışırken karşılaştığı içsel sorgulamalar ve evrenin sınırsız boşluğunda kaybolan bir varlığın hikayesini derinlemesine keşfeder.Archive (2020) – IMDb: 6.4 Yapay zekâ, aşk ve hafıza üzerine etkileyici bir anlatı. Archive (2020), yakın gelecekte geçen bir bilim kurgu filmidir ve baş karakter George, kaybettiği sevgilisi Jules’u geri getirmek için bir yapay zeka projesi üzerinde çalışmaktadır. Bir robot geliştirme tesisiyle yalnız kalan George, yaptığı robotik teknolojilerle geçmişiyle yüzleşmeye ve duygusal acılarını aşmaya çalışır. Ancak, gerçeklik ve yapay zeka arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşır ve George’un yaptığı keşif, yalnızca insanlığın geleceği değil, aynı zamanda kendi hayatı için de yıkıcı sonuçlar doğurur. Archive, insanlık, yapay zeka, ölüm ve kayıp temalarını işleyerek, teknolojinin etik ve duygusal etkileri üzerine düşündüren derin bir bilim kurgu dramıdır.Perfect Sense (2011) – IMDb: 7.0 Duyuların yavaş yavaş kaybolduğu bir dünyada aşk hikayesi. Perfect Sense (2011), dünyada bir anda insanların duyularını kaybetmeye başladığı bir felaketi konu alır. Herkesin önce koku, ardından tat, işitme, görme ve dokunma duyularını yitirdiği bu süreçte, baş karakterler Susan, bir şef, ve Michael, bir bilim insanı, birbirlerine aşık olurlar. Duyuların kaybolması, insanları içsel dünyalarına daha fazla yönlendirirken, aşk, kayıp ve insanlığın hayatta kalma içgüdüsü üzerine derinlemesine bir keşfe çıkarlar. Film, duyuların kaybolmasının bir toplumu nasıl dönüştürebileceğini, insanların duygusal bağlarını ve hayatta kalma mücadelesini sorgularken, aynı zamanda insanlığın güçlü bağlarını da vurgular. Perfect Sense, aşk ve kayıp temalarını, distopik bir bakış açısıyla, izleyiciyi düşündürerek işler.Vivarium (2019) – IMDb: 5.8 Toplum düzenine sert bir eleştiri. Tekrara dayalı boğucu atmosferiyle dikkat çeker. Vivarium (2019), genç bir çift olan Gemma ve Tom’un, ev almak amacıyla gittikleri tuhaf bir konut gösterimi sırasında kendilerini bir anda gerçeklikten kopmuş bir ortamda bulmalarını konu alır. Birbirine benzeyen, sıkıcı ve kapalı bir yerleşim alanına hapsolmuş çift, burada çıkış yolu bulamadan tıkılıp kalırlar. Zamanla, kendilerine verilen gizemli bir bebekle birlikte, hayatta kalmak için savaşırlarken, sistemin ve toplumun tıkanmış yapısına dair derin bir eleştiri başlar. Vivarium, bilim kurgu ve gerilim türlerini harmanlayarak, insanın monoton yaşamlar içindeki yabancılaşmasını ve modern toplumdaki kapanmışlık hissini çarpıcı bir şekilde işler. Film, izleyiciyi rahatsız edici bir şekilde, yalnızlık ve kontrol kaybı üzerine düşündürür.Solaris (2002) – IMDb: 6.2 Tarkovsky versiyonunun gölgesinde kalsa da Steven Soderbergh’in yorumu derinlikli. Solaris (2002), bir uzay istasyonunda görevli psikolog Kris Kelvin’in, uzak bir gezegende bulunan Solaris okyanusunu araştırmak için gönderilmesinin ardından gelişen gizemli olayları anlatır. Okyanusun bilinçli ve şekil değiştiren varlıkları, Kelvin’in geçmişindeki acı verici anıları ve kayıplarını somutlaştırarak ona geri getirir. Kelvin, bu varlıklarla ve kendi duygusal yükleriyle yüzleşirken, gerçeklik, hafıza, aşk ve insanın içsel dünyası üzerine derin felsefi sorgulamalar başlar. Solaris, Tarkovsky'nin 1972 yapımının bir uyarlaması olarak, insanın bilinçli ve bilinçdışı arasındaki sınırları, kayıp ve tekrar birleşme temasını işlerken, uzayda yalnızlık ve insan ruhunun derinliklerine dair düşündüren bir bilim kurgu deneyimi sunar.Midnight Special (2016) – IMDb: 6.6 Gizemli bir çocuğun peşindeki baba-oğul hikayesi. Midnight Special (2016), oğulları Alton’un özel güçlere sahip olduğunu keşfeden bir baba, Roy ve eski arkadaşı Lucas’ın, Alton’u korumak için peşlerinde olanlardan kaçışını konu alır. Alton’un sıradışı yetenekleri, hem bir dini tarikatın hem de hükümetin ilgisini çekerken, Roy ve Lucas, çocuğu güvenli bir yere götürmek için gece yarısı bir yolculuğa çıkarlar. Film, gizemli bir gerilim ve bilim kurgu atmosferi içinde, aile, inanç, koruma ve özveri gibi temaları işler. Midnight Special, insanlık dışı bir güce sahip bir çocuğun hikayesi üzerinden, sevgi ve güvenin gücünü ve sıradan insanların olağanüstü koşullarda nasıl kahramanlık yapabileceğini derinlemesine keşfeder.Equals (2015) – IMDb: 6.0 Distopik dünyada aşkın filizlenmesi üzerine. Görselliği öne çıkıyor. Equals (2015), duyguların tamamen yasaklandığı ve insanların duygusal bağlar kurmalarının engellendiği bir distopya dünyasında geçer. Bu toplumda, bireyler soğuk ve mekanik bir şekilde yaşarken, iki genç, Silas ve Nia, aralarındaki yasak duygusal bağları fark ederler. Birbirlerine aşık olduktan sonra, duygusal uyanışları onları tehlikeli bir yolculuğa çıkarır. Hem toplumsal sistemin hem de kendilerinin içsel baskılarının karşısında, Silas ve Nia, özgürlük ve insan olmanın anlamını yeniden keşfetmeye çalışırlar. Equals, duyguların, aşkın ve insanlığın temel bir parçası olduğuna dair güçlü bir mesaj verirken, aynı zamanda bireysel özgürlük ve baskı altında insan doğasının ne kadar kırılgan olabileceğini sorgular.The Endless (2017) – IMDb: 6.5 Kult seviyeye gelmiş, zaman döngüsü ve tarikat temaları içeriyor. The Endless (2017), yıllar önce bir tarikatı terk eden iki kardeş, Aaron ve Justin’in, geçmişlerindeki gizemli olayları yeniden keşfetmek amacıyla eski tarikatlarına geri dönmelerini konu alır. Kardeşler, burada zamanın ve gerçekliğin akışının tuhaf bir şekilde manipüle edildiğini fark ederler. Tarikatın üyeleri, ölüm ve yaşam arasındaki sınırları bulanıklaştıran garip bir döngüye hapsolmuşlardır. The Endless, hem psikolojik bir gerilim hem de bilim kurgu unsurlarını birleştirerek, varoluşsal sorgulamalar, zamanın doğası ve insanın kaderi üzerine derinlemesine bir keşfe çıkar. Film, doğaüstü olayları ve zihinsel karmaşayı gerçeklikten ayırmakta zorlanan karakterlerin içsel yolculuklarıyla, izleyiciyi sürekli bir belirsizlik içinde tutar.The Discovery (2017) – IMDb: 6.2 Ölüm sonrası yaşamın kanıtlanmasının ardından yaşananlar. The Discovery (2017), ölümün ötesinde bir hayatın varlığının bilimsel olarak kanıtlanmasının ardından dünyada büyük bir kaosun patlak vermesini konu alır. Dr. Thomas Harbor, ölülerin bir şekilde yeniden hayata dönebildiğini keşfeder ve bu buluş, intihar oranlarını hızla artırır çünkü insanlar ölümden sonra ne olduğunu görmek için hayatlarına son vermeye başlarlar. Film, Thomas’ın oğlu Will’in, babasının teorilerine ve buluşuna karşı duyduğu şüpheleri ve kişisel sorgulamalarını takip ederken, aynı zamanda aşk, kayıp ve insanın ölüm korkusuyla başa çıkma şekli üzerine derin felsefi sorular sorar. The Discovery, ölümün anlamı ve ölüm sonrası yaşamın olasılığı üzerine düşündüren, psikolojik ve bilimsel gerilim unsurlarını birleştiren bir yapımdır.They Remain (2018) – IMDb: 4.2 Çok düşük puanlı ama atmosferik ve deneysel sevenler için farklı bir deneyim. They Remain (2018), gizemli bir şekilde kaybolan bir çiftin ardından yapılan bir araştırma sırasında yaşanan psikolojik gerilimleri konu alır. Bilim insanları, bir doğa rezervinde, kaybolan çiftin izlerini sürerken, burada korkutucu ve açıklanamayan olaylar başlar. Başrol karakterleri, psikologyık bir baskı altında, çevrelerinde meydana gelen doğaüstü olayları anlamaya çalışırken, onların zihinsel sağlıkları ve gerçeklik algıları giderek sarsılır. Film, bilim ile doğaüstü arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, insan ruhunun karanlık yönlerine dair derin bir keşfe çıkar. They Remain, izolasyon, yalnızlık ve bilinmeyenle yüzleşmenin psikolojik etkileri üzerine, gerilimli bir atmosferde düşündüren bir yapım sunar.Z for Zachariah (2015) – IMDb: 6.0 Post-apokaliptik aşk üçgeni. Derin karakter analizleri var. Z for Zachariah (2015), dünya genelinde büyük bir felaketin ardından hayatta kalan birkaç kişiden biri olan Ann’in hikayesini anlatır. Ann, bir nükleer felaketin sonrasında, hayatta kalan tek insan olarak, güvenli ve verimli bir yaşam kurmaya çalışırken, bir gün bir adam olan John ile karşılaşır. John’un gelişi, Ann'in yalnızlık ve izolasyon içinde bulduğu dengeyi sarsar. Ardından, başka bir adam, Caleb, ortaya çıkar ve bu üçlü, hayatta kalma mücadelesi verirken, aralarındaki ilişkiler karmaşıklaşır. Z for Zachariah, hayatta kalma, güven, aşk ve insan doğası üzerine derinlemesine bir drama sunarken, insanın içsel çatışmalarını ve sosyal bağlarını keşfeder. Film, post-apokaliptik bir ortamda bireysel ve toplumsal ilişkilerin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne serer.The Vast of Night (2019) – IMDb: 6.7 1950’ler Amerika’sında radyo frekansları ve uzaylı teması. The Vast of Night (2019), 1950'lerin sonlarında, New Mexico'daki küçük bir kasabada geçen bir bilim kurgu gerilim filmidir. Film, gece vardiyasında çalışan bir telefon operatörü Fay ve radyo spikeri Everett’in, kasabada duydukları garip bir frekansın izini sürerken yaşadıkları olayları konu alır. İkili, bu sesin, kasaba yakınlarında gizemli bir şekilde kaybolan insanlarla ve hatta uzaylı bir varlıkla bağlantılı olduğuna dair ipuçları keşfederler. The Vast of Night, minimal bir bütçeyle, gerilim ve gizem unsurlarını öne çıkararak, izleyiciyi atmosferik bir yolculuğa çıkarır. Film, küçük bir kasabada geçen sıradışı bir geceyi anlatırken, insanın bilinmeyene duyduğu merak ve keşif arzusunu derinlemesine işler.Frequencies (OXV: The Manual, 2013) – IMDb: 6.9 İnsan ilişkileri ve kaderin matematikle açıklanabileceği bir evren. Frequencies (OXV: The Manual, 2013), bir distopya dünyasında geçen, bireylerin genetik frekanslarına göre toplumda sınıflandırıldığı bir hikayeyi anlatır. Bu dünyada, insanların doğuştan sahip oldukları frekanslar, onların başarılarını, ilişkilerini ve yaşamlarını belirler. Baş karakterler, düşük frekansa sahip olan Zak ve yüksek frekansa sahip olan Marie, bu sistemin dışında kalmalarına rağmen birbirlerine aşık olurlar. Ancak, frekanslar arası aşk, sistem tarafından engellenmiş ve zamanla birbirlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmışlardır. Frequencies, aşk, kader, özgür irade ve toplumun bireyleri nasıl şekillendirdiği üzerine derin felsefi sorgulamalar yaparken, bilim kurgu unsurlarını da kullanarak, genetik ve toplumsal yapılar arasındaki ilişkiyi keşfeder.Advantageous (2015) – IMDb: 6.2 Beden değişimi ve annelik üzerine distopik bir bakış. Advantageous (2015), yakın gelecekte geçen bir bilim kurgu drama filmidir ve toplumsal sınıf, kimlik ve cinsiyet üzerine derinlemesine sorgulamalar yapar. Baş karakter Gwen, işini kaybettikten sonra ailesini geçindirebilmek için radikal bir adım atar ve vücudunu gençleştirmek için bir biyoteknoloji şirketinde yapılan deneylere katılır. Ancak, bu deneyin sonuçları Gwen'in kimliğini ve yaşamını kalıcı olarak değiştirir. Gwen, bu süreçte hem kendi benliğini hem de toplumsal normları sorgulamaya başlar. Advantageous, fiziksel ve toplumsal kimliğin manipülasyonu üzerine düşündürürken, insanın öz benliğini ve toplumun dayattığı değerleri nasıl dengelemeye çalıştığını keşfeder. Film, gelecekteki teknoloji ve bireysel haklar arasındaki çatışmayı etkileyici bir şekilde ele alır.Renaissance (2006) – IMDb: 6.6 Fransız yapımı, siyah beyaz animasyon tarzıyla bilimkurgu dedektiflik. Renaissance (2006), distopik bir gelecekte, Paris'te geçen karanlık bir gerilim ve bilim kurgu filmidir. Film, genç bir kadının, ilginç bir şekilde kaybolan bilim insanı Ilona Tasuiev’in peşine düşen gazeteci Karas’ın hikayesini anlatır. Karas, araştırmalarını derinleştirirken, gizli bir şirketin, Tasuiev’in buluşlarını ve sırrını kendi çıkarları için kullanma çabalarını keşfeder. Renaissance, yüksek kontrastlı siyah-beyaz animasyonuyla dikkat çeker ve insanlık, özgürlük, teknoloji ve kurumsal güçler arasındaki ilişkiyi sorgular. Film, gerilim ve aksiyonu, toplumsal eleştiriler ve distopik bir dünya tasvirine dönüştürerek, izleyiciyi hem görsel hem de felsefi bir yolculuğa çıkarır.High Life (2018) – IMDb: 5.8 Uzayda geçen karanlık, meditatif bir yolculuk. High Life (2018), uzayda izole bir ortamda geçen karanlık bir bilim kurgu filmidir. Film, suçlularla dolu bir uzay gemisinin, güneş sisteminin dışına doğru yaptığı yolculuğu ve gemideki hayatta kalma mücadelesini konu alır. Monte, geminin tek hayatta kalan üyesi olarak, kızını büyütmeye çalışan bir babadır. Gemi, ölüm ve karanlık sırlarla dolu bir yerken, Monte'nin geçmişi ve geminin içindeki gizemli deneyler, hem hayatta kalma mücadelesini hem de insanın temel içgüdülerini açığa çıkarır. High Life, varoluşsal bir gerilim ve psikolojik drama sunarak, yalnızlık, insan doğası ve etik sorunlar üzerine derinlemesine bir keşfe çıkar. Film, teknolojinin ve izolasyonun insan üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde işler.Paprika (2006) – IMDb: 7.7 Puanı iyi ama çok bilinmiyor. Rüyaların içine girme temalı, Inception’ın ilham kaynağı. Paprika (2006), rüyaların ve gerçekliğin iç içe geçtiği bir anime bilim kurgu filmidir. Film, insanların rüya dünyalarına girebilen bir terapist olan Dr. Atsuko Chiba’nın, alter egosu "Paprika" aracılığıyla rüyalarla ilgili terapiler yaptığı bir ortamda geçer. Ancak, bir gün rüyalar dünyasına açılan bir cihaz çalındığında, gerçeklik ile rüya arasındaki sınırlar giderek daha belirsiz hale gelir. Dr. Chiba, hem kendi kimliğini hem de rüya dünyasının karmaşasını keşfederken, bilinçaltının derinliklerinde kaybolmuş bir gerçeği ortaya çıkarmak zorunda kalır. Paprika, görsel açıdan zengin ve yaratıcı bir yapım olarak, zihnin ve bilinçaltının keşfi, rüyaların gücü ve insan psikolojisi üzerine derinlemesine felsefi sorgulamalar sunar. Film, rüyaların sınırlarıyla gerçekliğin arasındaki geçişi çarpıcı bir şekilde işler.