irlandalı dev Charles Bryne’nin hazin hikayesi

2,3 metreyi aşan boyuyla "İrlandalı dev" olarak bilinen İrlandalı Charles Byrne'nin bir müzede sergilenen iskeletini içeren tartışmalar sonrasında, iskeletin artık sergilenmemesine karar verildi. Londra'daki Royal College of Surgeons of England'daki Hunterian Müzesi, 2017'den beri yenileme çalışmaları nedeniyle kapalıydı. Ancak bu özel sergiyle ilgili tartışmalar çok daha eskilere uzanıyor.Charles Byrne, 1761'de İrlanda'nın kuzeyindeki Littlebridge'de doğdu. Çocukluk döneminde ortaya çıkan bir akromegali türü olan gigantizm (devlik) olarak bildiğimiz hastalıkla yaşıyordu. Akromegali, vücutta aşırı büyüme hormonu üretilmesinden kaynaklanıyor. Bu durumdan etkilenen çocuklar alışılmadık derecede uzun oluyorlar ve Byrne, hayatını kaybettiği sırada 2,31 metreydi.Akromegali ve gigantizme çoğunlukla hipofiz adenomu adı verilen beynin tabanındaki hipofiz bezinin iyi huylu bir tümörü neden olur. Byrne'nin hipofiz adenomu yaşamı boyunca teşhis edilmedi ve araştırmacılar 2011'de bunun aril hidrokarbon etkileşimli protein genindeki bir mutasyondan kaynaklandığını belirlediler.Byrne, 22 gibi çok genç yaşta hayatını kaybetmeden önce, bir merak öznesi veya “ucube” olarak ün kazanmıştı. Ticari bir girişim olarak “ucube gösterileri” 19. yüzyıla kadar İngiltere'de pek başarılı olmayacak olsa da, George dönemi sırasında fiziksel farklılıklar, tıbbi durumlar veya zihinsel sağlık sorunları nedeniyle toplum tarafından ötekileştirilen insanların sergilendiği “gösteriler” yaygınlaşmıştı. Şu anda bizim için düşünülemez olsa da, ziyaretçiler, genellikle Bedlam olarak bilinen Bethelem psikiyatri hastanesinde barındırılan hastalara bakmak için para ödüyorlardı.Byrne'nın, ölümünden sonra bedeninin bir ilgi odağı olacağından korktuğu söyleniyor. İngiltere Kraliyet Cerrahlar Koleji yaptığı açıklamada, “cesedinin anatomistler tarafından ele geçirilmesini önlemek için denize gömülmek istediği” söylendi. Ancak, bu isteği yerine getirilmeden önce, anatomist ve cerrah John Hunter, Byrne'nin cesedi için bir miktar para ödedi ve üç yıl sonra iskeleti kendi adını taşıyan müzesinde sergiledi. Açıklamada belirtilene göre “John Hunter (1728-1793) ve 18. ve 19. yüzyıllardaki diğer anatomistler ve cerrahlar, bugün etik olarak kabul etmeyeceğimiz ve haklı olarak incelemeye ve tartışmaya tabi olan birçok örneği elde etti.”Emekli tıp etiği profesörü Len Doyal ve avukat Thomas Munizer de dahil olmak üzere, pek çok kişi tarafından Byrne'nin iskeletinin belirtilen isteklerine göre gömülmesi için birkaç önemli çağrı yapıldı. 2011'de The BMJ'de “Byrne'nin defin dileği yerine getirilmedi çünkü zamanın önde gelen cerrahı ve anatomisti John Hunter, Byrne'nin kadavrasına kendi amaçları için sahip olmaya kararlıydı” denildi.Koleksiyonun yöneticileri iskeletin halen “koleksiyonun ayrılmaz bir parçası” olduğunu söylese de, aynı zamanda, “Charles Byrne'ın iskeletinin sergilenmesi ve saklanması ile ilgili hassasiyetleri ve farklı görüşleri tanıdıklarını” ve bu nedenle müze bu yıl yeniden açıldığında, sergilenen 3.000 nesne ve örnek arasında Byrne’nin iskeletinin yer almayacağını belirtiyorlar. Başka bir deyişle iskelet müzenin envanterinde kalmaya devam edecek ama artık sergilenmeyecek.