Tarihin en güçlü 5 depremi: Yeryüzünü sarsan felaketler
Depremler yerkabuğunu değiştirirken, yaşamları da geri dönülmez biçimde etkiliyor. 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kayda geçen bu beş büyük sarsıntı, büyüklükleri kadar sonuçlarıyla da tarihe geçmiş durumda.
Depremler, insanlık tarihinde hem fiziksel hem de toplumsal anlamda en derin izleri bırakan doğa olayları arasında sayılabilie. Yeryüzünün derinliklerinde biriken enerjinin bir anda boşalmasıyla ortaya çıkan bu sarsıntılar, sadece binaları değil, hayatları da altüst edebiliyor. Peki, bugüne kadar kaydedilmiş en büyük depremler hangileriydi?
Depremlerin büyüklüğü, logaritmik temele dayanan ve her bir birim artışın enerjiyi yaklaşık 32 kat artırdığı magnitüd (büyüklük) ölçeğiyle ifade ediliyor. Bu da 6 büyüklüğündeki bir depremin, 5 büyüklüğünde bir depremden çok daha yıkıcı olabileceği anlamına geliyor. Bugün kullanılan Moment Magnitüd ölçeği, özellikle büyük depremleri daha doğru şekilde ölçmek amacıyla geliştirildi. Artık terk edilen Richter ölçeğine göre çok daha güvenilir sonuçlar sunuyor.
Hemen aşağıda, modern ölçüm teknikleriyle kaydedilmiş insanlık tarihinin en güçlü beş depremini bulacaksınız. Bunların her biri sadece yer kabuğunu değil, aynı zamanda insanlık hafızasını da derinden sarsmış olaylar...
5. 1952 Severo-Kurilsk Depremi - 9,0 büyüklüğünde
4 Kasım 1952’de Rusya'nın Kamçatka Yarımadası açıklarında meydana gelen deprem, büyüklük olarak 9’un üzerine çıkan ilk sarsıntılardan biri olarak kayıtlara geçti. Asıl yıkımı ise sarsıntının kendisi değil, ardından gelen devasa tsunami dalgaları yaptı. Kuril Adaları'nda bulunan Severo-Kurilsk kasabası, üç ayrı dalga halinde kıyıya ulaşan tsunamilerle neredeyse tamamen yok oldu.
Yaklaşık 6.000 kişinin yaşadığı kasabada, çok sayıda insan hayatını kaybetti. Net rakam bilinmemekle birlikte, ölü sayısının 10.000 ila 15.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Tsunami öylesine güçlüydü ki, binlerce kilometre uzaktaki Hawaii kıyılarında dahi büyük maddi hasara yol açtı ve dalgalar Yeni Zelanda ile Peru’ya kadar ulaştı.
4. 2011 Tōhoku Depremi - 9,1 büyüklüğünde
11 Mart 2011’de Japonya’nın doğu kıyılarında meydana gelen Tōhoku depremi, yalnızca yerel bir felaket değil, aynı zamanda küresel etkiler yaratan bir doğa olayıydı. 9,1 büyüklüğündeki bu sarsıntı, deniz tabanında geniş çaplı bir yer değiştirmeye yol açtı. Binlerce kilometrekarelik alan 50 metreye yakın kaydı ve okyanus tabanı 10 metreden fazla yükseldi.
Depremin hemen ardından gelen tsunami dalgaları, Japonya’nın kuzeydoğu kıyılarını haritadan silercesine etkiledi. Yaklaşık 20.000 kişi hayatını kaybetti, 2.500’den fazla kişi halen kayıp. Yarım milyondan fazla insan evsiz kaldı.
Ancak asıl büyük kriz, Fukushima Daiichi Nükleer Santrali’nde yaşandı. Tsunami, santralin güç bağlantılarını devre dışı bıraktı ve üç reaktörde erime meydana geldi. Bu olay, Çernobil’den sonra tarihin en büyük nükleer felaketlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bugün bile bölgedeki temizlik ve güvenlik çalışmaları devam ediyor. Ekonomik olarak bakıldığında ise Tōhoku depremi, yaklaşık 360 milyar dolarlık zararla tarihin en pahalı doğal afeti oldu.
3. 2004 Hint Okyanusu Depremi - 9,1 büyüklüğünde
26 Aralık 2004 sabahı, Endonezya’nın Sumatra Adası açıklarında meydana gelen 9,1 büyüklüğündeki deprem, tarihin en ölümcül doğal afetlerinden birine dönüştü. Depremin ardından oluşan tsunami dalgaları, bazı bölgelerde 50 metreyi aştı ve kıyıdan kilometrelerce içeriye kadar ilerledi.
Bu yıkıcı felaket, Endonezya başta olmak üzere 17 ülkeyi doğrudan etkiledi. Afrika’nın doğu kıyılarındaki ülkelerde bile tsunami kaynaklı can kayıpları yaşandı. Toplamda yaklaşık 228.000 kişi yaşamını yitirdi. Tōhoku depremi maddi kayıplar açısından daha büyük olabilir, ancak Hint Okyanusu depremi insan canı açısından en yıkıcı olaylardan biri olarak tarihe geçti.