Teknoloji klişeleri
Teknoloji yaşamımızın önemli bir parçası. Hollywood'un da öyle ama bir de klişeler olmasa...
Dünya devi Apple
24 dizisinin herkeste farklı bir çağırışım yaratabilir. Ama bizde ilk çağrştırdığı şey Apple oluyor. Aslında son zamanlarda bu sadece 24 değil, Hollywood'un geneline yansımış olan bir durum. Eğer Apple bilgisayarlar gündelik hayatta Hollywood'daki kadar yaygın olsaydı, Microsoft en iyi ihtimalle orta boy bir yazılım evi olurdu.
Mükemmel uyumluluk
Hollywood her bilgisayar kullanıcısı için adeta cennetten bir parça. Sistemlerin uyumluluğu konusu sıradan Hollywood izleyicisi için biraz "yorucu" kabul edildiğinden dolayı, yönetmenler bu konuyu sihirli değnek ile geçiştirmeyi tercih ediyorlar. Kahramanımız son derece gelişmiş uydu takip cihazına, evinden getirdiği laptop'u bağladığı anda neden hep terminal görüntüleri gelir de, bir kez olsun "sürücüyü yüklemek için CD'yi takınız" benzeri bir mesaj görmeyiz?
Her işi gören telefonlar
Çoğumuz cep telefonlarımızın yetenekleri ile övünürüz. Ama asıl övgüyü televizyon yıldızı cep telefonları hak ediyor. Örneğin popüler dizi 24'teki Jack Bauer'in telefonu inanılmaz özelliklere sahip. Üstelik Jack'in kullandığı telefonun markası ve modeli de önemli değil. Her sezon değişen telefonu ile Jack, bombaları ateşliyor, uzun uzun konuşuyor, internette geziyor, video kayıtları izliyor, kim bilir kaç GB veri transferi yapıyor ama nasıl oluyorsa şarjı da bir türlü bitmiyor. Ya da NCIS dizisindeki Timothy McGee, iPhone'u ile kablosuz trafik kamera kayıtlarına sızabiliyor, hatta Die Hard 4'te Matt Farrell, bir Nokia 9300 ile ABD'nin uydu sistemine bile girmeyi başarabiliyor. Artık telefonunuzun yetenekleri ile övünürken bir daha düşünün...
Bilgisayar meraklıları
Bilgisayar meraklıları veya dahileri diyebileceğimiz insanlar, Hollywood dünyası için tek bir prototipten ibarettir. Onlar sadece pizza yer, büyük ihtimalle ailesinin evinin bodrumunda yaşar, açık tenlidirler, sosyal olarak son derece beceriksizlerdir ve kesinlikle uzun saçlıdırlar. Neredeyse bilgisayarların tarihi kadar eski olan bu klişenin aksine sadece bir kaç filmde rastlayabiliyoruz. O filmlerde de bilgisayar dahileri genellikle başroldeler ve yakışıklı, özgüveni yüksek, dolayısıyla bayan izleyicileri ekran başına çekebilmek için şekil değiştirirler. Ama hepimiz onun içinde uzun saçlı, pizza hastası dahi gizlendiğini biliriz...