Yaklaşık 1500 yılı civarında yapıldığı düşünülen ve yıpranmış bir parşömen üzerine çizilen bir harita, Avrupalıların Dünya’ya bakış açısını kökten değiştiren bir anı gösteriyor. Bu harita, Avrupa, Asya ve Afrika kıyılarıyla birlikte, o dönem için büyük bir gizem olan Amerika kıtalarının kıyılarını da gösteren bilinen ilk harita olma özelliğini taşıyor.
Amerika’ya sistematik Avrupa keşfi, 1492’de Kolomb’un seferleriyle başladı. Bu yolculuğun ikinci komutanı ve amiral gemisinin sahibi olan Juan de la Cosa, haritacılığa olan merakıyla öne çıkıyordu. Haritada İspanyolca olarak “Juan de la Cosa bunu 1500 yılında Santa Maria limanında yaptı” yazıyor. Yeni Dünya üzerindeki rekabetin yoğun olduğu bir dönemde, bu haritanın içerdiği kritik bilginin gizli tutulduğu ve büyük bir politik gücü temsil ettiği anlaşılıyor.
De la Cosa’nın haritası, Amerika’yı geniş bir kara parçasının sadece bir kenarı olarak gösteriyor ve kıtanın geri kalanının nereye uzandığını tasvir etmeye çalışmıyor. Avrupalıların bu yeni bölge hakkında çok az şey bilmesi nedeniyle Amerika tasviri, sadece birkaç nehir çizgisi dışında detaysız olsa da, arazinin büyük ölçüde yeşil gösterilmesi, kaşiflerin ilk izlenimlerini yansıtıyor.
Yüzyıllarca süren gizem ve tartışmalar
Harita, günümüzdeki uydu teknolojisi olmadan yüzyıllar önce yapılmış olmasına rağmen, Kuzey Amerika, Karayip adaları ve Güney Amerika’nın kuzey kısmının genel hatlarını kabaca ancak etkileyici bir şekilde gösteriyor. En önemlisi, bu harita, Kolomb’un inancının aksine, Amerika’nın Asya’nın bir parçası olmadığını ima ediyor. Ancak harita Amerika’yı tamamen ayrı bir kıta olarak göstermiyor ve batı tarafının Asya’ya bağlanma olasılığını açık bırakıyor.
Bu oldukça önemli harita, yüzyıllar boyunca kayıp kaldı. 1832 yılında Paris’te bir eskici dükkanında bulunana kadar, dünyanın geri kalanı bu belgenin varlığından habersizdi. Haritanın Paris’e nasıl ulaştığına dair öne çıkan en güçlü teori, Napolyon’un 1810'da Vatikan Arşivlerini ele geçirdiğinde haritayı bu arşivlerden aldığını öneriyor.
Haritanın yapım yılı üzerine de tartışmalar sürüyor. Bazı uzmanlar, Kolomb’un ilk seferinden sadece sekiz yıl sonra, 1500’de bu kadar doğru bir haritanın yapılmasının imkansız olduğunu öne sürerek, eserin daha geç bir tarihte yapılmış olabileceğini savunuyor.
“Amerika” adını veren ilk harita
De la Cosa’nın haritasının tarihi tartışmalı olsa da, kıtanın modern adını veren ilk haritanın Martin Waldseemüller’in 1507 tarihli Dünya haritası olduğu biliniyor. Bu harita, Batı Yarımküre’yi çevresi denizlerle çevrili, ayrı bir kıta olarak gösteriyor ve adını İtalyan kaşif Amerigo Vespucci’den alıyor.