Şerit solucanları, bilinen en uzun hayvanlar arasında yer alıyor. Ancak son keşifler, bu canlıların sadece boyutlarıyla değil, aynı zamanda uzun ömürleriyle de dikkat çektiğini gösteriyor. William & Mary Üniversitesi'nden biyolog Jon Allen’ın “B” adını verdiği Baseodiscus the Eldest türü şerit solucanı, laboratuvarda tutulan nemertean türleri arasındaki yaş rekorunu yerle bir etti.
Allen için 20 yılı aşkın süredir bir deney hayvanından çok bir dost olan B'nin, yapılan genetik testlerle en az 26 yaşında olduğu doğrulandı. Hatta toplanma anında da birkaç yaşında olduğu tahmin edildiği için, B’nin gerçek yaşı 30 yıla yakın olabileceği düşünülüyor. Önceki laboratuvar kayıtları bu türler için sadece üç yıl civarındaydı. B’nin bu uzun yaşam hikayesi, Journal of Experimental Zoology dergisinde yayımlanan detaylı bir makalede yer aldı.
Allen, bu çalışmanın, şerit solucanlarının deniz aleminin kısa ömürlü üyeleri olmadığını göstermesini umuyor. Aksine, onların dip ekosistemlerinde onlarca yıl yaşayan ve genellikle üst düzey yırtıcılar olduğunu belirterek, bu canlılara daha fazla ilgi gösterilmesi gerektiğini savunuyor.
Allen, B’yi 2005 yılında terk edilmiş bir tankla birlikte sahiplenmişti. Sonraki 20 yıl boyunca B, akademik kariyerinde Allen’a eşlik etti ve yılda bir kez öğrencilerin incelemesi için derslerde sergilendi.

Şerit solucanlarının yaşı genellikle bilinemediği için, B’nin yaşının hesaplanması, bilim insanları için oldukça nadir bir durum. B'nin Allen ile olan uzun süreli yoldaşlığı, biraz çekimser de olsa bu tahminin yapabilmesini sağladı.
B’nin uzun yaşamının bilimsel önemi büyük. Eski öğrencilerinden ve şu an doktora öğrencisi olan Chloe Goodsell, B gibi canlıların, “yaşlanmaktan kaçınmak için nelerin gerektiğini gösteren bilgi birikimine” önemli katkılar sağladığını belirtiyor. Biyolojik ve fizyolojik özelliklerin yaşla nasıl korelasyon gösterdiğini anlamak için B gibi bir referans kaynağına sahip olmak, araştırmacılar için değerli bir veri sunuyor.
Yaşlı solucan B, sonbaharda bile yıllık ders gösterisini yaptı ve uzun ömrüyle hem bilim dünyasının dikkatini çekiyor hem de yaşlanmanın gizemini çözmeye yardımcı oluyor.