Jeff Bezos’un Blue Origin uzay şirketi, New Shepard roketinin 37. uzay turizmi uçuşunun yolcularını duyurdu. Bu yolcular arasında yer alan makine mühendisi Michi Benthaus, uzayın sınırının ötesine seyahat eden ilk tekerlekli sandalye kullanıcısı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor.
Uçuş tarihi henüz kesinleşmese de, Michaela (Michi) Benthaus, Joey Hyde, Hans Koenigsmann, Neal Milch, Adonis Pouroulis ve Jason Stansell'den oluşan altı kişilik mürettebatın isimleri açıklandı. Bu altı kişi, daha önce Blue Origin roketiyle bu deneyimi yaşayan 80 kişiye katılıyor. Yeni yolcular, deniz seviyesinden 100 kilometre yükseklikte bulunan, uzayın sınırı kabul edilen Karman Hattı üzerine uçacak.
Benthaus, Avrupa Uzay Ajansı’nda (ESA) havacılık ve mekatronik mühendisi olarak çalışıyor. Uzaya daha fazla erişim için aktif olarak savunuculuk yapıyor ve daha önce hem analog astronot eğitim programını tamamladı hem de Sıfır G kuvveti (Zero G) uçuşu deneyimi yaşadı.
Erişim ve kapsayıcılık konusunda atılan adımlar
Benthaus’un bu kısa özel uçuşu, erişilebilirlik konusunda önemli bir dönüm noktası oluşturuyor. Dünya çapındaki engelli nüfusu göz önüne alındığında, uzay erişilebilirliği uzun süredir ihmal edilen bir konu. İnsanlı uzay uçuşunun başlamasından bu yana elli yıldan fazla bir süre geçti ve fiziksel engelli ilk kişinin uzaya ulaşması, bir devlet kurumu tarafından değil, özel bir uzay turizmi şirketi tarafından gerçekleştiriliyor olması dikkat çekiyor. Benthaus’un uçuşu sadece 10 dakika sürecek olsa da, büyük bir etki yaratacak.
Bu alandaki en büyük adımlardan birini ise Avrupa Uzay Ajansı atıyor. ESA, fiziksel engelli bir kişiyi Uluslararası Uzay İstasyonu'na göndermeyi planlıyor. Eski paralimpik sporcu, şimdiki cerrah ve astronot John McFall, fizibilite çalışmaları sonucunda ISS’e uzun süreli görev için onay alan ilk engelli astronot adayı oldu.
McFall’un sağ bacağının diz üstünden ampute edilmiş olması nedeniyle, ESA'nın yürüttüğü çalışmalar mikro yerçekiminin vücudunu nasıl etkileyeceğini anlamayı amaçlıyordu. Sıfır G uçuşu gibi simüle edilmiş ortamlarda yapılan testler, McFall gibi engellere sahip kişilerin uzaya güvenli ve başarılı bir şekilde seyahat edebileceğini doğruladı. McFall, şu anda ESA Astronot Yedek Ekibi’nde yer alıyor ve gelecekteki ISS görevine hazırlanıyor.
Blue Origin, daha önce de yaptığı uçuşlar ve yolcu seçimleri nedeniyle manşetlerde yer almıştı. Örneğin, tamamı kadınlardan oluşan uzay turizmi uçuşu, farkındalık yaratma amacına ulaşamasa da, hiçbir uzay ajansının başaramadığı bir ilke imza attı. Michi Benthaus’un uçuşunun da bir rekor kırması kesin. Ancak, bunun uzay araştırmalarındaki erişilebilirlik üzerindeki uzun vadeli etkisi henüz tam olarak tahmin edilemiyor. Özellikle ABD’deki NASA’nın, Diversity, Equity, and Inclusion (DEI) programlarını askıya alması, bu konunun devlet destekli uzay programlarında yakın gelecekte derinlemesine ele alınmayacağını gösteriyor.