2026 hedefi öncesi büyük kriz: NASA’da neler oluyor?

Bilim insanları, mühendisler, yöneticiler... NASA'nın farklı merkezlerinden yüzlerce deneyimli isim kurumla yollarını ayırıyor. Ve tabii ki bu ayrılıkların ardında, Donald Trump’ın neden olduğu belirsizlikler yatıyor.

2026 hedefi öncesi büyük kriz: NASA’da neler oluyor?

Amerikan Uzay Ajansı NASA, yakın zamanda ciddi bir personel kaybıyla karşı karşıya. Politico’nun haberine göre, Trump yönetiminin önerdiği bütçe kesintileri kapsamında, aralarında üst düzey uzmanların da bulunduğu en az 2.145 çalışan görevlerinden ayrılıyor. Bu gelişmenin, önümüzdeki yıllarda planlanan uzay araştırmaları ve insanlı görevler açısından ciddi riskler barındırdığı kesin.

Ayrılacak personelin büyük kısmı, kritik uzmanlık alanlarında görev yapan deneyimli isimlerden oluşuyor. 1.800'den fazla kişi doğrudan bilimsel projelerde veya insanlı uzay uçuşlarında görev alırken, geri kalanlar IT, tesis yönetimi ve finans gibi destek hizmetlerini yürüten kadroları kapsıyor. Sadece teknik değil, aynı zamanda idari anlamda da önemli bir birikimin kaybedileceği belirtiliyor.

Kuruluşun en kritik merkezlerinden de personel çıkışları yaşanıyor. Kennedy Uzay Merkezi'nden 311, Johnson Uzay Merkezi'nden ise 366 kişinin ayrılması bekleniyor. Kennedy, NASA’nın başlıca roket fırlatma üssü konumunda; Johnson ise insanlı uzay görevlerinin planlandığı ve yürütüldüğü merkez olarak biliniyor. Bu iki merkezin zayıflaması, ajansın operasyonel gücünde belirgin bir azalmaya yol açabilir.

Yaşanan bu ayrılıklar tamamen gönüllü olarak gerçekleşiyor. Ancak bu tablo, Trump yönetiminin 2025 yılı için NASA bütçesinde talep ettiği 6 milyar doları aşan kesintilerin sadece yarısını karşılıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde daha fazla görev iptali ya da erteleme gündeme gelebilir. Özellikle Ay yörüngesine kurulması planlanan Gateway istasyonu gibi uzun vadeli projeler bu durumdan doğrudan etkilenebilir.

Kongre’nin nihai bütçede ne yönde bir karar alacağı henüz net değil. Fakat yaşanan personel kayıpları, şimdiden NASA’nın kurumsal hafızasında onarılması zor bir boşluk yaratmış durumda. Son yıllarda artan özel uzay şirketleri, ayrılan uzmanlara yeni iş fırsatları sunuyor. Ancak bu geçiş, NASA’nın sahip olduğu bilgi ve deneyim birikiminin kaybı anlamına geliyor.

Önümüzdeki yıllar, özellikle de 2026’da Ay’a yeni bir astronot ekibi gönderme hedefi açısından NASA için kritik olacak. Bu hedefin başarıya ulaşması, sadece teknolojiye değil, o teknolojiyi yönetecek deneyimli kadrolara da bağlı. Ancak mevcut tablo, bu kadroların önemli bir bölümünün artık NASA çatısı altında olmayacağını gösteriyor.