Doom: The Dark Ages İncelemesi – Daha vahşi, daha ilkel, daha Doom!

Oyunun karakteri ve hızı değişiyor ama bunlar Doom'un özüne dokunulmadan yapılmış. Çatışma hala şiddetli, zorlu ve son derece tatmin edici, ancak şimdi daha taktiksel, daha fiziksel hissettiriyor.

Oyun severlerin gözünde bazı oyunların yeri ayrıdır. Bizleri yeni mekaniklerle tanıştıran yepyeni IP’ler daha heyecan verici gibi dursa da gençlik dönemlerimize damga vurmuş, bizlere oyun oynamayı sevdirmiş başlıkların devam oyunları duyurulduğu anda akan sular duruyor. Bizim nesil için Doom bunların başında yer alıyor. 2020'de Doom Eternal’ı oynadığımızdan beri tam 5 yıl geçmiş. Ondan bir önceki Doom’dan sonra da 4 yıl beklemiştik. Şimdi ise artık bekleyişimiz sona erdi ve birkaç yıl önce bir prequel olacağı duyurulan Doom: The Dark Ages’i sonunda oynama şansı bulduk.

Yeni oyun bizi sadece Slayer savaşlarının başlangıcına geri götürmekle kalmıyor. Aynı zamanda bize daha acımasız savaşlar ve ortaçağdan ilham alan yepyeni ortamlar sunuyor. Bethesda, Doom serisinde değişiklik yapmaktan korkmadığını bir önceki oyunda göstermişti. Şimdi yeni oyunda da bu ortam değişikliğine ek olarak mekanikleri de yeniden elde geçirmiş. Peki bu büyük değişiklikler seriyi olumlu bir yönde mi ilerletiyor? Sorunun cevabı için incelemeyi okumaya devam…

Her şeyin başlangıcına dönüyoruz
Doom: The Dark Ages, Doom 2016'daki olaylardan çok önce geçen bir ön hikaye olarak karşımıza geliyor. Oyunda, güçleri nedeniyle ölümlüler alemi ile cehennemin sonsuz gibi görünen güçleri arasındaki savaşta bir silah gibi kullanılan Slayer'ı kontrol ediyoruz. The Dark Ages, aynı zamanda serinin hikâyeye en fazla önem veren oyunu olarak da öne çıkıyor. Oynadığınız süre boyunca, içinde bulunduğunuz dünya ve savaş hakkında daha fazla bilgi edinmenize yardımcı olacak bir çok ara sahne var. Böylece Slayer’ı her zaman olduğundan daha fazla tanıma ve anlama şansı da buluyoruz.

Yeni oyunda hikaye fark yaratıyor ama elbette oyunun en güçlü yanı değil. Kötü değil ama ilgi çekici de değil. En azından savaşın içine atılmadan önce biraz daha fazla ön bilgi almayı beklerdik. Ayrıca çeşitli gruplar arasındaki ilişkilerin oyuncuya yansıtılmaya çalışma çabasının da pek başarılı olduğunu söyleyemeyeceğiz. Oyun sırasında hafızalara kazınacak bazı unutulmaz aksiyon sahneleri ile sonuçlansa da sonunda basit bir iyiye karşı kötü hikayesine dönüşmekten kurtulamıyor. Aslında zaten Doom için hiçbirimiz böyle bir hikaye beklentisi içinde de değildik. O yüzden bu durumu olumsuz olarak nitelendirmeyeceğiz.

Dooma’a yakışır daha ağırbaşlı bir karakter
Doom: The Dark Ages özünde, daha taktiksel yaklaşımlar benimsemek ve sağlığınızı geri kazanmak için saklanmak yerine sizi daha aktif, hızlı ve acımasız olmaya davet eden bir FPS oyunu sunarak seleflerinin oynanışını sürdürüyor. Tüm bunlar olurken, karşımıza, cehennemin güçlerini dize getirmek için etkileri sürekli artan yepyeni silahlar çıkıyor ve giderek büyüyen bir cephaneliğe sahip oluyoruz. Yeni oyunun en büyük farkı ise Eternal'daki gibi daha akrobatik ve hareketli bir Slayer yerine, süper ağır bir şövalye gibi görünen bir karaktere sahip olmamız!

Doom Eternal incelememizde bu en çok tenkit ettiğimiz noktaydı ve bu platform sistemini oyunun karakterine yakıştıramamıştık. Yeni oyunda tekrar zemine daha fazla bağımlı bir oynanışa dönüldüğü için de oldukça mutluyuz ve birçok eski oyuncunun da bizle aynı fikirde olacağını eminim. Ancak yanlış anlaşılmasın, bu oyunun yavaşladığı anlamına gelmiyor. Platform sistemi yok ama hala çok yüksekten zıplayıp düştüğünüz yerde etrafınızdaki iblislere zarar veren bir şok dalgası yaratabiliyorsunuz. Doom: The Dark Ages'deki hareketlilik önceki oyunlardan aşağı kalmıyor. Ancak artık bir ağırlığı var. Yeni oyunda hoplayıp zıplayarak ateş etmek yerine daha yakın ve kişisel bir dövüş tarzı benimsenmiş ve bizce kesinlikle daha acımasız hissettiriyor.

Ortaçağ temasına uygun olarak, Slayer’ımız ile gelen saldırıları durdurmak için kullanabileceğiniz ve daha da önemlisi doğru zamanda doğru düğmeye basarak gelen saldırıları geri yansıtabileceğimiz ya da ileri doğru hamle yaparak iblisleri paramparça edeceğimiz bir kalkana da sahibiz. Emin olun çoğu zaman ateş ettiğinizden çok bu kalkanı kullanıyor olacaksınız. Oyunda hala eskisi gibi ateş etmeniz, sürekli hareket etmeniz ve iblis saldırılarına karşı siper almanız gerekiyor. Doom: The Dark Ages'de, silahlarınızın cephanesini sadece yerden toplamıyoruz. Özellikle yakın dövüşün ön planda olduğu kısa kombolarla sonucunda da cephaneleri yenilememiz mümkün oluyor.

Keşfe çıkmaya değecek devasa haritalar!
Doom oyunlarında keşif mekaniğinin önemli bir yer sahip olduğunu artık herkes çok iyi biliyordur ve The Dark Ages'de bu, büyük ölçüde geliştirilmiş mekaniklerin başında yer alıyor. Neredeyse her bölümde altın, yakut ve mücevherlere ek olarak Slayer'ın yeteneklerini geliştirmeye yarayacak yan görevleri aramak için ana hedefinizden farklı yollara yönelebiliyorsunuz. Oyunda haritalar gerçekten devasa ve yapacak çok şey var. Elbette, sadece ana hikayeye sadık kalabilirsiniz, ancak keşfe çıkmak gerçekten ödüllendirici ve özellikle her şeyi %100 tamamlamak isteyenlerin önünde eğlenceli bir mücadele olacak :)

Bu açıdan, önceki bölümlerde ağır bir şekilde eleştirdiğimiz harita, yeni oyunda artık her bölümde gizlenen tüm sırları bulmak için çok kullanışlı bir araç haline gelmiş. Ayrıca size her zaman hedefi altın tepside sunmuyor. Çevredeki bazı yaratıcı bulmacaları çözmek için beyninizi kullanmanız gereken zamanların sayısı da oldukça fazla. Bulduğunuz her şey işinize yarayabileceği için keşiflerin oldukça ödüllendirici olduğundan bahsetmiştik. Örneğin, altın parçaları ve yakutlar silahlarınızı yükseltmek ve onlara belirli saldırılar yaptığınızda size sağlık veya zırh verme yeteneği gibi ek nitelikler kazandırmak için kullanılabiliyor. Buna ek olarak, gireceğiniz birçok ek çatışma sizi Slayer'ın taşıyabileceği sağlık, mühimmat veya kalkan artışı ile ödüllendiriyor.

Sürekli kendini yenileyen bir oynanışa sahip
Doom: The Dark Ages kesinlikle kısa bir oyun değil. Yine de sonuna ulaşmanız için harcayacağınız ortalama 20 saatin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Çünkü oyun bu yolculuğu o kadar başarılı bir şekilde çeşitlendiriyor ki hiçbir noktasında monoton ve bir tekrar hissi yaşamıyorsunuz. Kendinizi her zaman bir sonraki bölüme geçmeye ve daha fazla tehlikeyle yüzleşmeye can atar bir halde buluyorsunuz. Bölümler boyunca sürekli olarak yeni silahlar, geliştirmeler ve aynı oranda çeşitli düşmanlar üzerinde kullanmak için yeni savaş mekanikleri ile karşılaşıyorsunuz. Hepsinin farklı bir kullanım şekli ve zayıflıkları var. Yani bu demek oluyor ki savaştan galip çıkmak için hiç bitmeyen bir şekilde saldırılarınızda ne kullanmanız gerektiğini planlamanız ve silahlarınızı sürekli değiştirmeniz gerekiyor.

Doom: The Dark Ages'e yeni eklenen ve büyük fark yaratan Serrat ejderhası ve Atlan olarak bilinen güçlü bir devasa mecha'dan özellikle bahsetmek istiyoruz. Bazı bölümlerde oynanışı komple değiştiren bu dev ekip arkadaşlarını kontrol ederken vahşeti ve heyecanın hat safhaya çıktığını belirtmemiz gerek. Atlan'ı kullanırken yapılan savaşlar oyuna tam anlamı ile bir taze kan katıyor. ID Software'in bu oyunun temposunda çok iyi bir iş çıkardığını söylersek yanlış olmaz. Oynanış sık sık değişiyor ve tempo hiçbir zaman düşmüyor. Bu şekilde yeniliği koruyor ve hatta “Yine mi Ejderha?” diye sitem etmek yerine kendinizi daha fazlasını isterken buluyorsunuz.

Haritalar göz alıcı detaylara sahip
Doom: The Dark Ages'de cehennem yaratıklarını parçalamak eğlenceli ama bunu çevre detayları ile bir görsel şölen olarak yapmak alınan keyfi katlıyor. Oyun bize her zamanki heavy metal karanlık fantezisine yakışır detaylara sahip haritaları bu kez ortaçağ esintileri ile sunuyor. Oynanış ile ilgili bahsettiğimiz çeşitlilik burada da mevcut. Issız savaş alanlarından, cehennem gibi çorak topraklara, kozmik tapınaklardan, yüzen gemi enkazlarına kadar birçok yaratıcı harita var ve hepsi aynı derecede göz alıcı ve keşfetmesi de ilginç.

Bu noktada Doom: The Dark Ages'in grafiksel olarak çok iyi göründüğünü ve oyunu oynadığım Xbox Series S’de bile çok akıcı çalıştığını söylemek istiyoruz. Optimizasyon konusunda da ID bir takdiri hak ediyor. Bu aynı zamanda çatışmaya girmeyi çok keyifli hale getirmeye yardımcı oluyor, çünkü uçan mermiler, iblis saldırıları ve son vuruşlarımız o kadar etkileyici ki en ufak bir takılma bu deneyime zarar verebilirdi. Oynadığımız süre boyunca hiçbir hatayla karşılaşmadığımızı da belirtmemiz gerek. Çökme yok, hata yok, ekranda çok sayıda düşman varken bile kare düşmesi yok. Bu da bana oyunun çok emek verilerek yapıldığını kanıtlıyor.

Doom fanatikleri için biraz kolay hissettirebilir
Doom: The Dark Ages bana göre hem eski hem de yeni oyun severler tarafından keyifle oynanabilecek başarılı bir oyun olmuş. Özellikle Doom ile yeni tanışacak olanlar için daha kolay adapte olunabilir olduğunu aşikar. Ayrıca bir prequel olarak 2016 oyununun ve Eternal'ın tadını çıkarmak için mükemmel bir geçiş noktası olabilir. Tabii ki sıkı Doom fanatikleri için daha lite bir Doom gibi hissettirebilir. Eternal’daki hoplama zıplamayı sevmiş olanlar için de hareketlilik eksikliğini geriye doğru bir adım gibi görünüyor. Ancak, yeni tempoya alıştığınızda Doom serisine yakışır bir oyun olduğunu herkesin kabul edeceğine eminiz.

Sonuç
Doom: The Dark Ages’i sadece Doom serisine yeni bir eklenti olarak değerlendirmeyin, kesinlikle bir fark yaratmak istiyor. Odak noktasını, oyunun karakterini ve hızını değiştiriyor ama bunları Doom'un özüne dokunmadan yapıyor. Çatışma hala şiddetli, zorlu ve son derece tatmin edici, ancak şimdi daha taktiksel, daha fiziksel hissettiriyor. Ve bizce bu gerçekten işe yarıyor.

Risk alan, yeni fikirler ortaya koyan ve Slayer olmanın ne anlama geldiğini vurgulayan bir nişancı oyunu. Karanlık ortaçağ ortamı, yeni savaş sistemi ve iddialı seviye tasarımıyla serinin en yenilikçi oyunlarından biri olarak öne çıkıyor. Türkçe desteği sunması ile Bethesda bir kere daha kalbimizi kazanıyor. Aynı zamanda Xbox Game Pass'ten ücretsiz olarak oynanabilir olması da cabası. Kesinlikle zaman ayırın ve oynayın!

90

Yayıncı Xbox Game Studios
Geliştirici Bethesda
Tür FPS
Platform Xbox Series S/X, PC, PS5
Web https://doom.bethesda.net/