Hi-Fi Rush İncelemesi: Yılın ilk sürpriz oyunu!

Hi-Fi Rush bir anda ortaya çıktı ve aksiyon, ritm ve karizmatik görsel işitsel stil karışımıyla dikkatleri üzerine çekti. İncelememizde, bu yeni oyununa neden bir şans vermeniz gerektiğini açıklıyoruz.

Hi-Fi Rush, Xbox'ın Developer Direct etkinliğinde duyurulur duyurulmaz 2023'ün ilk büyük sürprizi olmayı başardı. Efsanevi Shinji Mikami tarafından kurulan ve bize The Evil Within, The Evil Within 2 ve Ghostwire: Tokyo gibi oyunları kazandıran Japon stüdyo Tango Gameworks'ün bu en yeni oyunu aynı zamanda Xbox ekosistemi için özel olarak geliştirdikleri ilk oyun ünvanına da sahip oldu. Gerçi, hack'n slash aksiyonunu, ritim oyunu mekanikleri ile birleştiren daha komik ve genç bir tarza sahip renkli bir oyun olan Hi-Fi Rush'ın stüdyonun diğer çalışmalarının tarzı ile kıyaslandığında bir Tango Gameworks oyunu olduğu söylemek gerçekten zor. Hi-Fi Rush, etkinliğin hemen ardından Xbox Series S/X ve PC'de Game Pass üzerinden ilk günden yerini aldı. Ben de elbette hemen renk patlamaları ve ritmik vuruşlarla dolu dünyasına dalıp uzunca bir süre geçirdim. Peki yılın sürprizi olarak nitelendirdiğimiz bu oyun gerçekten zaman ayırmaya değer mi, gelin ona birlikte bakalım.

Siz siz olun bilmediğiniz yerde kol taktırmayın!
Hi-Fi Rush’da, biyonik bir adama dönüşme vaadiyle devrim niteliğindeki bir programa kaydolmaya karar veren “geleceğin rock yıldızı” Chai karakterini kontrol ediyoruz. Oyun bu ya, işler beklediği gibi gitmiyor ve Chai sadece çöp toplamak için bir robotik kola sahip oluyor. Ancak tesadüfi bir hata nedeniyle kol, yanlışlıkla göğsüne yerleştirilen bir müzik çalara bağlandığı için etrafındaki ritmi hissetmesini sağlayarak savaş yeteneklerini artırıyor ve gerekli durumlarda metal parçalardan yapılmış bir savaş gitarına dönüşebiliyor. Böylece, karakterimizi bir anomali olarak gördüğü için yok etmeye çalışan firmanın robotları ile başa çıkma şansımız oluyor ve bize bunu yapan şirketin planlarını bozmak için bir maceraya atılıyoruz.

Bu hikaye elbette sadece sıra dışı olsun diye yazılmamış, aynı zamanda oyunun hack'n slash ve ritim gibi farklı türleri başarılı bir şekilde bir araya getirebilmesine de hizmet ediyor. İlk bakışta, Hi-Fi Rush; Devil May Cry veya Bayonetta'dan çok farklı olmayan bir oyun. Hızlı ve güçlü saldırıları birleştirerek gerçekleştirilen kombolar, hava saldırıları, kaçışlar, savuşturmalar, yeni beceriler satın almak için bir dükkan ve hatta D'den S'ye kadar giden bir derecelendirme sistemi de var. Ancak Hi-Fi Rush aynı zamanda da bir ritim oyunu. Her an o anda çalan melodiyi belirleyen bir ritm var. Eğer saldırıları bu vuruşlara denk gelecek şekilde gerçekleştirirsek, hem hasar hem de skor artıyor. Doğru zamanlama ile oyunda her şey bir şekilde iyileştiriliyor.

Kendinizi müziğin ritmine bırakın…
Takip etmemiz gereken ritim tabii ki melodi tarafından belirleniyor, ancak Hi-Fi Rush bize yardımcı olmak için hem sahnelerde hem de arayüzde görsel ipuçları da yerleştirmiş. Çok iyi düşünülmüş ve güzel bir ayrıntı. Yine de benim gibi pek müzik kulağınız yoksa istediğiniz zaman bir düğmeye basarak ekranın altında tuş vuruşlarının ritmini gösteren bir ölçek belirmesini de sağlayabiliyorsunuz. Bunun kulağa kolay geldiğini düşünüyor olabilirsiniz, ancak sizi temin ederim ki ilk birkaç saatlik alışma sürecinde hiç de öyle olmuyor...

Şöyle düşünün: önünüzde Devil May Cry gibi bir oyun var ve üzerine ek olarak çeşitli düşmanların saldırısından kaçarken bir yandan doğru ritimle düğmelere basarak saldırmak bir yandan da bir sonraki gerçekleştireceğimiz saldırı kombinasyonunu sürekli olarak düşünmek zorundasınız. Kısacası: Hi-Fi Rush ilk başta biraz bunaltıcı olabiliyor. Neyse ki Tango Gameworks çok akıllıca davranmış ve Crypt of the Necrodancer veya Cadence of Hyrule gibi oyunlarda olduğu gibi tempoya ayak uydurmayı bir zorunluluk haline getirmek yerine, bir seçenek olarak bırakmış.

Yani, Hi-Fi Rush'ı isterseniz ayak uydurma konusunda çok fazla endişelenmeden diğer hack'n slash oyunları gibi de oynayabilirsiniz. En azından düşük zorluk seviyelerinde. Ancak yüksek skorlara ulaşmak istiyorsanız, işte o zaman doğru oynamanız gerekiyor. Ritim sadece savaşın bir parçası değil. Keşif söz konusu olduğunda, genellikle platform, tuzak veya raylar üzerinde tam hızda seyahat etme aşamaları da var. Burada ritim, tehlikelerden kaçınmak ve zirveye çıkmak için bir ipucu görevi görüyor. Ve macerada ilerledikçe, ritim oyuna giderek daha fazla dahil oluyor.

Öğrenmesi kolay ustalaşması zor!
İşin iyi yanı, Hi-Fi Rush'ın harika bir öğrenme eğrisine sahip olması ve her seviyede öncekilerin üzerine inşa edilen yeni bir mekanik veya beceri sunması. Bu birincisi asla sıkılmıyoruz, ikincisi ise gerçekten karmaşık ve derin bir oyun olmasına rağmen doygunluğa ulaşmıyoruz. Şu anda Devil May Cry 5 ve Bayonetta 3 gibi türün öncüleri ile karşılaştırırsak, Hi-Fi Rush'ın çok daha küçük bir seçenek repertuarı sunduğu doğru. Örneğin, gitarın yanı sıra diğer silahları da kullanabilmek güzel olurdu. Ancak bu, oynamaya başlar başlamaz unuttuğumuz küçük bir ayrıntı. Çünkü Hi-Fi Rush'a bir kez alıştığınızda, sürekli olarak dövüşmeyi dört gözle bekler hale geliyorsunuz. Her kavgadan nabzım hızla atarak çıktığımı söylersem sanırım abartı olmaz. Aksiyon çok canlı ve tüm dikkatinizi vermenizi gerektiriyor.

Oyuna başlar başlamaz, dört zorluk seviyesi arasında seçim yapabiliyorsunuz. Zorluğu artırmak sadece düşmanları daha sert hale getirmek ve daha fazla hasar vermekle kalmıyor, aynı zamanda ritmik senkronizasyon için daha ince eleyip sık dokuyor. Ben oyundan daha fazla keyif almak için normal zorluk seviyesini seçtim ve çok kolay bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Sadece birkaç kez ve saçma dikkatsizlikler nedeniyle ya da bazı boss'lara karşı öldüm. İşin zor kısmı, aslında daha önce de söylediğim gibi iyi oynamak. Eğer hala vuruş ve ritim kombinasyonuna alışamadıysanız, kolay ve normal modlar size otomatik aksiyonu aktive etme seçeneği de sunuyor. Bu ayarla, saldırı düğmelerinden birine basmanız yeterli ve Chai otomatik olarak farklı kombolar gerçekleştiriyor.

Hikaye ne kadar sürüyor?
8 ila 10 saat içinde oyunun sonunu görmeniz mümkün. Bu tür oyun türleri için bence kabul edilebilir bir uzunluk. Bununla birlikte, oyun sırasında zaman zaman karşılaşacağınız erişilemeyen alanlarla ilgili olarak da hikaye tamamlandıktan sonra geri dönüp bu blokların arkasında neyin saklı olduğunu keşfetmek ve bu arada puanlarımızı artırmak için seviyeleri tekrar oynama şansınız da bulunuyor.

Buna ek olarak, seviyeler boyunca Chai'nin sağlık ve yankı ölçerlerini (diğer şeylerin yanı sıra) artırmaya yarayan gizli öğeler, toplanabilir grafitiler ve bazı yan görevler de bulunuyor. Bir duvar resminin kilidini açmak için belirli eylemleri belirli sayıda gerçekleştirmenizi gerektiren bir meydan okuma sistemi de var. Ve oyunu ilk kez bitirdikten sonra, Hi-Fi Rush'ın "kanlı sarayı" olan ritim kulesi de dahil olmak üzere bir avuç yeni seçeneğin kilidi açılıyor. Bu, becerilerimizi göstermek için tasarlanmış sonsuz düşman dalgalarının bulunduğu bir mod.

Mükemmel bir görsel ve işitsel şölen
Şüphesiz Hi-Fi Rush'ın en güçlü noktalarından biri sanat tarzı. Jet Set Radio veya Sunset Overdrive gibi oyunların nostaljisini hatırlatan modern ve genç bir stile sahip, dört bir yanından renk taşan bir oyun. Bu durum karakterler için de geçerli: ister ana karakterler, ister yardımcılar ya da boss’lar olsun, hepsi çok renkli ve orijinal tasarımlara sahip. Modern, hipster-prissy görünümüyle Chai, belalı tarzıyla Peppermint, sevimli kedi 808, CNMN'in komik keçeli kalem ifadeleri... Bunun da ötesinde, özellikle video sekanslarında ve boss dövüşlerine eşlik eden sahnelerde animasyon çalışması inanılmaz. Kalite seviyesi o kadar yüksek ki kendinizi bir animasyon dizisi veya filmi izliyormuş gibi hissediyorsunuz. Buna ek olarak, Hi-Fi Rush bazı noktalarda oyun motorunu statik çizgi roman/manga tarzı görüntülerle ya da elle canlandırılmış sahneler serpiştirerek görsel stilleri karıştırıyor.

Bir ritim oyunu olduğu için, elbette ses de hiç fena değil. Orijinal melodiler gayet iyi, çok dikkat çekici değiller ama oyunun önerdiği şekilde çalışıyorlar. Öyle ki, uzun seanslardan sonra bile kafanızda ritmi tekrarlamaya devam ediyorsunuz. Oyun müziğinin gerçekten öne çıktığı nokta, Nine Inch Nails veya The Prodigy gibi grupların, maceranın belirli anlarında (çoğunlukla boss dövüşleri) çalınan ve onları saf gösteri statüsüne yükselten lisanslı parçalarının kullanılmasında yatıyor.

Oyun herhangi bir grafik moduna sahip değil, bunun yerine tek bir kalite ayarıyla hem Series S hem de Series X üzerinde mümkün olan en iyi deneyimi sunmayı tercih etmişler. Ben oyunu Series S üzerinde 1440p’de en ufak bir takılma olmadan 60fps ile oynayabildim. Series S’de sadece gölge kalitesi ve yeşillik yoğunluğunda ufak kesintiler bulunuyor. Xbox Series X sürümü ise 60fps’i doğal 4K'da sunuyor.

Sonuç
Sürpriz çıkışı ve sadece pazarlama eksikliği nedeniyle sakın bunun ikinci sınıf bir oyun olduğunu düşünebilirsiniz ama öyle değil! Hi-Fi Rush, her şirketin kütüphanesinde olmasını isteyeceği türden bir oyun. Baştan sona eğlendiren, görsel işitsel tarzıyla hem gözümüze hem de kulağımıza hitap eden, kendini kaptırmak isteyenler için iyi düşünülmüş ve derin olduğu kadar tatmin edici bir oynanış sayesinde elinizden bırakamayacağınız muazzam derecede orijinal bir eser. Bu aynı zamanda Xbox'a özel oyunlar kataloğunun arayıp da bulamadığı Japon tarzı bir oyun. Sonuç olarak, Hi-Fi Rush harika bir oyun ve 2023'ün ilk büyük sürprizi.

90

Yapımcı: Bethesda Softworks
Geliştirici: Tango Gameworks
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC
Tür: Aksiyon, 3d platform
Web: https://hifirush.com