Çin’in arazi bozulmasını ve iklim değişikliğini yavaşlatmak amacıyla yürüttüğü devasa ağaç dikme ve otlak restorasyonu çabaları, ülkenin su kaynaklarını beklenmedik ve geniş kapsamlı şekillerde değiştirdi. Yeni bir araştırma, bu çevresel projelerin Çin genelindeki su döngüsü üzerinde muazzam bir etki yarattığını gösteriyor.
Bir bilimsel çalışmaya göre, 2001 ile 2020 yılları arasında bitki örtüsündeki değişimler, Çin'in kara alanının büyük bir kısmını oluşturan doğu muson ve kuzeybatı kurak bölgelerinde insanlar ve ekosistemler için mevcut tatlı su miktarını azalttı. Buna karşılık, aynı dönemde Tibet Platosu bölgesinde su mevcudiyeti arttı.
Araştırmanın yazarlarından bir uzman, arazi örtüsü değişikliklerinin suyu yeniden dağıttığını ve Çin’in son yıllarda uyguladığı büyük ölçekli yeşillendirme projelerinin, sadece ekosistemleri canlandırmakla kalmayıp su döngüsünü de yeniden harekete geçirdiğini belirtiyor.
Bitkilerin suyu atmosfere taşıma gücü
Su, buharlaşma ve terleme süreçleriyle atmosferle kıtalar arasında hareket ediyor. Bitkilerin topraktan emdiği suyu atmosfere geri vermesi olan terleme ve yüzeylerden suyun buharlaşması olayları, bir arada evapotranspirasyon olarak adlandırılıyor. Uzmanlara göre, ağaçların derin kökleri sayesinde hem otlaklar hem de özellikle ormanlar, evapotranspirasyonu artırma eğilimi gösteriyor.
Çin’in en büyük çevresel projeleri arasında, çöllerin yayılmasını yavaşlatmak için 1978’de başlatılan Büyük Yeşil Duvar ve 1999’da başlayan Yeşil İçin Tahıl Programı gibi girişimler bulunuyor. Bu toplu restorasyon çabaları, küresel net yaprak alanı artışının dörtte birini oluşturuyor.

Ancak yeşillendirme, Çin’in su döngüsünü çarpıcı biçimde değiştirdi, hem evapotranspirasyonu hem de yağışı artırdı. Araştırmacılar, genel olarak evapotranspirasyonun yağıştan daha fazla arttığını ve bunun bir miktar suyun atmosfere karıştığını gösterdiğini söylüyor.
Ancak rüzgarların suyu kaynağından çok uzaklara, 7.000 kilometreye kadar taşıyabilmesi nedeniyle, bu durum Çin genelinde tutarlı bir şekilde ilerlemedi. Bu da bir yerdeki evapotranspirasyonun, genellikle başka bir yerdeki yağışı etkilemesi anlamına geliyor.
Yerel su kaybı, büyük yönetim zorluğu
Araştırmacılar, Çin’in doğu muson bölgesindeki orman genişlemesinin ve ülkenin geri kalanındaki otlak restorasyonunun evapotranspirasyonu artırdığını belirtiyor. Ancak yağış artışı sadece Tibet Platosu bölgesinde görüldü. Bu durum, diğer bölgelerde su mevcudiyetinin azalmasına yol açtı. Uzman, “Su döngüsü daha aktif hale gelse de, yerel ölçekte eskisinden daha fazla su kayboluyor” diyor.
Bu durum, su yönetimi açısından önemli sonuçlara sahip. Çin’in suyu zaten bölgeler arasında eşit dağılmış değil. Ülkenin kuzeyinde su kaynaklarının sadece yüzde 20’si bulunurken, nüfusun ve ekilebilir arazinin büyük bir kısmı bu bölgede yaşıyor. Çin hükümeti bu eşitsizliği gidermeye çalışıyor, ancak uzmanlar, yeşillendirme nedeniyle suyun yeniden dağıtılması hesaba katılmadığı sürece bu önlemlerin başarısız olabileceğini savunuyor.
Ekolojik restorasyon ve ağaçlandırmanın, diğer ülkelerin su döngülerini de etkileme potansiyeli var. Uzmanlar, su kaynakları açısından bakıldığında, belirli arazi örtüsü değişikliklerinin faydalı olup olmadığını vakaya özel olarak görmenin gerektiğini belirtiyor. Bu çabaların sunacağı fayda, atmosfere karışan suyun ne kadarının ve nerede tekrar yağış olarak geri döneceğine bağlı.