Somerville İncelemesi: Inside ve Limbo severler bu oyunu kaçırmayın!

Inside ve Limbo gibi oyunları seviyorsanız, uzaylı istilasına karşı ailesine ulaşmaya çalışan bir babanın bu bilimkurgu hikâyesini mutlaka oynamanız gerekiyor.

Bu tür oyunları çok seviyorum ne yalan söyleyeyim. Atari dönemini saymazsak PC’lerde oyun dünyasına girişi Another World dönemine denk gelen bir neslin üyesi olmamdan kaynaklanıyor sanırım. Çoğu oyunu bitirecek vaktim olmasa da Inside, Limbo, Kentucky Route Zero, 7th Sector, Black, Stela, The Swapper ve Toby (bu oyunlara da mutlaka göz atmanızı tavsiye ederim) gibi oyunları bitirmeden bırakamıyorum. Somerville de bunlardan biri oldu. Gerçekten de 2017 yılının Haziran ayında oyunun duyurulduğunu ilk gördüğümde son derece heyecanlanmıştım. Bu heyecanın nedeni oyunun, Playdead'in kurucularından biri olan Dino Patti’nin yeni oyun stüdyosu Jumpship'e ait olmasıydı. Ben oynamaktan oldukça keyif aldım. İncelemesine bir göz atın bakalım siz nasıl bulacaksınız.

Aile babası kahramana dönüşüyor
Somerville sizi sıradan bir babanın ve muhtemelen şimdiye kadar kontrol ettiğim en uzun kahramanın yerine koyuyor ve o en alışılmadık senaryoyla başa başa kalıyoruz - uzaylı istilası! Arrival filmini anımsatan bir sahnede, göklerden dev monolitler iniyor ve ne yazık ki hiç de barışçıl görünmüyorlar. Bundan sonrası spoiler olacağı için sadece kahramanımızın ailesinden ayrıldığını ve sadece hayatta kalmak için değil, her şeye rağmen onları tekrar bulmak için bir yolculuğa çıktığını yazmakla yetineceğim.

Eski bir Playdead kurucusunun yeni oyununun artık klasikleşmiş iki oyuna benzerliğinden bahsetmiştim. Bu çok da yanlış değil, ancak ilk olarak, oyun 2D bir düzlemle sınırlı değil ve ikincisi, gerçekten sadece bulmaca veya platformla ilgili de değil. Benzerlik daha çok sanat tarzında ve hikaye anlatımında ortaya çıkıyor ve bilmeseniz de bu oyunu görsel olarak Inside ile ilişkilendirmek çok zor değil. Her şey atmosfer, sanat, animasyon ve oynanış aracılığıyla yapılıyor ve ara sıra homurdanma veya ağlama dışında konuşulacak bir seslendirme yok. Bu çok minimalist bir yaklaşım ve bence burada çoğunlukla oyuna iyi hizmet ediyor. Renkler de biraz soluk olsa da, kesinlikle muhteşem. Herkese göre değil belki ama bu tarzı sevenler mutlu olacaktır. Kesinlikle çok hoş görünen bir oyun.

İlgi çekici konsept, kafa karıştırıcı uygulama
Oynanış konusuna gelirsek. Açıkçası videoları izlerken ve daha önce onlarca aynı tarz oyun oynamış biri olarak bu tarz bir oyun mekaniği ile karşılaşacağımı düşünmemiştim. İnanılmaz bir dünya tasviri, bilimkurgu öğeleri ve ilginç bir tasarımın yanına bu kontroller biraz sırıtıyor ve oyunu oynamayı biraz sinir bozucu hale getirebiliyor.

İlk olarak, oyuncunun 3D arka plana sahip 2D bir düzlemde basitçe gezinmesine izin vermeme kararı beni biraz rahatsız etti. Evet belki bulmacaların sağlığı için yapılmış bir engelleme ama bazı durumlarda gerçekten hassas bir şekilde kontrol etmeyi zorlaştırıyor. Örneğin hızla kaçmam gerektirdiği bir anda, karakterin manzaraya takılması ile öldüğüm bir an bile oldu. Little Nightmares oynamış olanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Ayrıca karakterin yavaş hareket ediyor olması da bir şeyden kaçarken gerilimi yükseltiyor.

Ayrıca Somerville'de ne yapılacağı veya bir sonraki adımda nereye gidileceği konusunda da oyuncuyu pek yönlendirmiyor. Başta bir yol ya da bir nesne sarı renkle bir şekilde işaretleniyor. Ancak öğrenim süreci sona erip işler ilerledikçe, bu işaretler giderek azalıp daha belirsiz hale geliyor. Yani size tavsiyem henüz başlarda tüm mekanikleri ve bulmaca yapılarını iyice çözün :)

Başladığı gibi dinamik bir sona sahip değil!
Hikâyesiz oyun oynamayı sevmediğimi incelemelerimi takip edenler artık iyice öğrenmiştir. Normalde bir hikâyeyi oldukça da iyi takip edebilirim ve bilimkurgu’yu da severim. Ancak son jenerik akmaya başladığında bile hala kafamda tam oturmamış şeyler olduğunu itiraf etmem gerek. Oyuncuların onlarca farklı çıkarım yaptığına da eminim. Oyunu bitirmiş olanlar varsa, yorumlarda paylaşırlarsa da sevinirim.

Somerville, ormanda kaybolmaktan karanlık ve tekinsiz mağara sistemlerinde yalnız kalmaya, istilanın ardından çoktan boşaltılmış bir müzik festivalinin görkemli sahnesine, halkın sığınacak bir yer bulmak için kaçtığı terk edilmiş araçlarla dolu otoyollara kadar çok çeşitli ve iddialı mekânlarla dolu. İnsanlığın görünüşte tamamen yenildiği kasvetli bir dünya çiziyor, ancak gizemli istilacılarımız tarafından avlanmamıza rağmen yol boyunca sevimli küçük anlar ve umut tohumları da var.

Son bölüm biraz fazla uzatılmış
Çocuğunuzun arkasını toplamak (bunun için bir başarım bile var ve sadece ebeveynlerin açacağına da eminim ama ispat edemem) ve aile köpeğinizin sadakatle üzerinize tırmanması gibi büyüleyici etkileşimler oyuna kasvetli ama umutlu bir ton veriyor. Maceranın bilimkurgu kısımları giderek daha fazla ön plana çıktıkça da bu insani unsurlar yavaş yavaş geride kalıyor. Özellikle oyunun finali, öyle sıra dışı bir boyuta ulaşıyor ki ne yapmak gerektiği konusunda bocalayabiliyorsunuz. Burası için bir ipucu vereyim. Bazen aynı bölümleri tekrarlıyormuşsunuz gibi geliyor ama merak etmeyin oyun bozulmuş değil. Yaptığınızı yapmaya devam edin :)

Sonuç
Kendisine ilham veren oyunlar kadar düşündürücü olmasa da, Somerville yeni bir stüdyonun umut verici bir çabası, görsel hikaye anlatımı yoluyla temalarını ve olaylarını, karakterler ve durumları hakkında düşünmenizi ve hissetmenizi başarılı bir şekilde sağlıyor. Ne yazık ki, Somerville kendini Playdead'in işlerinin gölgesinden kurtaramıyor, bu yüzden kaçınılmaz olarak daha önce görmediğimiz pek bir şey yapmıyor. Bununla birlikte, yavaş başlayan, ancak oynadıkça ivme kazanan ve iyi bulmacalar ve bazı nabız hızlandırıcı drama ile desteklenen değerli bir macera. Türü sevenlerin kaçırmaması gereken 5-6 saatlik bir oyun. Gamepass üzerinde olduğu için mutlaka deneyin. Eminim bitirmeden bırakamayacaksınız.

70

Geliştirici Jumpship
Yayıncı Xbox Game Studios
Platform Xbox Series S/X, Xbox One, PC
Tür Platform, Macera
Web https://jumpship.co.uk/