Japonya'daki araştırmacılar, tek kullanımlık plastiğin yerini alabilecek, dayanıklı ve çevre dostu bir selüloz bazlı mukavva geliştirdi. Bu yeni malzeme, su geçirmezlik özelliği ve tamamen biyolojik olarak parçalanabilir yapısıyla plastiğe karşı ümit verici bir alternatif sunuyor.
Yeni malzemenin temel bileşeni, bitki hücre duvarlarında bulunan ve selofan üretiminde yaygın olarak kullanılan yapısal bir molekül olan selüloz. Selofan üretiminde kullanılan kimyasal pıhtılaştırıcıların yarattığı esneklik problemi yerine, araştırmacılar lityum bromür kullanımıyla bu sorunu aşmayı başardı. Bu yöntem, malzemenin yalnızca kurutularak sertleştirilmesini sağlıyor ve ek kimyasal işlem gereksinimini ortadan kaldırıyor. Sonuç olarak, içme bardakları ve yiyecek kapları gibi katı formda şekillendirilebilen rejenere edilmiş bir selüloz ürünü elde ediliyor.
Laboratuvar testlerinde bu şeffaf mukavvadan yapılmış bardaklar, üç saatten uzun süre boyunca kaynar suya karşı dayanıklılık gösterdi ve minimum sızıntı yaptı. Malzeme, bir bitki bazlı yağ asidi tuzuyla kaplandığında tamamen su geçirmez hale geldi. Bu durum, malzemenin tek kullanımlık plastiklerin yerini alabileceğine dair umutları artırıyor.
Geri dönüşüm odaklı tasarım
Malzemenin bitki bazlı olması, yalnızca üretim aşamasında değil, kullanım sonrasında da avantaj sağlıyor. Bu malzeme, tasarımı sayesinde okyanus suyunda tamamen parçalanabiliyor ve plastik atıkların çevredeki zararlarını büyük ölçüde azaltma potansiyeline sahip. Dahası, atık tekstiller gibi geri dönüştürülmüş selülozdan üretilebilmesi de dikkat çekici bir sürdürülebilirlik katmanı ekliyor. Eski giysilerden kompostlanabilir, işlevsel ürünler elde edilmesi, çevresel faydaları daha da artırıyor.
Kullanım alanları ve sınırlamalar
Bununla birlikte, malzemenin sürdürülebilirlik sorunlarını tamamen ortadan kaldırması beklenmiyor. Günümüzde tek kullanımlık ürünlerin yaygınlığı, çevre üzerinde en büyük baskılardan biri olmaya devam ediyor. Her ne kadar plastik alternatifleri çevre dostu olarak öne çıksa da, birçok bitki bazlı materyalin hızlıca parçalanma özellikleri, tekrar kullanımı pratik hale getirmiyor. Bu nedenle, bu tür malzemeler, tıbbi uygulamalar gibi yeniden kullanıma elverişli olmayan senaryolarla sınırlı tutulmalı.
Bu yeni malzeme, mükemmel bir çözüm sunamasa da, dünya genelinde plastik kullanım alışkanlıklarını değiştirme yolunda etkili bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Plastiğin doğaya ve canlılara verdiği zarar göz önüne alındığında, mükemmel olmayan bir çözüm bile mevcut durumun devamından daha iyi bir alternatif olarak öne çıkıyor.
Plastiğin doğada parçalanması ne kadar sürüyor? İşte korkunç cevap!Haberler