Bugünkü konuğumuz bir canavar. Canavar dendiğinde oyuncuların aklına hemen Monster Notebook geliyor ve şu an masamızdaki bu canavar da Monster’ın yeni seri dizüstü bilgisayarlarından Monster Abra A5 V20.3. RTX’in 40 serisi ekran kartını ve Intel’in 13’üncü nesil Core i7-13700H işlemcisini kullanan bu model, gerçekten lakabının hakkını veriyor. Bu laptopu öne çıkaran en önemli bileşen, barındırdığı RTX 4050 ekran kartı. NVIDIA Lovelace mimarisiyle üretilen, yapay zeka destekli DLSS 3 ile performansını muazzam artıran kart, RTX sayesinde de görsel bir şölen yaşatıyor.
Aranızda bu terimlere aşina olmayanlarınız olabilir. Öncelikle NVIDIA’nın oyun dünyasında devrim yaratan RTX’inden bahsedelim. Artık oyunlarda grafiklerin gerçeğe ne kadar yakın olduğu ortada. İşte bunu bir adım daha öteye taşıyan teknolojinin adı RTX. Bu teknolojinin gerçekçi grafikleri oluşturmak için kullandığı yöntem ise ışın izleme. Işın izleme dediğimiz şey kısaca; gerçek dünyadaki ışığın davranışının simüle edilmesi. Bu sayede daha gerçekçi ve etkileyici görüntüler ortaya çıkıyor. Fakat bu geleneksel grafik işleme yöntemlerine göre çok daha fazla hesaplama gerektirdiğinden, RTX 40 serisi gibi çok güçlü GPU’lar lazım.
DLSS dediğimiz ise; yine NVIDIA tarafından geliştirilen ve RTX ekran kartlarında bulunan yapay zeka destekli süper örnekleme teknolojisinin adı. Peki ne işe yarıyor bu teknoloji? En basit şekilde; düşük çözünürlüklü bir görüntüyü daha yüksek çözünürlüklü bir görüntüye dönüştürüyor. Bunun sonucunda oyunlarda daha yüksek kare hızları elde edebiliyoruz. Çözünürlüğü dönüştürürken de yardım aldığı şey tahmin edebileceğiniz üzere yapay zeka. DLSS'nin nasıl çalıştığını anlamanız için basit bir örnek verelim: Bir oyun oynadığınızı varsayalım ve oynadığınız ekran çözünürlüğü 1080p olsun. Ancak, oyunu 4K oynamak istiyorsunuz ve bilgisayarınızın ekran kartı oyunu 4K oynatmaya yetecek kadar güçlü değil. İşte bu noktada DLSS devreye giriyor: DLSS özelliği etkinleştirildiğinde oyun motoru, oyunun düşük çözünürlüklü görüntüsünü alıyor ve daha yüksek çözünürlüklü bir görüntü oluşturmak için yapay zeka ve derin öğrenme algoritmalarını kullanıyor. Böylece ortaya 4K çözünürlüğünde oynuyormuşçasına net ve keskin görüntüler çıkıyor. Üstelik daha az grafik işlem gücüyle.
DLSS hala yeni bir teknoloji, sürekli gelişiyor. RTX 40 serisi ile güncellenen DLSS 3’ün geldiğini görüyoruz. Mevcut DLSS teknolojisinin güncellenmiş hali olduğunu söyleyebileceğimiz DLSS 3, tamamen yeni kareler oluşturmak ve performansı artırmak için mevcut sisteme optik çoklu kare üretim bölümü ekliyor. Ayrıca sisteme dahil edilen NVIDIA Reflex teknolojisiyle görüntülerdeki gecikmeler artık çok daha düşük. Elbette DLSS 3’ün en önemli avantajı, önceki sürümlerinden daha iyi görüntü kalitesi ve performans sunması.
Peki, biraz teknik tarafa geçelim ve DLSS 3’ün nasıl çalıştığına bakalım. Bu laptop’ta bulunan RTX 4050 ekran kartı NVIDIA’nın Ada Lovelace mimarisini temel alıyor. Bu mimaride kullanılan optik hızlandırıcı teknolojisi, DLSS 3’ün temel çekirdeğini oluşturuyor desek yanlış söylemiş olmayız.
Optik hızlandırıcı, 2 ardışık oyun içi kareyi analiz ederek çalışıyor ve bunun sonucunda bir optik akış alanı oluşturuluyor.
Optik hızlandırıcı, karede görünen, ancak geleneksel oyun motoru hareket vektörleri tarafından modellenemeyen nesneler ve öğeler için hareket vektörü verilerini hesaplıyor.
Bu sayede oyundaki yansımalar, parçacıklar, aydınlatma ve gölgeler gibi öğelerin yapay zeka tarafından oluşturulmasında ortaya çıkan görsel uyumsuzluklar büyük ölçüde azaltılmış oluyor.
İş bununla da bitmiyor. Optik akış hızlandırıcı, yansımalar ya da gölgeler gibi piksel düzeyinde ayrıntıları doğru bir şekilde takip ederken, DLSS 3 sisteminde ayrıca sahnedeki geometri yapısının hareketinin tam olarak izlenmesi için motor hareket vektörleri de kullanılıyor.
DLSS kare üretimi AI bölümü de her piksel için en iyi kareleri oluşturmak adına bu motor hareket vektörlerini, oluşturulan optik akış alanı verilerini ve ardışık oyun karelerinin bilgilerinin nasıl kullanılacağına karar veriyor. Bunun sonucunda DLSS 3 teknolojisi aktif edildiği zaman yapay zeka, DLSS süper çözünürlük ile ilk karenin 4’te 3’ünü ve az önce bahsettiğimiz DLSS kare üretimi bölümü kullanılarak 2’inci karenin tamamını yeniden yapılandırıyor. Böylece yeni teknolojiyle beraber görüntülenen tüm piksellerin 8’de 7’sinin yeniden yapılandırılması sağlanıyor. Bunun gerçekten ciddi bir oran olduğu söylemek lazım.
Zaten bu sayede de büyük bir performans artışı elde ediliyor. Ayrıca yeni sistem GPU ve CPU’yu senkronize edip, optimum yanıt süresi sağlayan Nvidia Reflex teknolojisini de entegre olarak sunuyor. Bu da standart görüntülerle karşılaştırıldığı zaman DLSS 3’ün 2 kata kadar gecikmeyi azaltmasını sağlıyor. İşte bunun sonucunda da ortaya RTX 4050 ile görsel bir şölen çıkıyor.
Teoride her şey kulağa çok güzel geliyor, fakat emin olun pratikte çok daha iyi. Monster Abra A5 V20.3, elimizde olduğu süre içinde birçok oyun oynadık, performansını sonuna kadar test ettik. E haliyle ekran kartı RTX 4050 olunca tüm nimetlerinden faydalandık. Hiç abartmadan söyleyebiliriz ki; oynadığımız hiçbir oyunda masaüstü bilgisayarı aratmadı.
Spider-Man: Miles Morales, Shadow of the Tomb Raider ve Control ile yaptığımız testlerde DLSS’i açtığımızda, 144 Hz’lik ekranıyla birlikte gerçekten güzel bir deneyim yaşattı. Spider-Man oynarken daha akıcı performans için DLSS’i performans moduna aldık. Shadow of the Tomb Raider’da ise kalite modunda bile 144 fps’leri gördü. Bu arada Abra A5 V20.3’in ekranı 15.6 inç boyutunda IPS LCD panelden oluşuyor. 144Hz tazeleme hızına sahip olan bu ekran, Full HD çözünürlüğünde görüntü üretiyor. Ekranın özellikle 144Hz tazeleme hızına sahip olması, oyunlarda üst seviye bir deneyim yaşatıyor.
Önceden sevdiğimiz bir oyunda 144 fps’yi, bırakın 144’ü 60 fps’yi tutturabilmek için bilgisayar toplarken parçaları özenle seçerdik. Şimdi geldiğimiz noktada, görüyorsunuz; hepsi bir paket gibi bu notebook’ta elimizin altında. Dahası da var...
Bu notebook’u oyun oynamak dışında NVIDIA Broadcast uygulaması ile gelişmiş bir yayın aracına dönüştürmeniz de mümkün. Eğer yayın yapıyor veya dijital içerik üretiyorsanız, odanızı fiziksel bir stüdyoya çevirme zorunluluğunuz artık yok. Burada arka planı değiştirme veya gürültü engelleme gibi birçok seçenek mevcut. Yayıncı değilseniz bile çevrimiçi toplantılarda kesinlikle işinizi görecek bir uygulama.
Abra A5 V20.3’ten her ne kadar oyun bilgisayarı olarak bahsetsek de yüksek performans veren notebook’ları sadece oyun tutkunları kullanmıyor. NVIDIA, yaratıcı alanlarda çalışanları da unutmayarak; kreatif tasarımlar ve içerikler üreten kullanıcılara NVIDIA Studio sürücülerini sunuyor. Bu sürücüler, yaratıcı uygulamaları yapay zeka desteğiyle hızlandırabiliyor. NVIDIA Studio ekosistemi ve RTX ekran kartları sayesinde düşünce hızında yaratıcı işler çıkarmak çok kolay. Ekranda da gördüğünüz gibi NVIDIA’nın Canvas uygulamasında yapay zekanın basit fırça darbelerinizi bir sanat eserine dönüştürdüğünü görebiliyorsunuz.
Evet; RTX, DLSS, farklı farklı yenilikçi teknolojiler, evet, bunların hepsi güzel. Fakat biraz da laptopun içinde dışında neler var onlara bakalım. En başta söylediğimiz gibi; Abra A5 V20.3’de Intel’in Raptor Lake mimarisiyle üretilen i7-13700H işlemcisi kullanılmış. Sahip olduğu performans ve verimlilik çekirdekleriyle hem güçlü hem de verimli bir işlemci. Performansa ihtiyaç duyduğu uygulamalarda ya da oyunlarda işlemci otomatik olarak performans çekirdeklerini devreye sokuyor. Ayrıca işlemcinin 45 watt değerindeki güç tüketimi, 115 watt’a kadar çıkabildiği için oyunlarda ekstra fps ve akıcılık görebiliyoruz.
Yalnız bu işlemcinin sağladığı bir avantaj daha var: Intel QuickSync teknolojisi. Teknolojinin ne olduğu sorusuna gelmeden önce, yüksek kalitede görüntü kodlamalarının bilgisayar ortamında yapılabilmesinin bazı maliyetleri de beraberinde getirdiğini belirtmek lazım. Görüntü kodlama işlemini az bir maliyetle yazılımsal olarak yapmaya çalıştığınızda da kullanmakta olduğunuz bilgisayarın işlemci hızı ve çekirdek sayısı çok önemli. Intel’in QuickSync teknolojisi ise özel medya işleme özelliklerini kullanarak daha hızlı ve kolay medya işlemeyi, video oluşturmayı ve dönüştürmeyi sağlıyor.
Intel, grafik işleme süreçlerinde hızlı kod çözme ve kodlama işlemlerini yerine getirirken, işletim sistemi ile ilgilenen işlemcinin diğer görevleri de sorunsuz bir şekilde yapabilmesi için ürettiği işlemcilere ayrı bir katman daha eklemiş. Grafikle ilgili tüm bu işlemleri GPU katmanında yaparak, performans ve hız elde edebiliyorsunuz. Quick Sync Video grafik hızlandırıcı katmanıyla, H265 codecli video render işlemleri Macbook ve AMD işlemcilere göre çok performanslı. Teknoloji Intel’in ve Monster’ın 11, 12 ve 13’üncü nesil işlemcili notebook’larının hepsinde yer alıyor. Elbette Abra A5 V20.3 de dahil.
Notebook’ta bellek tarafında 3200 MHz frekansta çalışan 16 GB çift kanal DDR4 RAM bulunuyor. Depolama tarafındaysa Samsung’un 3500 MB/s okuma, 2500 MB/s yazma hızına sahip 512 GB’lık SSD’si var. Tabii ki satın alırken bunları istediğiniz gibi özelleştirebilirsiniz.
Bu arada Abra A5 V20.3 bir oyun bilgisayarı olduğu için pil performansı konusunda çok iddialı bir cihaz değil. Elbette mobil kullanımlarda size gerekli olan süreyi tanıyor, fakat ofis kullanımları için tüm günü çıkartamıyor. Pil ayarı performans modundayken, arka tarafta Spotify’ın açık olduğu, Chrome’da yarım düzine sekmenin açık bulunduğu ve ekran parlaklığının en üst düzeyde olduğu bir kullanımda sunduğu pil ömrü süresi 2 saati aşıyor; bunu dengeli moda getirirseniz daha uzun süreler elde edebiliyorsunuz.
Kapanışa geçmeden önce, laptop gözümüze de hitap ediyor mu hızlıca göz atalım. Tasarımsal açıdan RGB Klavyeyi saymazsak, oldukça sade bir görünümde. Monster’ın Control Center yazılımı üzerinden bu RGB’leri tamamen kapatabilmek veya rengini değiştirebilmek laptopu günlük kullanım için de uygun hale getiriyor. Ses konusunda Monster, Sound Blaster destekli 2W gücündeki 2 adet hoparlörle kaliteli bir ses yakalamış. Oyun oynarken her ne kadar kulaklık tercih etseniz de fanlar performans modunda çalışırken bile hoparlörden gelen sesler gayet temiz duyuluyor. Bu arada mod demişken kısa bir hatırlatma yapalım: Bu notebook’ta hem performans hem verimliliği bir arada elde edebiliyorsunuz. Eğer ofis işlerinizi yapacak veya gündelik uygulamalarınızı çalıştıracaksanız Monster Control Center’dan Ofis Modu’nu, eğer oyun oynayacak ve tam performans yakalayacaksanız o zaman Turbo Modu’nu açmalısınız. Böylece güç tüketimi ve performans arasındaki dengeyi istediğiniz gibi yönetebiliyorsunuz.
Laptop’ın bağlantılarına baktığımızda burada da zengin seçenekler görüyoruz. Cihazda USB 2.0, 2 adet portundan USB 3.2 Gen 1 portuna, USB 3.2 Gen 2 Type-C portundan HDMI 2.1 ve DisplayPort 1.4’e kadar çok sayıda giriş - çıkış konumlandırılmış. Özellikle üzerinde hem HDMI 2.1 hem DisplayPort 1.4 bulundurması sayesinde aynı anda 2 farklı ekrana görüntü aktarabildiğini de söyleyelim.
Sonuç
Genel olarak baktığımızda Abra A5 V20.3, oyuncular ve performans odaklı bir oyun bilgisayarı arayanlar için tam aranan niteliklere sahip. Üstelik 2 kilogramlık hafifliğiyle rahatça taşınabilir. Bizce emsallerine oranla fiyat/performans olarak da fazlasıyla uygun. Monster Notebook web sitesi üzerinden satın aldığınızda yanında hediye edilen Monster marka sırt çantası ve ömür boyu ücretsiz bakım garantisi de ekstrası. Eğer memnun kalmazsanız 15 gün içinde koşulsuz iade hakkınız da var. Aklınızda internetten alırsam ölü piksel falan çıkar sonra mağdur olurum diye de düşünmeyin; ilk 30 gün içinde 1 adet bile ölü piksel çıksa birebir panel değişim garantisi bulunuyor. Anlattıklarımız dışında kafanıza takılan bir şey olursa Dijital Mağaza üzerinden müşteri temsilcisiyle her konuda iletişime geçebileceğinizi de aklınızın bir köşesine not edin.
Monster Abra A5 V20.3 hakkında daha fazla bilgi almak için: https://www.monsternotebook.com.tr/abra/monster-abra-a5-v20-3/
Sponsorlu İçerik