Dilimizin ucunda olan ama hatırlayamadığımız kelimeler: Beyin bu sırada ne yapıyor?
"Dilin ucunda" olgusu nedir, beynimizde nasıl gerçekleşir ve yaşla neden daha sık görülür? İşte bilim insanlarının bu ilgi çekici fenomen hakkındaki açıklamaları.
Hepimiz bu durumu yaşamışızdır: Bir sohbetin ortasındasınız, bir kelime, isim ya da başlığı hatırlamaya çalışıyorsunuz ama aklınıza gelmiyor. Bildiğinizi biliyorsunuz, hatta neredeyse hissediyorsunuz ama o kelime bir türlü zihninizde belirivermiyor.
"Dilimin ucunda" olarak bilinen bu durum hem ilgi çekici hem de sinir bozucu bir deneyimdir. Peki, bu anlarda beynimizde neler oluyor? Bilim insanları bu sorunun peşine düştü ve dikkat çekici sonuçlara ulaştı.
Beynin arama motoru nasıl çalışır?
Bir kelime akla gelmediğinde, beynin farklı bölgeleri devreye girerek kayıp terimi bulmaya çalışır. Bunu, bir kütüphanede kaybolmuş bir kitabı arayan insanların telaşına benzetebilirsiniz. Bu süreçte özellikle üç beyin bölgesi ön planda rol oynar:
-
Ön singulat korteks
-
Prefrontal korteks
-
İnsula
Ön singulat korteks, tıpkı bir denetçi gibi, bir sorun olduğunu fark eder: “Bu kelimeyi biliyorum ama hatırlayamıyorum!”
Prefrontal korteks ise arama sırasında ortaya çıkan ipuçlarını değerlendirir ve doğru kelimeyi bulup bulmadığımızı kontrol eder.
Daha derinlerde yer alan insula ise kelimenin ses yapısına ulaşmamıza yardımcı olur ve fonolojik erişimi sağlar.
Beyin bölgelerinin işbirliği
Fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) sayesinde araştırmacılar, bu bölgelerin birlikte nasıl çalıştığını gözlemleyebiliyor. Sanki zorlu bir sorunu çözmeye çalışan ekip arkadaşları gibi, bu bölgeler de koordineli bir şekilde kayıp kelimeyi bulmak için çabalıyor.
Yaşlanma ile artan "dilimin ucunda" anları
İlginç bir şekilde, yaş ilerledikçe bu durum daha sık yaşanıyor. Araştırmalar, özellikle ön singulat korteks ve insula bölgelerinin zamanla hacim kaybına uğrayabildiğini gösteriyor. Bu, eskiden düzenli ve kolay erişilebilir olan bir kütüphanenin yavaş yavaş karışıklığa sürüklenmesine benzetilebilir. Raflar dağılır, etiketler yanlış olur ve doğru kitabı bulmak zorlaşır.