Royal Enfield Flying Flea: Elektrikli iki tekerin yeni nesil yorumu
Flying Flea: Royal Enfield’in Android işletim sistemli ilk elektrikli motosikleti. Teknolojisi, tasarımı, menzili ve gelecekteki modeller.
Royal Enfield, geçen yıl modernize edilmiş Flying Flea modelini tanıttı. II. Dünya Savaşı döneminde uçaklardan paraşütle indirilen hafif motosikletten ilham alan bu yeni model, tamamen elektrikli yapısıyla günümüzün şehirli ve banliyö sürücülerine hitap ediyor.
Matt Cardenas’ın açıklamasına göre Flying Flea, “vites, motor sesi veya benzin derdi olmadan herkesin rahatlıkla yaklaşabileceği” bir araç olarak tasarlandı. Kendisi, Royal Enfield’ın ileri konseptler bölümünün başında ve projenin merkezindeki isimlerden biri.
Flying Flea’nin S6 versiyonu, ilk gösterimin ardından Goa’daki Motoverse etkinliğinde ikinci kez sahneye çıktı.
S6: Klasik görünümden daha off-road odaklı tasarım
Flying Flea S6, “klasik” anlamına gelen C6’dan daha arazi odaklı bir karaktere sahip. Yüksek gidon, dişli lastikler, geliştirilmiş ön süspansiyon ve özel arazi modu; çekiş kontrolü, viraj sensörleri ve ABS sistemini arazi koşullarına göre optimize ediyor.
Her iki model de elektrikli motosiklet dünyasına hem tasarım hem teknoloji açısından taze bir soluk getirmeye hazırlanıyor. Üstelik bunu lüks segmentteki fiyatlara yaklaşmadan yapmaları hedefleniyor.
Fiyat, batarya kapasitesi ve menzil gibi detaylar henüz açıklanmadı. Ancak Flying Flea hakkında heyecanlanmak için birçok neden var…
1. Standart kettle kablosuyla şarj edilebiliyor
Royal Enfield, rakiplerindeki taşınabilir batarya sistemi yerine pratik bir çözüm sunmuş: klasik kettle kablosu.
Bu kablo kolay taşınabiliyor, her yerde bulunuyor ve neredeyse tüm ev prizleriyle uyumlu. Şarj etmek, bir dizüstü bilgisayarı prize takmaktan farksız. Yapılan araştırmaya göre kullanıcıların çoğu ağır bataryaları eve taşımak istemiyor, ancak %85’inin motosikleti park ettiği yerde bir priz bulunuyor.
Şirket, yaklaşık 100 mil (160 km) civarında “City Plus” menzil hedefliyor. Cardenas’ın açıklamasına göre standart prizle her bir dakikalık şarj, yaklaşık 1 km menzil kazandırıyor.
2. Android işletim sistemi kullanan ilk motosiklet olacak
Şu ana kadar 200’den fazla mühendis Flying Flea üzerinde çalışmış durumda. Bu ekibin önemli bir kısmı motosiklet için tamamen özel bir işletim sistemi ve kullanıcı deneyimi geliştirdi.
3,5 inçlik dairesel TFT ekran üzerinde çalışan sistem, Android işletim tabanlı ilk motosiklet arayüzü olma özelliğini taşıyor. Navigasyon için Google Maps kullanılıyor ve Qualcomm’un iki tekerlekli araçlara özel çipi sayesinde bulut bağlantısı sağlanıyor.
BMW’nin elektrikli scooter’ları bu yola yaklaşsa da Flying Flea’nin tamamen entegre bir akıllı sistem sunması dikkat çekici.
3. Gerçek zamanlı güncellemeler ve akıllı bağlantı özellikleri
Qualcomm çipi, motosiklet ile sürücü arasında kesintisiz iletişim kurulmasını sağlıyor. Akıllı telefon bağlandığında hem anahtar gibi kullanılabiliyor hem de aracın konumu ve şarj durumu uzaktan takip edilebiliyor.
Apple CarPlay ve Android Auto’nun joystick kontrollü arayüzlerle uyumsuz olması nedeniyle Royal Enfield yazılımı sıfırdan geliştirmiş.
Flying Flea; 4G, Bluetooth ve Wi-Fi bağlantılarıyla:
-
Sesli asistan,
-
Mesajlara cevap verme,
-
Müzik kontrolü,
-
İlgi noktalarına navigasyon,
-
Kablosuz yazılım güncellemeleri
gibi modern özellikler sunacak. Bu güncellemeler zaman içinde şarj hızını ve performansı bile iyileştirebilir.