Sabırsızlıkla beklediğimiz 10 teknolojik gelişme!
Teknolojide önemli bir noktada olabiliriz ancak bu 10 bilimsel gelişmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz!
10. DNA bilgisayarı
Binlerce yıl uzunluğundaki HD filmi saklayabilecek bir iPod düşünün. Bir DNA bilgisayarıyla bu mümkün olabilir. DNA, canlı organizmaların genetik bilgilerini sakladığı bir maddedir. DNA'yı özel yapan ise küçük boyuttaki alana verimli bir şekilde bilgi depolayabilmesi. Sadece bir miligram DNA, dünyadaki yazdırılmış tüm materyalleri içinde depolayabilir.
DNA bilişim, şu an sadece doğuş aşamasında ve MAYA-II gibi prototipler sadece konsepti göstermeyi amaçlıyor. DNA bilişim geliştirilebilirse bilgisayarlar bugünün standartlarına göre inanılması zor büyüklükte veriyi saklayabilir.
9. Kalıcı ay üssü
Uzay kolonileri ilk akla geldiğinde bunun ilk olarak Ay'da yapılacağı akla gelmişti. 1969'da Ay'a ilk ayak basıldığında kalıcı bir koloninin olası olduğu anlaşıldı. Ancak ekonomik ve teknik nedenler dolayısıyla proje hiçbir zaman denenemedi.
Ancak NASA, 2024'de bir koloni kurmayı planlıyor. ESA da 2025'de bir Ay üssü kurmayı planlıyor. Japonya ve Hindistan da 2030'da bir ay üssüne sahip olmayı planlıyorlar. Bir üs kurmanın önündeki en büyük engel ise maliyeti.
8. Kafa nakli
Bu çılgın ameliyat yakın zamanda karışıklık yaratabilir. Kafa naklinde hastanın kafası kesiliyor ve vericinin vücuduna naklediliyor, böylece kafa ve vücut arasında kan akışı sağlanıyor.
Kafa nakli teorik olarak kafayı etkilemeyen tüm hastalıkları iyileştirebilir. Ancak omuriliğin onarılması mümkün olmazsa hastanın felç olması kaçınılmaz. Kafa nakli fare, köpek ve maymunlarda kısmen yapıldı.
Kafa naklindeki en büyük sorun ise türlü etik soruları ortaya çıkarması. Örneğin kafa nakli klonlamayla beraber kullanılırsa, insanlar ömürlerini uzatmak için kendi klonlarını öldürebilirler.
7. Temiz enerji
Fosil yakıtlara birçok alternatif bulunsa da tamamen yenilenebilir bir enerji kaynağına geçmeye henüz çok yolumuz var. Bugünkü enerjinin yüzde 85'i fosil yakıtlardan sağlanıyor. Temiz enerjinin önemi ise şuradan geliyor: Fosil yakıtlar çok uzun zaman bizimle olmayacaklar, bunun yanında havayı kirletiyorlar.
Temiz enerjiye geçişin zorluğu, son 150 yılda petrol kullanıyor olmamız ve geçişte zorlanmamızdan geliyor.