3.000 yıllık sır: İçinde firavunun kalıntıları olmayan firavun mezarı

Mısır'daki Tanis nekropolünde, Firavun Şoşenk III'e ait boş bir kraliyet mezarı bulundu. İçinden çıkan 225 adet, çoğu kadınlardan oluşan cenaze heykelciği, III. Ara Dönem'in defin ritüellerini sorgulatıyor. Ama asıl soru, firavunun neden bu mezarda olmadığı...

3.000 yıllık sır: İçinde firavunun kalıntıları olmayan firavun mezarı

Mısır'daki Tanis nekropolünde arkeologlar, tarihi yeniden yazdıran şaşırtıcı ve nadir bir keşif yaptı. Kumların altında, gizemli bir tören düzeninde sıralanmış 225 adet ustaca yapılmış cenaze heykelciği bulundu, ancak asıl bilmece bu hazineye rağmen mezarın içinde bir ceset kalıntısı olmamasıydı.

Keşfin önemi, sadece büyüklüğünden değil, içerdiği şaşırtıcı detaylardan kaynaklanıyor. Heykelciklerin yarıdan fazlasının kadın olması, kraliyet defin geleneklerinde nadir rastlanan bir özellik ve Mısır'ın parçalanmış Üçüncü Ara Dönem'deki cenaze adetleri hakkında yeni sorular ortaya çıkarıyor. Yaklaşık 3000 yıl boyunca bozulmadan kalan heykelcikler, yıldız benzeri bir dizilimde ve mükemmel sıralar halinde bekliyor. Bu, yaklaşık 80 yıl içinde Tanis’te bozulmamış kraliyet heykelciği bulunan ilk keşif oldu.

Siyasi çalkantının bedeli: Kendi mezarından mahrum kalan firavun

Figürlerin üzerindeki kraliyet sembolleri, boş mezarın Milattan Önce 830'dan 791'e kadar hüküm süren Firavun Şoşenk III'e ait olduğunu kesinleştiriyor. Bu, firavunun son dinlenme yerinin gizemini çözerken, neden kendi mezarına hiç gömülmediği sorusunu gündeme getiriyor.

Fransız Mısırologlar, bölgedeki başka bir mezar ve büyük bir lahit üzerinde Şoşenk III'ün adının bulunduğunu, bu durumun keşfi daha da karmaşık hale getirdiğini belirtiyor. Bir firavunun mezar inşa etmesinin bir "kumar" olduğunu söyleyen uzmanlar, veliahtın firavunu kendi mezarına gömmemesinin mümkün olduğunu vurguluyor.

Şoşenk III, taht kavgaları ve Yukarı-Aşağı Mısır arasında yaşanan çok kanlı bir iç savaşla geçen çalkantılı bir dönemde hüküm sürdü. Bu durum, taht verasetinin planlandığı gibi gitmemiş olabileceği ya da kalıntıların daha sonraki yağmalamalar nedeniyle taşınmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Ekip, heykelciklerin hassas yapısını korumak için gece boyunca aralıksız çalışarak eserleri on gün içinde titizlikle mezardan çıkardı. Mısırologlar, bu tür bir bulgunun, Tutankhamun'un mezarı hariç, tarihi süreçte sürekli yağmalanan Krallar Vadisi'nde bile nadir görüldüğünü belirtiyor. Heykelcikler, incelemeler tamamlandıktan sonra halka sunulmak üzere bir Mısır müzesinde sergilenecek.