Markalar, otomobil dünyasında artık sadece motor gücü veya menzil mesafesiyle değil, sundukları dijital deneyimlerle de rekabetin yönünü değiştiriyor. Japon teknoloji devi Sony ve otomobil dünyasının köklü ismi Honda’nın güçlerini birleştirerek kurduğu Sony Honda Mobility, bu değişimin en somut örneklerinden biri.
Şirket, merakla beklenen elektrikli aracı Afeela’nın, PlayStation Remote Play desteğiyle geleceğini resmi olarak duyurdu. Bu hamle, özellikle uzun yolculuklarda vaktin nasıl geçeceğini düşünen yolcular ve şarj molalarında sıkılan sürücüler için yeni bir dönemin başlangıcı anlamına geliyor.
Afeela sahipleri, araçlarındaki bilgi-eğlence ekranı üzerinden evdeki PlayStation 5 veya PlayStation 4 konsollarına uzaktan bağlanabilecek. Üstelik bu deneyim sadece ekrandan ibaret değil. Evinizdeki DualSense kontrol cihazınızı yanınıza alıp koltuğunuza yerleştiğinizde, kaldığınız yerden oyununuza devam edebiliyorsunuz. Şirket, akıcı bir oyun deneyimi için 15 Mbps hızında bir bağlantının ideal olduğunu, ancak 5 Mbps gibi daha düşük hızlarda da sistemin çalışabildiğini belirtiyor. Bu teknoloji sayesinde arka koltukta favori rol yapma oyununuzun (RPG) dünyasına dalmak ya da park halindeyken bir macera oyununda ilerlemek artık mümkün oluyor.
Elektrikli araçlarda oyun yarışı kızışıyor
Bu özellik aslında teknoloji dünyası için tamamen sürpriz sayılmaz. Sony Honda Mobility, 2026 yılında ilk teslimatlarını gerçekleştirmeyi planladığı Afeela modelinde bu özelliğin sinyallerini CES 2024 fuarında vermişti. Ancak otomobilde oyun oynama fikri, daha önce başka üreticiler tarafından da denendi. Örneğin Tesla, daha sonra bu özelliği kaldırmış olsa da, Model S ve Model X araçlarında Steam desteği sunarak büyük bir ses getirmişti. Sony ise kendi ekosisteminin gücünü kullanarak bu alanda daha kalıcı ve entegre bir çözüm sunmayı hedefliyor.
Sadece bir taşıt olmanın ötesine geçerek hareket halindeki bir eğlence merkezine dönüşen Afeela, dijital yaşamı otomobil kabinine taşıma konusunda oldukça iddialı bir duruş sergiliyor. Şirketin sunduğu bu teknoloji, otomobilin sadece ulaşım aracı değil, aynı zamanda kişisel bir yaşam alanı olduğu fikrini pekiştiriyor. Gelecekte direksiyon başında sadece yolu değil, sanal dünyaları da takip etmek sıradan bir durum haline gelebilir.