Teknoloji dünyasında bazı fikirler, ne kadar parlak olursa olsun, doğru zamanda doğru yerde olmadığında beklenen etkiyi yaratamayabiliyor. Samsung'un 2018 yılında tanıttığı SmartSSD konsepti de bunlardan biri.
Temel amacı veriyi depolandığı yerde, yani sürücünün içinde işlemek olan bu hesaplama odaklı depolama birimi, sunucusuz bilişim vizyonuna öncülük etmeyi hedefliyordu. Ancak aradan geçen yıllarda, bu yenilikçi konsept sessiz sedasız ortadan kayboldu.
Samsung, SmartSSD'yi duyurduğunda üretken yapay zeka henüz bugünkü patlamasını yaşamamıştı. Bu özel SSD, içinde hem NAND ve HBM gibi bellek türlerini hem de Xilinx (daha sonra AMD tarafından satın alındı) tarafından üretilen bir FPGA hızlandırıcısını barındırıyordu. Fikir oldukça basitti: Sunucuya giden veri akışını azaltarak performansı artırmak ve enerji tüketimini düşürmek. Bu sayede, sunucu donanımına olan bağımlılık azalacak ve daha esnek sistemler kurulabilecekti.
Ancak bu tür ürünler, piyasada bekleneni veremedi. Amazon gibi platformlarda halen AMD Xilinx markası altında satışa sunulan 3.84 TB kapasiteli bir modelin 517 dolar gibi bir fiyata satılması, bu teknolojinin halen niş bir alanda kaldığının en büyük göstergesi. Cihazın Gen3 SSD teknolojisini kullanması ve donanımının karmaşık yapısı, geniş kitlelere ulaşmasının önündeki en büyük engellerden biri oldu.
Yapay zekaya yenilen bir konsept
SmartSSD'nin zorlukları, küresel COVID-19 salgınının getirdiği ekonomik belirsizliklerle daha da arttı. Ancak bu süreçte yaşanan en kritik gelişme, şüphesiz ki üretken yapay zeka ve büyük dil modellerinin (LLM) yükselişiydi.
Üretken yapay zeka, hesaplama odaklı depolamanın (CSD) sunabildiğinden çok daha farklı ve daha yüksek bir işlem gücü gerektiriyordu. Büyük dil modelleri için SSD'ler depolama kapasitesi açısından hayati önem taşısa da, hesaplama işlevleri ikinci planda kaldı. Bu durum, CSD'lerin pazarını ilgi çekici ancak sınırlı bir segmente dönüştürdü. Geleneksel sunucular için daha kullanışlı olan bu ürünler, yapay zeka donanımlarının sunduğu hızlı büyüme potansiyeline ayak uyduramadı.
Samsung, 2022'de "hesaplama odaklı depolamanın büyük bir potansiyele sahip olduğunu" belirtse de, ikinci nesil SmartSSD'den sonra projeyi rafa kaldırdı. Sektör genelinde bu alandaki gelişmeleri standartlaştırmaya çalışan SNIA'nın ilerlemesi de yavaş oldu. Bu durum, bir zamanlar büyük umutlarla anılan bu teknolojinin neden geri planda kaldığını açıkça gösteriyor.
Yapay zeka performansı giderek daha kritik hale gelirken, veriyi en yakın noktada, yani SSD'nin üzerinde işleme mantığı yeniden gündeme gelebilir. Google, Microsoft ve OpenAI gibi büyük şirketlerin ASIC'lere (uygulamaya özel tümleşik devreler) yönelmesi, yakın gelecekte performansı optimize edilmiş, yapay zeka dostu SSD'lerin piyasaya çıkma ihtimalini artırıyor.