14 otomobil markası test edildi, sadece bir tanesi sınıfı geçebildi

Tesla'nın Tam Otomatik Sürüş ve GM'nin Super Cruise gibi kısmen otonom sürüş sistemleri giderek daha popüler hale geliyor. Ama yapılan bir test, 14 otomobil markasından sadece 1 tanesinin kısmi otonom sürüş konusunda sınıfı geçebildiğini ortaya koydu.

14 otomobil markası test edildi, sadece bir tanesi sınıfı geçebildi

Sürücüsüz otomobil teknolojileri pek çok sorunla karşılaşmaya devam ederken, otomobil üreticileri kısmi otonom sistemlere daha fazla ağırlık veriyor ve müşterilerin kendileri için aracı yönlendiren, hızlandıran ve frenlemesini sağlayan özelliklerle memnun olacağını düşünüyorlar.

Sektör bu sistemlerin güvenli olduğu konusunda kendinden emin gözüküyor ve hatta bazı yöneticiler bunların insan sürücülerden daha güvenli olduğunu söyleyecek kadar ileri gidiyor. Ancak üst düzey bir tüketici güvenliği kuruluşu, bu iddiaları destekleyecek çok az kanıt bulunduğunu öne sürüyor.

Yeni otomobilleri test eden ve değerlendiren 65 yıllık bağımsız bir grup olan Karayolu Güvenliği Sigorta Enstitüsü (IIHS), kısmi otonom sistemler için ilk sıralama sistemini yayınladı. Genel olarak 14 farklı sistemi test etti. Bu sistemlerin on biri zayıf olarak derecelendirildi, ikisi sınırdaydı ve yalnızca biri testi geçti.

Ancak enstitünün “kısmi otonom” tanımlamasını tam olarak belirtmek önemli olabilir. Bu tanımlama sürücüsüz otomobilleri içermiyor ve bu araçların sürücülerinin hala yolu izlemesi, sistemi kontrol etmesi ve bir şeyler ters gittiğinde aracın kontrolünü ele almaya hazır olması gerekiyor.

Kısmi otonom sistemler, sürücüleri aracı kullanma sorumluluğunun bir kısmından kurtarmak için sensörler ve kameralar kullanır. Adaptif hız sabitleyici, şeritte takip yardımı ve otomatik şerit değiştirme gibi özellikler bunların arasında yer alır. Hatta bazı sistemler, belirli koşullar altında sürücülerin ellerini direksiyon simidinden kaldırmasına bile izin verebilir.

Ancak bu özelliklerin en büyük sorunu, sürücülerin kısa bir kullanım süresinden sonra bu sistemlere aşırı güvenme eğiliminde olmalarıdır. Bu yüzden aracın kontrolünü geri almaları gerektiğinde tepki süreleri güvenli olduğu düşünülenden daha yavaştır.

IIHS başkanı David Harkey yaptığı açıklamada, “Bu kısmi otonom sistemlerine sahip araçların yollarımızda ne kadar hızlı arttığı göz önüne alındığında, bu sonuçlar endişe verici” diyor.

Sadece Lexus geçer not alabildi

IIHS, Tesla’nın Tam Otomatik Sürüş’ü (FSD), GM’nin Süper Cruise’u ve Ford’un BlueCruise’u gibi popüler olanlar da dahil olmak üzere 14 araçta kısmi otonom sistemleri test etti. Test edilen sistemler arasında, yalnızca Lexus’un Gelişmiş Sürüş Özelliğine Sahip Takım Arkadaşı sisteminin kabul edilebilir olduğu bulundu. GM’nin Super Cruise’u ve Nissan’ın ProPilot Assist’i ise sınırda olarak değerlendirildi. BlueCruise ve Tesla’nın FSD’si de dahil olmak üzere geri kalan sistemler zayıf olarak derecelendirildi.

Bu değerlendirmelerin pek çok farklı sebebi vardı, ancak genel olarak zayıf olduğu belirtilen sistemlerin kandırılmaları oldukça kolaydı ve sürücünün dikkatini izleme konusunda başarılı değillerdi. Hatta bazıları, sürücü emniyet kemeri takmadığında bile çalışabiliyordu.

IIHS, bu kısmi otonom sistemleri kandırmak amacıyla, sürücünün yüzünü araç içi kameralardan ve sensörlerden gizlemek için sürücünün kafasına bir tülbent örtmek ve sürücü ellerini direksiyonda tutuyormuş gibi göstermek için direksiyon simidine bilek ağırlıkları takmak da dahil olmak üzere bir dizi yöntem kullandı.

Grup, çoğu kapalı parkurda olmak üzere birden fazla test gerçekleştirdi. Bazı performans kategorilerine diğerlerinden daha fazla ağırlık verildi. IIHS, filodaki bazı araçların, testler sırasında kısmi otomasyon sisteminde iyileştirmeler içeren yazılım güncellemeleri aldığını belirtiyor.

IIHS, sonuçlar pek iyi gözükmese de en azından bir olumlu durumun olduğunu ve hiçbir araç testlerin tamamında genel olarak iyi performans göstermemiş olsa da, her birinin en az bir kategoride iyi performans gösterdiğini söylüyor.

Harkey, “Bu, düzeltmelerin kolayca bulunabileceği ve bazı durumlarda basit bir yazılım güncellemesinden başka bir şey gerektirmeyeceği anlamına geliyor” dedi.