Yapay zeka için beklenen karar verildi: Kullanılması kesinlikle yasak!

Grammy ödüllerini düzenleyen komite, yapay zeka ile üretilen şarkılar hakkında kesin kararını verdi ve yapay zekaya kapıları kapattı.

Yapay zeka için karar verildi: Kesinlikle yasak!

Yapay zeka tarafından üretilen müzik parçalarının, endüstrinin en büyük ödüllerinden biri için uygun olmadığına karar verildi. The Recording Academy, bu hafta Grammy kurallarını güncelleyerek ödülü yalnızca insanların kazanabileceğini açıklığa kavuşturdu.

Variety’nin bildirdiğine göre, Grammy Ödülleri’nin yeni kurallarında “Yalnızca insan içerik oluşturucular değerlendirilmek üzere sunulabilir. İnsan yazarlığı içermeyen bir çalışma, hiçbir kategoride uygun değildir” deniliyor.

Sanatçılar, müzik oluşturmak için yine AI araçlarını kullanmaya devam edebilecek. Ancak gönderilen çalışma üzerindeki paylarının “anlamlı ve önemsizden daha fazlası" olması gerekiyor.

Yapay zeka tarafından üretilen melodiler, 31 Ocak’ta müzikte gelecek yılın en büyük gecesinde boy göstermeye hak kazanamayacak olsa da, sanatçılar halen bu teknolojilerle çalışıyor ve müzik oluşturmanın sınırlarını deniyor. Örneğin Paul McCartney, BBC ile yaptığı bir röportajda, “son bir Beatles kaydı” oluşturmak için, eski bir demo kaydından John Lennon’ın sesini çıkarmak için AI’dan yararlandığını söylemişti.

Nisan ayında, rapçi Drake ve R&B/pop sanatçısı the Weeknd’in seslerini taklit eden, yapay zeka tarafından üretilmiş bir şarkı, gerçek sanatçılara inanılmaz derecede benzemesiyle viral olmuştu. TikTok, YouTube ve Spotify’da hızla yükselen popülerliği, Universal Music Group’un telif hakkı iddiaları nedeniyle şarkının platformlardan kaldırılmasıyla sona erdi.

Yapay zeka teknolojileri yıllardır var olsa da, bu alandaki gelişmeler son yıllarda hızla ilerledi ve günlük yaşama sızmaya başladı. OpenAI’nin ChatGPT ve Dall-E’sinin ardından, Microsoft, Google, Adobe ve diğer şirketlerin yeni üretken yapay zeka araçları ve ürünleri piyasaya sürüldü. Bu tür araçlar, insanlara büyük ve küçük görevlerde yardımcı olmak için büyük bir potansiyele sahip olsa da, iş kaybı ve dezenformasyonla ilgili endişeler sık sık dile getiriliyor.