Bir ayın sonunda yoğun bakımda biten ilginç fare vakası

Tuvalette karşılaştığı fare, Kanadalı adamın neredeyse bir ay sonra yoğun bakıma kaldırılmasına sebep oldu. Bu vakayı farklı kılan şeyse, aslında kimsenin beklemediği bir olayın yaşanması oldu.

Bir ayın sonunda yoğun bakımda biten ilginç fare vakası

Yakın tarihli bir vaka raporunda Kanadalı bir adamın, tuvaletinde bir fare bulmasından ve sonrasında yaşananlardan bahsediyor. Adamın doktorları, kemirgen tarafından ısırılması sonucu alışılmadık ve ciddi bir enfeksiyona yakalandığını ve bunun sonunda onu yoğun bakım ünitesine gönderdiğini anlattı. Neyse ki başarılı bir şekilde tedavi edildi.

Vaka, Ocak ayında Kanada Tabipler Birliği Dergisi’nde (Canadian Medical Association Journal) ayrıntılı olarak açıklandı. Rapora göre 76 yaşındaki Montrealli adam, üç gün devam eden ateş, baş ağrısı ve karın ağrısı şikayetiyle yerel acil servise başvurdu. Neredeyse üç hafta önce klozetinde bir fareyle karşılaşma talihsizliğini yaşamış ve hayvanı çıkarmaya çalıştığında hayvan iki parmağını ısırmıştı. Adam hemen acil servise başvurdu, orada yarası tedavi edildi ve kendisine tetanos aşısı yapıldı. İkinci acil servis ziyaretinde yaranın kendisi iyi bir şekilde iyileşirken, testler sepsis (çoğunlukla enfeksiyonun neden olduğu sistemik, hayatı tehdit eden bir tür iltihaplanma) geliştirdiğini ortaya çıkardı ve hastanenin yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.

Isırık ve semptomları göz önüne alındığında, doktorlar onun ya kemirgenlerin ağızlarında yaygın olarak bulunan çeşitli bakterilerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık olan fare ısırığı ateşinden ya da Leptospira bakterisinin neden olduğu leptospirozdan muzdarip olduğundan şüpheleniyorlardı. Her iki hastalık da aynı ilaçlarla tedavi edilebildiği için doktorlar, daha ileri testler beklerken adama hızlı bir şekilde damardan antibiyotik tedavisi uyguladılar. Daha sonra leptospirosis hastası olduğu doğrulandı.

Leptospira bakterisinin bulaştığı herkes hastalanmıyor ve başlangıçta neden olabileceği ateş, titreme ve kas ağrıları gibi spesifik olmayan semptomlar tanıyı zorlaştırıyor. Bazen insanlar hastalığın bu ilk krizinden kurtulabilir, ancak daha sonra enfeksiyonun karaciğere, böbreklere ve beyne ciddi şekilde zarar verdiği ikinci bir aşama yaşayabilirler. Şiddetli leptospirozun ölüm oranı %15'e kadar çıkabilir.

Bu vakayı farklı kılan neydi?

Bu vakanın diğer çoğu örneğinden daha garip olmasının sebebi ise, leptospirosisin genellikle fare ısırıklarından kaynaklanmaması. Bakteriler doğal olarak kemirgenin tükürüğünde değil idrarında dökülüyor. Yani insanlar genellikle idrarla doğrudan temas ederek ya da enfekte idrarın bulaştığı yiyecek ve suya maruz kaldıklarında virüsü kaparlar (sele neden olan fırtınaların hastalığın salgınlarını tetiklemesinin bir nedeni de budur). Doktorların söyleyebildiği kadarıyla adamın enfeksiyonu, tüylü saldırganın onu ısırmadan önce kendi ağzını geçici olarak bakterilerle ıslatılmış idrarla kirletmesinden kaynaklanmış olabilir.

Adam, ciddi hastalığına rağmen antibiyotiklere ve diğer tedavilere iyi yanıt verdi. Üç gün sonra yoğun bakım ünitesinden taburcu edildi ve kalan oral antibiyotik tedavisini sorunsuz bir şekilde tamamladı.

Leptospirosise neden olan bakteriler dünyanın her yerinde bulunsa da, tropikal bölgelerde daha sık karşılaşılır. Ancak, evcil hayvanlarımız da dahil olmak üzere birçok hayvan türü leptospirozu insanlara bulaştırabilir ve potansiyel olarak insanlara yayabilir. Kısmen iklim değişikliğinin şiddetli sel gibi aşırı hava olayları riskini artırması nedeniyle hastalığın zaman içinde daha yaygın hale gelmesi bekleniyor.

Vaka raporu yazarları, insanlara fare ısırmasından sonra profilaktik antibiyotik verilip verilmeyeceğine dair net bir fikir birliğinin bulunmadığını belirtiyor. Ancak antibiyotiklerin yüksek maruz kalma riski altındaki kişilerde leptospirosis'i önleyebileceğine dair bazı çalışmalardan elde edilen kanıtlar ve ısırıkların fare ısırığı ateşi gibi diğer bakteriyel enfeksiyonları yayabileceği gerçeği göz önüne alındığında, bu yaklaşımı test etmek için klinik deneylerin yapılması gerektiğini savunuyorlar.