George R.R. Martin'in Game of Thrones (Taht Oyunları) eseri karanlık fantezi alanında muazzam başarılara imza attı; "Dünyanın En Çok Satılan Kitapları" listesine girmeyi başardı. Bu tür bir başarının beyaz camla buluşmaması imkansız olurdu. Game of Thrones, 2011 yılında televizyona uyarlandı. Taht Oyunları, çok kısa süre içerisinde bir kült haline geldi. Birkaç yıl içerisinde de dünyanın en çok izlenen TV serisi olmayı başardı.
İlk beş sezon son derece başarılıydı. Zira tüm bu sezonlar, George R.R. Martin'in eserlerine dayanıyordu. Ne var ki kanserle boğuşan ve normal şartlarda bile kuralları ciddiye almayan George R.R. Martin, yeni kitapların piyasaya sürülmesini sürekli geciktirdi. Tüm bu aksiliklere rağmen altıncı sezon çekildi. Üstelik altıncı sezonda, yazarın tarzının ötesine geçilmiş ve senaryo, David Benioff ve D.B. Weiss'ın inisiyatifine bırakılmıştı.
Ancak işler yedinci sezondan itibaren tepetaklak oldu. Senaryo her nasılsa dışarı sızdırıldı, garip klişeler canımızı sıktı. Yine de Taht Oyunları hayranları sekizinci sezonu büyük bir merakla bekledi.
Game of Thrones'un final sezonu, kimilerine göre beyaz cam tarihinin en büyük başarısızlıklarından biri oldu. En vasat sezonunda bile, IMDB puanı 7.8/10 puanının altına düşmeyen Taht Oyunları, son bölümünde 4/10 civarına geriledi ve yerden yere vuruldu. Televizyon tarihinde böyle keskin bir düşüşe nadiren rastlanıyor.
Danimarkalı oyuncu Nikolaj Coster-Waldau ise, hayranların tepkisi üzerine sert açıklamalarda bulundu. Nikolaj Coster-Waldau, "Bu kadar yıl boyunca senarist ve yönetmenlerimiz bolca övüldü. Biz de sürekli çalıştık. Lakin final sezonunda; gerek biz gerek senaristlerimiz ve yönetmenlerimiz yerden yere vuruldu. Bize yapılan ağır eleştirilere, senaristlere edilen 'aptal, beceriksiz' türevi hakaretlere rağmen akıl almaz bir başarı kazandık. Uzaktan atıp tutan figürlerin bunları görmesini istiyorum." ifadelerini kullandı. Bahsi geçen açıklamalar, sosyal medyada büyük tepki gördü. Bazı takipçiler, Danimarkalı yıldızı şahsi çıkarları nedeniyle senaristleri eleştirmemekle suçladı.
Aslına bakarsanız, Game of Thrones'a ve kendisine sayısız övgü getiren kitle ile hayal kırıklığı olarak değerlendirilen son sezona eleştiri getiren kitle, birebir aynı. Bu yüzden, aktörün eleştirilere biraz daha ılımlı yaklaşması, bizce daha doğru olabilirdi.