Elektrikli araçlar, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de dönüşümün simgesi haline geldi. Yakın zamana kadar sadece büyük şehirlerde rastlanan elektrikli otomobiller, artık Anadolu’nun en ücra köşelerinde bile kendine yer buluyor.
EPDK’nın yayınladığı son rapora göre, Haziran 2025 itibarıyla Türkiye, hem elektrikli araç sayısı hem de şarj altyapısı konusunda dikkat çekici bir büyüme ivmesi yakalamış durumda. 2025 yılı, Türkiye için elektrikli mobilitenin milat yıllarından biri oldu. Artık sadece çevreci bir tercih olarak değil, ekonomik açıdan da mantıklı bir alternatif haline gelen elektrikli araçlar, kullanıcıların günlük yaşamında daha fazla yer buluyor.
Haziran ayı itibarıyla Türkiye yollarında 250 bini aşkın elektrikli araç bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık %80’lik bir artış anlamına geliyor. Haziran 2025 itibarıyla yollardaki toplam elektrikli araç sayısı 268.057 olarak kayda geçti. Bu rakam yalnızca teknolojik bir ilerlemeyi değil, aynı zamanda kullanıcı alışkanlıklarında yaşanan büyük bir dönüşümü de temsil ediyor.
Türkiye’de yıllara göre elektrikli araç satışları şu şekilde:
Bu büyümenin ardında yatan nedenler şöyle listelenebilir:
Teşviklerin artması: Yerli üretici destekleri, ÖTV muafiyetleri ve düşük bakım maliyetleri EV tercihlerini hızlandırdı.
Model çeşitliliği: 2025 itibarıyla Türkiye pazarında satışta olan elektrikli otomobil modellerinin sayısı 40'ı aştı.
Kullanıcı bilincinin artması: Yakıt maliyetlerinin yükselmesiyle birlikte kullanıcılar daha sürdürülebilir alternatiflere yöneldi.
Şarj istasyonu altyapısında dikkat çeken artış
Elektrikli araçların yaygınlaşması, doğal olarak şarj altyapısının da büyümesini zorunlu kılıyor. 2023’e kadar şehir merkezleriyle sınırlı olan şarj noktaları, artık ilçe yollarına, otoban kenarlarına ve alışveriş merkezlerine kadar yayılmış durumda. Haziran 2025 itibarıyla Türkiye genelinde faaliyet gösteren şarj istasyonu soket sayısı 31.433. En fazla sokete sahip olan ilk 10 marka şu şekilde sıralanıyor:
Her hizmet sağlayıcı şirket, kendine ait şarj istasyonlarını kendi web sitesinde detaylı olarak haritalandırmış durumda.
Bununla birlikte bu istasyonların sayısal artışı kadar dağılım dengesi de önem kazandı. Eskiden İstanbul, Ankara ve İzmir dışına çıkıldığında şarj bulmak zorken artık Karadeniz yaylalarından Doğu Anadolu’nun kırsal bölgelerine kadar birçok yerde hızlı şarj istasyonlarına ulaşmak mümkün.
Dikkat çeken bir durum, hızlı şarj (DC) istasyonlarının oranın artmış olması. Mevcut istasyonların yaklaşık %35’i hızlı şarj kapasitesine sahip.
Elektrikli araç kullanıcıları için artık en büyük endişe “menzil” değil, şarj erişimi ve hızı. Haziran 2025 itibarıyla yapılan kullanıcı anketlerinde, sürücülerin en çok önemsediği konuların başında şarj süresi ve şarj istasyonlarının güvenilirliği geliyor. Bu nedenle birçok şirket, artık sadece istasyon kurmakla kalmayıp aynı zamanda bu istasyonların 7/24 çalışmasını ve mobil uygulamalarla entegre olmasını da önceliklendiriyor.
Gelecek için öngörüler
Elektrikli araçlar için kurulan şarj noktalarının gelecekte daha da yaygınlaşması bekleniyor. Bunun için şehir içi sokak lambalarına entegre şarj noktaları, araçtan araca (V2V) enerji paylaşımı sistemleri ve şarj istasyonlarının güneş enerjisiyle desteklenmesi gibi çevreci çözümler öne çıkıyor.
Haziran 2025 verileri, Türkiye’nin elektrikli mobiliteye geçişte sadece izleyen değil, aynı zamanda yön veren bir ülke olmaya başladığını gösteriyor. Elektrikli araç sahipliği artık lüks değil, ulaşılabilir bir standart halini alıyor. Şarj istasyonlarının yaygınlaşması ise bu dönüşümün sürdürülebilir olmasını sağlıyor.