Oyun endüstrisi analistlerinden Michael Pachter geçen sene, Final Fantasy ve Metal Gear yapımcılarının ürünleri dışında "kimse Japon oyunlarını umursamıyor" diyerek gündeme gelmişti. Gamingbot, analiste hala bu konudaki fikrinin değişip değişmediğini sordu.
Son bir senede oyun piyasası Persona 5 ve Nier gibi oyunlarla dolmuştu. Bunun da ötesinde Nintendo yeni konsolunu çıkardı ve 2.7 milyon adet sattı. Zelda: Breath of the Wild gibi oyunlar da oyun listelerini alt üst etti. Persona gibi oyunlar bile PlayStation 4'te iki milyon satmayı başardı. Patcher'dan bu konuda yorum yapması ve son zamanlarda Japon oyunlarıyla ilgili fikrinin değişip değişmediği sorulduğunda şöyle dedi: "Evet, Japon oyunlar büyük çapta baktığınızda önemsiz kalıyor, iki milyon diyorsunuz, Mafia 3 gibi berbat bir oyun bile 5 milyon sattı, ve bu oyun bir çöplüktü. Yani, hayır, 2 milyon satış bir önemi olmayan bir yuvarlama hatası. Bundan kimse para kazanmıyor."
Patcher sonrasında Nintendo ile Nintendo harici Japon oyunlarının farkını konuştu: "Bence Nintendo kuralı kanıtlayan istisna. Eğer daha önce hiç video oyunu görmemiş bir Marslı olsaydınız, ve size bir Nintendo oyunu ile Persona 5 veya Final Fantasy'yi yan yana gösterseydim, bunların aynı yerden olduğunu düşünmezdiniz. [...] Yaptıkları her şey başka herkesin yaptığı her şeyden farklı, kurallar burada geçersiz. Onlar kuralı belirleyen istisna. Japonya'da kimse onlar gibi bir şey yapmıyor, belki sadece Sonic."
Japon oyunları genelde kendi yerel piyasalarına hitap edecek şekilde yapılıyor ve Japonya dışına yerelleştirme belli serilerin fanlarının isteğine bakıyor. Tabi kendi ülkelerinin dışında da bu oyunların satması yapımcılar açısından zafer sayılabilir. Bunun yanında Nintendo'nun her zaman batıda sağlam bir ayağı oldu, çoğu oyuncunun firmanın ürünleriyle ve oyunlarıyla anıları var, bu yüzden Nintendo'nun ürünlerinin batıda çok iyi satmaya devam etmesi pek şaşırtıcı değil.