Trek To Yomi İnceleme: Siyah beyaz bir Samuray oyunu!

Mükemmel sanat tarzı ve farklı kamera açıları ile Shogun ile büyümüş nesilleri kendine hayran bırakacak tamamen siyah beyaz bir Samuray oyunu.

Flying Wild Hog, aslında rengârenk ve aksiyon dolu oyunları ile tanınan bir geliştirici. Geçtiğimiz Mart ayında yayınlanan, popüler serilerinin son oyunu Shadow Warrior 3 ve yine bu yıl içinde oyun severlerin beğenisine sundukları Evil West’de olduğu gibi farklı türlerde oyun geliştirmeyi de seviyorlar. Ancak ne yalan söyleyelim Trek To Yomi gibi bir oyun da beklemiyorduk açıkçası…


Trek to Yomi, geliştiricinin daha önceki oyun türlerinden bir hayli farklı olması bir yana tamamen de siyah beyaz bir oyun. Resident Evil oyunları gibi sabit kamera açılarının kullanıldığı, ancak elbette o kadar zor kontrolleri olmayan bir samuray oyunu. Fragmanlardan herhangi birini gördüyseniz; geçmişin samuray ve kung fu filmlerinden farkı olmayan mükemmel görünen siyah beyaz renk paleti ve film greni efektiyle grafikler, gerçekten bu oyunun en dikkat çeken yönü. Çoğu zaman da gerçek mi animasyon mu ayırt edilemeyecek kadar iyi olduğunu da söylemek gerek.


Demek sabit kamera açıları da güzel kullanılabiliyormuş

Kamera, girdiğiniz her sahne için sabit bir konuma ayarlanıyor, ancak kameranın konumu ve açısı, aksiyonun nereye odaklanması gerektiğine bağlı olarak değişiyor. Yani bazı sahneler sağdan sola, diğerleri soldan sağa ya da bazıları kameraya doğru ve kameradan uzaklaşıyor. Bu gerçekten çok temiz bir etki yaratıyor ve odak noktanızı hedeflerinize yönlendirmenize yardımcı oluyor. Hemen her yerde bir şeylerin olduğu hayat dolu bir oyun alanı olmasına rağmen açıkçası nereye gideceğimizi bilemediğimiz çok az zaman oldu ve yolda karşımıza çıkan yol ayrımlarında rahatlıkla her yolu keşfederek gizli alanların tümünü kolayca keşfettiğimizi de eklemek gerek.


Genç bir samurayın onur savaşına tanık oluyoruz
Hikayeye gelirsek; kahramanımız Hiroki adında henüz eğitim çağında bir genç. Maceramız, köyümüz Yomi’nin saldırıya uğraması ve hocamızın ölümü ile başlıyor. Kontrolleri ve oyun mekaniklerini öğrendiğimiz ilk bölümün ardından ise Hiroki’nin köyünü korumaktan sorumlu gerçek bir samuray olmanın nasıl bir şey olduğunu öğrendiği onur, intikam ve kurtuluş macerası başlıyor. Oyun boyunca bulduğunuz koleksiyon malzemeleri ve düşmanlara atabileceğimiz silahlar, dikkatinizi çeken bir ışık parıltısıyla vurgulanıyor. Bu konuda dikkatli olmanızı öneririz. Çünkü bazen siyah beyaz renk paleti ve ekranda meydana gelen diğer parlamalar nedeniyle bunları gözden kaçırabiliyorsunuz. Özellikle arka planda ateş olan sahnelerde, ışıkların parladığı veya sudaki yansımaların belirgin olduğu alanlarda koleksiyon eşyalarını ve cephaneyi tespit etmekte gerçekten zorlandığımızı da ekleyelim. Her seviyede toplanabilecek bir sürü koleksiyon malzemesi var. Bunlar günlüğünüze ekleneceği için, kaçırdığınızı bir şeyi sonradan geri dönüp arayabiliyorsunuz.


Oyun alanı büyük değil ama benzersiz bir deneyim sunuyor
Trek to Yomi, açık dünya bir oyun değil. Oyun sizi çeşitli engeller ile fark ettirmeden köyün veya ormanın toprak yürüyüş yollarında tutma konusunda oldukça başarılı. Genellikle köyünüzde veya bir tür ormanda savaştığınız hikaye nedeniyle oyunda keşfedilecek çok fazla farklı alan yok. Ancak yine de Trek To Yomi size dolu dolu dört ila beş saatlik bir hikaye sunuyor. Bizi en çok köy içindeki evlerde olan sahneler etkiledi. Özellikle kahramanımız Hiroki’nin Japonya'da yaygın olan yarı saydam oda panellerinin arkasına geçtiği ve tüm gördüğünüz sizin ve düşmanlarınızın gölgeleri olduğu sahneler gerçekten harika. Bir nevi Kill Bill'deki o meşhur dövüş sahnesini andırıyor. Tavana ve yere fışkıran kan sadece karakterlerle sizin aranızdaki yarı saydam panellerden görülüyor. Görsel olarak gerçekten çok etkileyici olduğunu yeri gelmişken tekrar belirtelim.


Öğrenmesi kolay ustalaşması zor
Dövüş mekanikleri basit ve öğrenmesi de çok kolay ama aynı zamanda oyunda ilerledikçe kombolar derinleşiyor. Doğru zamanlama yapmak altın kural. Bu şekilde blok yapabilir ve saldırıları savuşturabilirsiniz. Düşmanınızın gardında açıklıklar gördüğünüzde ise karşı saldırı yapmanız gerekiyor. Ancak elbette bunların tümü dayanıklılığınızla sınırlı. Her blok ve saldırı dayanıklılığınızı tüketiyor ve sonrasında soluklanmak zorunda kalmanız sizi düşmanlarınıza karşı savunmasız bırakabiliyor. Bu yüzden bölgelere dağılmış yükseltme şişelerini aramanız ve dayanıklılık ile sağlık çubuğunuzu artırmanızı büyük önem taşıyor. Başlarda olmasa da ilerde bazen aynı anda dört veya daha fazla düşmanla savaşmanız gerekebiliyor ve dayanıklılık çubuğunuz tükenip kolayca kaybedebiliyorsunuz.


Doğru zamanlama kombolarda önemli
Az önce de bahsettiğimiz gibi oyun ilerledikçe daha uzun comboların kilidi açılıyor. Bunlar çok karışık değil ve daha artistik saldırılar için kolayca kullanabilirsiniz. Ancak şahsen ben çoğu düşmanı öldüren ağır bir saldırı ile sona eren basit X,X,X,Y kombinasyonu ile çok fazla sıkıntı olmadan ilerlemeyi başardık. Bunu da küçük bir ipucu olarak not düşelim. Bu arada saldırıların, blokların ve savuşturmaların animasyonlarının da yine görsellikle uyuşacak şekilde birinci sınıf olmuş. Bazen üst düzey bir düşmanı bir kombodan sonra sersemlettikten sonra, genellikle kopan bir kafanın yere düşmesiyle sonuçlanan sert bir bitirme hareketi yapabiliyorsunuz. Bu tip son darbeler ayrıca sağlığınızı da bir miktar tazelediği için birden fazla düşmanla savaşırken çok kullanışlı oluyor.


Düşmanlarınızı tanımak için zaman ayırın
Hikaye boyunca karşımıza çıkan düşmanların her biri için uygun blok, savuşturma ya da saldırı kombosu ile saldırılarına hazırlanmanız için onları bir süre incelemeniz yeterli oluyor. Sonrasında onları birbirinden kolayca ayırt edebiliyorsunuz. Bu noktada çok iyi savunma yapanların peşlerinden gitmemeye özen gösterin. Sonuç olarak boş bir dayanıklılık çubuğu ile sonunuz kesin ölüm olacaktır. Ayrıca, sizi sıkıştırarak hızlı saldırı yapan düşmanlara karşı da savunma zamanlamanızın iyi olması gerekiyor. Oyunda çok fazla boss yok ve oyun sonuna kadar karşınıza çıkacak olanlarla da birkaç ufak hezimet sonrası kolayca başa çıkmayı öğreniyorsunuz.


Sonuç
Trek'te Yomi, Flying Wild Hogs ekibinden beklenmeyen renksizlikte (Shadow Warrior ile kıyaslanınca) bir oyun. Ancak mükemmel bir görsellik ve aksiyon sunuyor. Ayrıca hikaye ve sanat tarzı ile oynamaktan çok keyif alacağınıza eminim. Dört ila beş saatlik hikaye boyunca sadece birkaç defa zorlanıyorsunuz. Sinir bozucu olduğu zamanları var ama bir Dark Souls değil :P Shogun dizisi ile büyümüş biri olarak biz severek oynadık. Xbox Gamepass’de ücretsiz olması XBox oyuncuları için büyük avantaj ve denemek için iyi bir neden. Emin olun bitirmeden bırakamayacaksınız.

80

Yapımcı: Devolver Digital
Geliştici: Flying Wild Hogs
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PC, PS5, PS4
Tür: Platform, Macera
Web: www.trektoyomi.com