Windows 8, Microsoft'un güvenlik alanında attığı önemli adımlardan biriydi. Diğer Windows sürümlerine göre çok daha güvenli olan Windows 8 ne yazık ki çok uzun ömürlü olamadı. Ancak Microsoft, Windows 8 ile kazandığı güvenlik deneyimini Windows 10'a taşırken daha da geliştirecek gibi görünüyor. Şu ana dek öğrendiklerimizi özetleyelim...
Öncelikle şifreli güvenlik sistemlerinin zayıf noktalarını elimine edecek olan Windows 10, normal şifrelerin yanında ikinci bir doğrulama adımı daha gerektirecek. Bu doğrulama adımları biyometrik ölçümler de olabilecek. Yani parmak izi veya iris kontrolü gibi... Ancak parmak izi kontrolü, sadece parmağın üzerindeki izlerin iki boyutlu kontrolü değil, tüm parmağın üç boyutlu kontrolünü gerektirecek. Böylece kopmuş bir parmak veya kopyalanmış parmak izleri işe yaramayacak.
PC'yi açmak için, cep telefonuyla güvenlik kontrolü yapmak da bir seçenek olacak. Böylece telefonla etkileşim halinde olan PC, telefon üzerindeki güvenlik kontrolleri geçildikten sonra kullanıcıya açılacak.
Ayrıca PC'ye ulaşmak kullanıcının tüm verilerine ulaşmak için yeterli olmayacak. PC içinde üç ayrı bölüm olacak. Bunlardan biri Windows bölümü. Diğeri iş veya özel dosyaların saklandığı bir bölüm. Diğeri ise sanal verilerin yer alacağı ayrı bir güvenlik bölümü olacak.
Windows'un kendi çekirdeği bile bu üç bölüme birden ulaşamayacak. Dolayısıyla, kötü niyetli bir yazılım, birden fazla bölüme ulaşmaya çalıştığında, sistem bunun kötü amaçlı bir yazılım olduğunu fark edecek.
Sanal verilerin toplandığı Virtual Secure Mode (VSM), minik bir ayrı işletim sistemi gibi çalışacak ve Windows'tan bağımsız olarak tüm gerekli güvenlik işlemlerini organize edecek. Bu bölüme müdahale etmeye çalışan bir yazılımın da kötü niyetli olduğu ortaya çıkacak. VSM'e bulaşmadan bilgisayarda faaliyet göstermeye çalışan kötü niyetli yazılımlar ise kolayca avlanabilecek ve uzun ömürlü olamayacaklar.
Dolayısıyla, Windows 10 ile birlikte hacker'ların işi artık çok zorlaşacak.