Giyilebilir teknoloji dünyasında attığı her adımla dikkatleri üzerine çeken Huawei, yeni nesil akıllı saati Watch 5 ile standartları bir kez daha yukarı taşıyor. Şimdiye kadarki en gelişmiş modeli olarak lanse edilen Watch 5, yalnızca şık bir aksesuar olmanın ötesine geçerek, kapsamlı sağlık takibi, yapay zekâ destekli gelişmiş özellikler ve etkileyici pil ömrüyle kullanıcı deneyimini yeniden tanımlıyor.
Modern tasarımı ve dayanıklı malzeme yapısıyla hem spor tutkunlarına hem de teknoloji meraklılarına hitap eden bu model, stiline önem veren kullanıcılar için de cazip bir seçenek sunuyor. Huawei Watch 5, işlevselliği ve estetiği bir araya getirerek çok yönlü bir kullanım vadediyor.
Biz de bu dikkat çekici modeli detaylı bir şekilde inceledik. Bu bölümde, Huawei Watch 5’in teknik özelliklerinden günlük kullanım deneyimine kadar merak ettiğiniz tüm yönlerini ele alacağız. Hazırsanız, başlayalım.

Huawei Watch 5 Tasarımı Nasıl?
Şimdi gelelim Huawei Watch 5’in tasarımına. Bu saat, teknolojiyle estetiği gerçekten iyi harmanlayan bir anlayışla geliyor. İlk bakışta zaten o zarif hatları ve malzeme kalitesiyle, üst segment bir cihaz olduğunu hemen hissettiriyor.
İşin ilginç tarafı şu: Huawei bu modeli tasarlarken ilhamını, Dünya yüzeyinden yaklaşık 100 kilometre yukarıda yer alan Kármán çizgisinden almış. Burası uzayla atmosferi ayıran sınır olarak kabul ediliyor. Watch 5’in gövde yapısında da bu ilham açıkça hissediliyor. Pürüzsüz kenarlar, parlak yüzey ve aerodinamik bir form—hepsi bu uzay temasını destekleyen detaylar. Huawei bunu "Aerodinamik Entegre Gövde" olarak tanımlamış.
Tasarım dili, klasik saat şıklığını modern dokunuşlarla birleştiriyor. Gündelik kullanımda da özel anlarda da bilekte sırıtmayan bir yapıya sahip. İki farklı boyut seçeneği var: 42 mm ve 46 mm. Malzeme tarafında da paslanmaz çelik ve titanyum gibi sağlam ve şık alternatifler sunulmuş.

Ekran kısmına geçtiğimizde, AMOLED panel bizi karşılıyor. Saatin bu ekranı çizilmelere karşı dayanıklı safir camla korunuyor. Bu yapı hem uzun ömür hem de dışarıda kullanırken net bir görüntü sağlayacak cinsten. Çözünürlük ve renk dengesi gayet yerinde. Ayrıca ekran parlaklığı tepe noktada 3000 nit seviyesine ulaşabiliyor -ki bu gerçekten de muazzam bir değer. Böylece dış kullanımlarda ekranı çok net şekilde görebiliyorsunuz. Öte yandan ince çerçeveler sayesinde ekran-kasa oranı da oldukça yüksek tutulmuş; bu da cihazın modern görünümünü destekliyor. Bu arada, Always-on Display özelliği de unutulmamış, isteyen kullanıcılar için sürekli açık ekran deneyimi sunuluyor.
Saatin genel ergonomisi de başarılı. Bilekte hafif duruyor ama elde tuttuğunuzda sağlamlığını hissedebiliyorsunuz. Uzun süre taktığınızda da rahatsızlık hissi yaratmıyor, bu da önemli bir artı. Sağ tarafta döner bir taç ve bir buton var; arayüzde gezinmeyi kolaylaştırıyor ve saatin o klasik havasını da pekiştiriyor.
İki butonun arasında ise cam yüzeyin altına yerleştirilmiş özel bir sensör bölgesi var—Huawei buna X-TAP adını vermiş. Burada basınç sensörü, EKG elektrodu ve parmak ucu PPG sensörü bulunuyor. Bunların ne işe yaradığını birazdan detaylı şekilde anlatacağız.
Tasarım tarafını toparlarsak, Huawei Watch 5; şık çizgileri, kaliteli malzeme kullanımı ve ergonomisiyle dengeli bir profil çiziyor.
Şimdi geçelim asıl meseleye: Bu saat kullanımda neler sunuyor, özellikleri ne, performansı nasıl?

Huawei Watch 5 Performansı Nasıl, Özellikleri Neler?
Watch 5, güçlü işlemcisi sayesinde oldukça akıcı bir kullanım sunuyor. Kurulum süreci zaten fazlasıyla basit: Saatin ekranında beliren QR kodu telefonunuzla tarıyorsunuz, ardından Huawei Health uygulamasını indirip hızlıca eşleştirme işlemini tamamlıyorsunuz. Dakikalar içinde kullanıma hazırsınız.
Cihazın işlemcisi uygulamaları hızlı açıyor, menüler arasında geçişlerde bir takılma yaşanmıyor. HarmonyOS 4 ile birlikte gelen yeni animasyonlar da bu akıcılığı destekliyor. Döner taç butonu sayesinde menüler arasında sadece bir çevirme hareketiyle gezinebiliyorsunuz. Özellikle spor yaparken ya da eller terliyken ekrana dokunmadan bu şekilde kontrol sağlamak ciddi anlamda pratik oluyor.
Kullanıcı arayüzü de oldukça sezgisel. Uygulamalar arası geçişlerde bir gecikme, donma veya yavaşlama görmedik. Saat, Huawei ekosistemindeki diğer cihazlarla da oldukça uyumlu çalışıyor. Örneğin FreeBuds kulaklık takılıyken biri aradığında saatin üzerinden doğrudan aramayı cevaplayabiliyorsunuz ya da reddedebiliyorsunuz.

Bu arada şunu da en başta netleştirelim: Huawei Watch 5’i kullanmak için illa bir Huawei telefona sahip olmanız gerekmiyor. Saat, hem Android hem de iOS cihazlarla gayet sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Biz de testlerimizi hem Huawei P60 Pro’da hem bir Android telefonda hem de iOS tarafında yaptık ve hiçbir uyumsuzluk yaşamadığımızı söyleyelim. Bağlantı kurmak tıpkı Huawei cihazlarda olduğu gibi fazlasıyla kolay. Bluetooth üzerinden saatle hızlıca eşleşiyorsunuz, ardından telefona Huawei Health uygulamasını kuruyorsunuz—bu uygulama saatin tüm özelliklerine erişmenizi sağlıyor. Uygulamayı bulmakla uğraşmıyorsunuz çünkü saatin ekranında doğrudan bir QR kod çıkıyor. Telefonunuzla o kodu tarıyorsunuz ve işlem başlıyor.
İlk kurulum birkaç dakika içinde tamamlanıyor, herhangi bir teknik bilgiye ihtiyaç yok. Yani teknolojiyle çok içli dışlı olmasanız bile, saati rahatlıkla kurup kullanmaya başlayabiliyorsunuz.
Öte yandan telefonunuza gelen mesajlara hazır yanıtlarla ya da sesli komutlarla hızlıca cevap verebiliyorsunuz. Gelen bu bildirimlerin hangisini almak istediğinizi Huawei Health uygulaması üzerimnden belirleyebiliyorsunuz. Müzik kontrolü, hava durumu bilgisi gibi günlük kullanımlarda ihtiyaç duyduğunuz birçok şeyi de yine sesli asistan aracılığıyla halledebiliyorsunuz.
Ve tabii işin sağlık tarafı… Huawei bu konuda zaten uzun süredir iddialı. Watch 5 de bu geleneği sürdürüyor. Bileğin altına yerleştirilmiş gelişmiş optik sensörler sayesinde kalp atış hızınız 7/24 takip ediliyor. Nabzınızda ani bir düşüş ya da artış olursa saat sizi uyarıyor. Özellikle kalp ritmi düzensizlikleri gibi durumları önceden fark etmek açısından bu sistem oldukça faydalı.
Bir de saatin sağ tarafında yer alan X-TAP sensörüne değinmek gerekiyor. Parmağınızı bu sensörün üzerine yaklaşık 60 saniye bastırdığınızda, cihaz 11 farklı sağlık değerini ölçerek adeta mini bir check-up sunuyor. Bu fazlasıyla önemli. Kısacası, saatin sağlık takibi tarafı sadece temel ölçümlerle sınırlı kalmıyor; oldukça detaylı çalışıyor.

EKG Çekebilen Saat
Daha önemlisi, Huawei Watch 5, EKG ölçümü yapabiliyor. Böylece bu saatin kalp sağlığınızla ilgili öncü verileri size sunabildiğini söyleyebiliriz. Özellikle ritim bozuklukları gibi durumları fark etmenize yardımcı olabilir. Böyle bir durumda, erkenden doktora başvurmak gerçekten önemli.
Ayrıca saat, kan oksijen doygunluğu yani SpO₂ takibini de sürekli olarak yapabiliyor. Bu özellikle yüksek irtifada yaşayanlar ya da solunum problemi yaşayan kullanıcılar için oldukça önemli. Oksijen seviyesinin belli bir eşik değerin altına düşmesi vücut için ciddi sonuçlar doğurabiliyor, dolayısıyla düzenli takibi gerçekten kritik.
Bu noktada Huawei’nin sağlık konusunda doğru tespitlerde bulunduğunu ben şahsen gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Zira daha önce incelediğimiz, tansiyon ölçme özelliğiyle öne çıkan Huawei Watch D2 akıllı saat ile tansiyon değerlerimin zaman zaman uçlara taşındığını öğrendim ve şu sıralar da doktor kontrolünde tedavi sürecindeyim. Bu anlamda Huawei’nin cihazlarında sunduğu sağlık özelliklerine şahsen benim güvenim tam.

EKG Testi
Şimdi bu noktada Huawei Watch 5’in kendine has özelliklerinden biri olan X-TAP sensöründen bahsetmek gerekiyor. Az önce de dediğimiz gibi parmağınızı bu sensöre dokundurarak saatin 11 farklı sağlık değerinizi ölçmesini sağlayabiliyorsunuz.
X-TAP sensörünü test ettiğimizde, örneğin derin bir nefes aldığımızda kandaki oksijen seviyesinin nasıl yükseldiğini net şekilde görebildik. Yürüyüş yaparken, koşarken ya da bisiklet sürerken kalp ritminin arttığını da anlık olarak takip etmek mümkün. Sensöre sadece 3 saniye boyunca parmağınızı basılı tuttuğunuzda, saat yaklaşık 1 dakika süren bir EKG çekimine başlıyor. Bu sırada sadece kalp ritmini değil; kandaki oksijen doygunluğunu ölçüyor, hatta üzerindeki mikrofonla öksürüğünüzü dinleyerek arteriyel sağlık hakkında bir analiz yapıyor. Yani, tek bir dokunuşla detaylı bir sağlık verisi elde ediyorsunuz.
Şunu düşünün: Normalde EKG çektirmek için bir sağlık kuruluşuna gitmeniz, vücudunuza kablolar bağlanması ve en az yarım saatinizi ayırmanız gerekir. Ama burada, sadece parmağınızı 60 saniye boyunca saate dokundurarak evinizden çıkmadan benzer verileri alabiliyorsunuz. Tabii bu ölçüm, kalp krizi teşhisi koymaz ama kalbinizin genel durumunu düzenli olarak kontrol etme fırsatı verir. Bu da erken teşhis açısından çok büyük bir avantaj.
Kan oksijen doygunluğu tarafında da küçük ama önemli bir noktayı hatırlatalım. Genç yaşta bu değerin önemini pek fark etmeyebilirsiniz. Ama sigara kullanıyorsanız, solunumla ilgili bir rahatsızlığınız varsa ya da -örneğin küf, nem, hava kirliliği gibi- çevresel etkenlere maruz kalıyorsanız bu değer hayati hale geliyor.
İşte bu yüzden, kandaki oksijen yoğunluğunu 7/24 takip eden bir cihazın bileğinizde olması ciddi bir güvenlik ağı gibi çalışıyor. Belki de farkında bile olmadığınız bir problemi erkenden görüp önlem almanızı sağlıyor. Kısacası, bu özellik abartı değil; gerçekten hayat kurtarıcı olabilir -ki az önce bahsettiğim gibi Huawei Watch D2’den benzeri geri bildirimlerle önden tedbir alabildim.

Uyku Takibi
Evet, şimdi biraz da uykudan konuşalım. Çünkü kaliteli uyku, genel sağlık açısından en az beslenme ya da egzersiz kadar önemli. İşte Huawei Watch 5 bu noktada da devreye giriyor ve uyku kalitenizi sadece ölçmekle kalmıyor, aynı zamanda iyileştirmeniz için size yol da gösteriyor.
Saat, gece boyunca toplam uyku süresini, uyku evrelerini, kaç kere uyandığınızı ve genel uyku kalitenizi takip ediyor. Sabah uyandığınızda sadece kaç saat uyuduğunuzu değil, uykunuzun ne kadar dinlendirici olduğunu da uygulama üzerinden görebiliyorsunuz.
Biz de bu özelliği test etmek için saati kullandığımız süre içinde düzenli olarak bu değerleri takip ettik ve sonuçları Huawei Health uygulamasında karşımıza çıkan rapordan detaylıca inceledik. Uygulama sadece “şu kadar saat uyudun” demiyor; uykunun hangi evrelerinde ne kadar süre geçirdiğinizi grafiklerle gösteriyor. Dahası, her evre için sağlıklı referans aralıklarını da veriyor, yani sizinki normal mi, az mı, fazla mı—hemen anlayabiliyorsunuz.
Mesela bizim bir testimizde REM uykusu, toplam uykunun %43’ünü oluşturmuş. Oysa referans aralığı %10 ila %30 arası. Bu oranın fazla olması, vücudun stresli olduğuna veya zihnin tam anlamıyla dinlenemediğine işaret edebiliyor. Uygulama bu konuda da yalnız bırakmıyor; REM süresini dengelemek için gün içinde kafein tüketimini azaltmak, stresle başa çıkmak gibi önerilerde bulunuyor. Açıkçası, sadece veri veren değil, gerçekten yol gösteren bir sistem diyebiliriz.
Bu arada stres demişken… Watch 5 aynı zamanda stres seviyenizi de ölçebiliyor. Eğer gün içinde yüksek bir stres seviyesi tespit ederse, hemen bir nefes egzersizi öneriyor. Kısaca, sizi sakinleştirmek için küçük ama etkili hatırlatmalar yapıyor.
Saat ayrıca cilt sıcaklığı ve vücut ısısı gibi metrikleri de takip ediyor. Bunlar kısa vadede pek fark edilmese de, uzun vadede vücudunuzun genel sağlığı hakkında önemli ipuçları sunuyor. Huawei Health uygulaması bu verileri sadece günlük olarak değil, haftalık ve aylık grafiklerle de sunuyor. Böylece hem anlık durumu görebiliyorsunuz, hem de zaman içindeki değişimi izleyebiliyorsunuz.
Spor Takibi
Geldik Huawei Watch 5’in belki de en güçlü olduğu alanlardan birine: spor takibi.
Saat tam anlamıyla spor meraklıları için tasarlanmış. İçinde 100’den fazla egzersiz modu var. Yürüyüş, koşu, bisiklet, yüzme, eliptik bisiklet, yoga ve daha pek çok spor dalı mevcut... Hatta triatlon gibi profesyonel düzeydeki antrenmanları bile destekliyor.
Biz saati test etmek için dışarıda yürüyüş ve koşu yaptık. Navigasyon kısmına özellikle dikkat ettik çünkü açık hava sporlarında GPS performansı gerçekten önemli. Sonuç: Sinyal alma süresi hızlı, rota takibi ise gayet isabetli. Özellikle şehir içinde ya da ağaçlık alanlarda genelde karşılaştığımız GPS sapmaları burada minimum düzeydeydi.
Peki spor sırasında saat bize ne sunuyor?
Sadece kaç kilometre yürüdüğünüzü söylemekle kalmıyor. Aynı zamanda adım uzunluğu, tempo değişimleri, zeminle temas süresi ve kadans yani adım frekansı gibi gelişmiş metrikleri de ölçüyor. Yani ne kadar yürüdüğünüzü değil, nasıl yürüdüğünüzü gösteriyor. Bu da antrenman kalitesi açısından oldukça önemli bir detay.
Koşu sonrası toparlanma süresi, VO₂ Max değeri ve aerobik/anaerobik fayda gibi bilgilerle egzersizinizin vücuda etkisini de görebiliyorsunuz. Tüm bu veriler Huawei Health uygulamasında grafiklerle sunuluyor, isterseniz geçmiş egzersizlerinizi karşılaştırarak gelişiminizi takip edebiliyorsunuz. Bu açıdan hem amatör kullanıcılar için yol gösterici, hem de profesyonel sporculara detaylı analiz sağlayacak bir sistem sunulmuş.
Ve bu arada güzel bir detay daha: Huawei Health uygulamasında bazı büyük şehirler için rehber eşliğinde yürüyüş programları da var. Mesela İstanbul’da Haliç Köprüsü’nden başlayıp tarihi yarımadaya uzanan bir yürüyüş rotasını takip ederken, uygulama yanından geçtiğiniz yapıları anlatıyor. Hem spor yapıyorsunuz, hem bir nevi şehir turu. Tatlı bir bonus.
Üstelik sadece İstanbul’la sınırlı değil. Farklı şehirler için de bu rehberli rotaları uygulama üzerinden satın alabiliyorsunuz. Seyahat ederken sıradan bir gezinti yerine, bilgiyle dolu bir yürüyüş deneyimi yaşamak isteyenler için oldukça hoş bir seçenek.

Huawei Watch 5 Pili Nasıl, Ne Kadar Dayanıyor?
Şimdi biraz da pil performansından bahsedelim. Çünkü güçlü donanım ve özelliklerle dolu bir akıllı saatte en çok merak edilen konulardan biri, elbette pil ömrü oluyor.
Huawei Watch 5, bu konuda gerçekten dengeli bir çizgi yakalamış. Saat iki farklı mod sunuyor: Standart Mod ve Ultra Uzun Pil Ömrü Modu. İki mod arasında geçiş yapmak da sadece 3 saniyenizi alıyor.
Peki pili ne kadar gidiyor derseniz… Akıllı saatlerde genelde 1–2 gün pil ömrü artık neredeyse “normal” kabul ediliyor. Ama Watch 5 bu standardı tahmin edersiniz ki oldukça yukarı taşıyor. Bildirimlerin açık olduğu, kalp atış hızı ve uyku takibinin aktif olduğu tipik bir kullanımda, 7 ila 11 gün arasında bir pil süresi elde etmek mümkün. Bu oldukça tatmin edici.
Daha yoğun kullanımda, yani GPS sürekli açık, ekran parlaklığı yüksek gibi senaryolarda bu süre 3–4 güne kadar düşebiliyor ama yine de ortalamanın üzerinde bir performans sunuyor.
Şarj tarafına gelirsek, burada da işler gayet pratik. Hızlı şarj desteği sayesinde 30 dakikada %60 şarj oluyor. Tam şarj ise yaklaşık 60–70 dakika sürüyor. Kutudan çıkan manyetik şarj pediyle kolayca şarj edilebiliyor. Ayrıca, ters şarj destekleyen bir Huawei P60 Pro gibi bir telefonunuz da varsa, acil durumlarda telefonu powerbank gibi kullanmanız da mümkün. Özellikle seyahat ederken hayat kurtarabilir.
Sonuç
Evet, artık genel bir değerlendirme yapma zamanı. Huawei Watch 5, titanyum ve paslanmaz çelik gibi yüksek kaliteli malzemelerle üretilmiş şık ve sağlam bir saat. Ama bu cihaz sadece bir aksesuar değil—aynı zamanda bileğinizde taşıyabileceğiniz bir sağlık asistanı, bir antrenman koçu ve günlük hayatınızı kolaylaştıran kişisel bir dijital yardımcı.
X-TAP sensörü sayesinde parmak ucunuzdan saniyeler içinde sağlık verilerinizi ölçebiliyor. Oksijen doygunluğu, kalp ritmi ve hatta EKG ölçümüyle birlikte, size neredeyse bir mini check-up sunuyor diyebiliriz. Özellikle kalp ritmindeki düzensizlikleri fark etme konusunda verdiği öncü bilgiler, ciddi sağlık risklerinin önüne geçebilme açısından çok önemli. Tabii ki bu ölçümlerin bir hastane ortamında yapılan detaylı testlerin yerini tutmadığını da unutmamak lazım. Ama erken uyarı almak—bazen hayat kurtarabilir.
Uyku takibi tarafında da cihaz oldukça detaylı çalışıyor. Hangi evrede ne kadar kaldığınız, ne zaman uyanıp tekrar uyuduğunuz gibi pek çok veriyle sabah uyanınca sadece "kaç saat uyudum?" sorusunun değil, "nasıl bir uyku uyudum?" sorusunun da yanıtını alıyorsunuz. Ve bu bilgiler, hem sizin için hem de ileride doktorunuz için oldukça kıymetli olabilir.
Spor tarafında da Watch 5 oldukça iddialı. Hem sunduğu egzersiz çeşitliliği hem de ölçüm doğruluğu profesyonel kullanıcıları bile memnun edecek düzeyde. HarmonyOS 4 ile gelen akıcı ve sezgisel arayüz, günlük kullanımda rahatlık sağlarken; uzun pil ömrü ve hızlı şarj desteği de cihazın pratik yönünü tamamlıyor.
Kısacası, Huawei Watch 5; estetik, performans ve işlevselliği aynı potada eriten, 2025’in en güçlü akıllı saat adaylarından biri. Hem teknoloji meraklılarına hem de sağlıklı yaşamı ciddiye alan kullanıcılara hitap ediyor diyebiliriz. Watch 5’in bizdeki modelinin fiyatı ise 32 bin 999 TL, ancak bu modelin hem Mor hem Kahverengi renk seçenekleri var onların fiyatlarının da 27 bin 999 TL olduğunu söyleyelim. Öte yandan Watch 5’in yine 46 ve 42 mm Paslanmaz Çelik Kasa seçenekleri de var onlara da Huawei’nin Online Mağazası’ndan bakabilirsiniz elbette.
Kısacası biz özellikleriyle de, kullanım deneyimiyle de Huawei Watch 5’i oldukça beğendik. Ancak tabii bu noktada kara her zaman olduğu gibi yine sizin.
Huawei Watch 5 için 500 TL değerinde kupon kodu: AW5CHIP
Daha fazla bilgi almak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sponsorlu İçerik