Elektrikli araç (EV) pazarının son iki yılda yakaladığı hız, Türkiye’nin şarj altyapısını da benzeri görülmemiş bir ivmeyle büyütüyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından açıklanan Ağustos 2025 verilerine göre, ülkedeki toplam 33.592 şarj soketi aktif olarak hizmet veriyor. Bu soketlerin 14.308’i DC (hızlı) şarj imkanı sunarken, 19.284’ü AC (yavaş) şarj tipiyle kullanılıyor.
Bu hızlı altyapı gelişiminin temel nedeni, trafiğe kayıtlı elektrikli araç sayısındaki patlama. Aynı dönemde toplam 310.668 adede ulaşan elektrikli araç parkı, bir önceki yıla göre %100’ün üzerinde bir artış gösterdi.
Pazardaki bu dinamik tabloyu değerlendiren sektör temsilcileri, Türkiye'nin elektrikli araç satışlarında Avrupa'nın en hareketli ülkelerinden biri haline geldiğine dikkat çekiyor.
2024’te otomotiv pazarının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan hibrit ve elektrikli araçların toplam payının, 2025 sonunda yüzde 30’un üzerine çıkması bekleniyor. Bu büyümenin arkasındaki başlıca itici güçler arasında, yerli üretici Togg’un pazara girişteki lokomotif etkisi, ABD merkezli Tesla ve Çinli markaların agresif fiyat politikaları ve rekabeti yer alıyor.
Hükümet desteği ve yeşil enerjiye geçiş
Sektördeki büyüme, kamu destekleriyle de ivme kazanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürüttüğü “Elektrikli Araçlar için Hızlı Şarj Altyapısı Destek Programı” kapsamında bu yıl 81 ilde toplam 529 yeni hızlı şarj ünitesine destek sağlandı.
Bu kapsamda yaklaşık 1 milyar TL’lik yatırımın 300 milyon TL’si hibe olarak açıklandı. Ayrıca, Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti (YEK-G) sertifikalı "yeşil şarj" noktaları sayesinde, istasyonlarda yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaşması yönünde kritik adımlar atılıyor. Bu durum, yatırımcılar tarafından enerji altyapısının sürdürülebilirlik açısından değerli bir dönüşümü olarak görülüyor.
Elektrikli araç ekosisteminin sağlıklı büyümesi, yalnızca araç satışlarındaki artışla değil, aynı zamanda güvenilir ve kullanıcı dostu altyapı ile mümkün. Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, Türkiye’nin şarj altyapısındaki hızlı gelişimini “dijital dönüşümün enerjiyle birleştiği bir dönem” olarak tanımladı.
Koca, sektörün geleceğini belirleyecek en önemli unsurun şarj hızına erişim ve enerji verimliliği olduğunu özellikle vurguladı. Şarj altyapısının yaygınlaşması kadar, hızlı şarj (DC) istasyonlarının adil ve verimli dağılımı da kritik önem taşıyor. Kullanıcı güveni, fiyat şeffaflığı, veri paylaşımı ve sürdürülebilir enerji kullanımı, sektördeki bu dönüşümün temelini oluşturuyor.
Ovolt & Sharz.net, mobil uygulamadan doluluk takibi ve şeffaf fiyatlandırma gibi standart hizmetlerin yanı sıra, elektrikli araç şarj deneyimini güvenlik odaklı geliştirmeyi de hedefliyor. Şirket, şarj noktalarını 7/24 personelin bulunduğu OPET akaryakıt istasyonlarıyla entegre ederek, uzaktan izleme ve sigorta destekli koruma altyapıları ile sektörün güvenlik standartlarını yükseltmeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin 310 bini aşan elektrikli araç parkı, önümüzdeki dönemde 500 bin sınırına yaklaşırken; şarj sektörü de artık yalnızca enerji değil, sürdürülebilir ulaşımın temel omurgası olarak konumlanıyor. Koca, bu altyapı dönüşümünün yaşamın kendisini yıllar içinde değiştirecek bir mobilite devrimi olduğunu belirtti.