60 yıllık “zombi uydu” yaydığı sinyalle herkesi şaşırttı

Relay-2 adlı deneysel uydu, 1960’lı yıllarda görevini tamamladıktan sonra sessizce yörüngede kaldı ve "zombi uydu" olarak unutuldu. Ancak geçtiğimiz haftalarda, kısa süreli ama son derece güçlü bir sinyalle yeniden ortaya çıkınca herkesi şaşırttı.

60 yıllık “zombi uydu” yaydığı sinyalle herkesi şaşırttı

Geçtiğimiz yıl Avustralyalı astronomlar, gökyüzünden gelen ve tüm diğer sinyalleri bastıracak kadar güçlü, kısa süreli bir elektromanyetik radyasyon patlaması tespit etti. İlk başta, evrenden gelen gizemli bir radyo sinyali gibi görünen bu olayın, aslında bambaşka bir kaynağa dayandığı ortaya çıktı: Yaklaşık 60 yıldır sessiz kalan bir zombi uydunun patlaması…

Patlamanın kaynağı, NASA’nın 1964 yılında fırlattığı Relay-2 adlı deneysel iletişim uydusuydu. Bu uydu, selefi Relay-1 gibi, Dünya’nın çevresini saran Van Allen radyasyon kuşağını haritalamak amacıyla uzaya gönderilmişti. 9 Haziran 1967’de, uydunun iki transponder'i de arıza verince görevine son verildi. O tarihten bu yana, yörüngede sessizce dolanmaya devam etti.

Ancak 13 Haziran 2024’te, Avustralya’daki Square Kilometer Array Pathfinder teleskobunu kullanan bilim insanları, 30 nanosaniyeden kısa süren olağanüstü güçlü bir radyo sinyali algıladı. Curtin Üniversitesi’nden araştırmacı Clancy James, bu sinyali ilk tespit ettiklerinde yeni bir kozmik kaynak keşfettiklerini düşündüklerini belirtti: “Bu, çok kısa bir süre için gökyüzündeki diğer her şeyi gölgede bırakan inanılmaz güçlü bir radyo darbesiydi.

Başlangıçta sinyalin derin uzaydan geldiği varsayıldı. Ancak yapılan detaylı analizler ve arXiv'de yayımlanan ön çalışma, bu güçlü sinyalin kaynağının aslında Relay-2 uydusu olduğunu ortaya koydu. Yani uzayın derinliklerinden geldiği sanılan bu enerji patlaması, yıllardır unutulmuş bir yapay nesneden geliyordu.

Sinyal neden bu kadar güçlüydü?

Hızlı radyo patlamaları (FRB), genellikle birkaç milisaniyelik sürelerde ortaya çıkan, kozmik ölçekte son derece enerjik radyo dalgaları olarak biliniyor. Bu örnekteki gibi yalnızca 30 nanosaniyelik bir sinyalin bu kadar dikkat çekici olmasının nedeni, olağanüstü netliği ve güç düzeyi. Üstelik sinyal, teleskobun o anda tam olarak Relay-2’nin üzerinden geçmesiyle aynı zamana denk geldi.

Peki, yıllardır sessiz kalan bir uydu neden aniden bu kadar güçlü bir sinyal yayar? Araştırmacılar bu soruya kesin bir yanıt veremese de birkaç olasılık üzerinde duruyorlar. En kuvvetli varsayım, uydunun uzun yıllar boyunca statik elektrik biriktirmiş olması ve bir noktada bu yükü aniden boşaltarak güçlü bir radyo patlamasına yol açması. Bir diğer olasılık ise, mikrometeor çarpması gibi fiziksel bir etkileşim sonucu küçük bir plazma bulutunun oluşması ve bunun sinyale neden olması.

Relay-2 örneği, Dünya’nın yörüngesinde başıboş dolaşan, artık işlevi kalmamış uyduların zaman zaman ne kadar beklenmedik etkilere yol açabileceğini gösteriyor. Giderek artan sayıda eski uydu ve uzay çöpü, zaman zaman benzer sinyallerin kaynağı olabiliyor. Bilim insanları için bu durum, kozmik kaynaklar ile insan yapımı parazitleri ayırt etmeyi gittikçe zorlaştırıyor.