En son Facebook blog yazılarından birinde Mark Zuckerberg, devasa sosyal ağ ve mesajlaşma platformu için kendi "görüşünü" belirterek, hizmette "mahremiyet odaklı" bir gelecek sözü verdi ve uygulamak istediği bazı değişiklikleri duyurdu.
Bu yazıya göre Zuckerberg bir süredir internetin doğası ve online etkileşimlerde mahremiyetin önemi hakkında düşünüyordu. Bu düşünmenin son zamanlarda Facebook'un yaşadığı kullanıcı verisi ile ilgili sorunlar ve mahremiyet ihlalleri ile tetiklendiği de tahmin edilebilir, sonuç olarak Cambridge Analytica skandalının yıldönümü oldukça yaklaşmış durumda.
Yazı, "özel mesajlaşmanın, uçucu hikayelerin ve küçük grupların" online sosyal ağlarda büyümekte olduğundan bahsediyor ve bunu, kalıcı online kayıtlara dikkatin artmasından ve arkadaşlar, aile ve ilgili gruplar ile anlık bağlantı isteğinden doğduğunun tahmin edildiğini söylüyor.
Bu yüzden de Facebook, "öncelikli olarak mahremiyete önem veren daha basit bir platform" kurmak istiyor ve bunu, WhatsApp gelişimine benzer bir şekilde başarmayı hedefliyor. Söylenilene göre bu yeni yaklaşım altı temel prensibe sahip olacak: Özel etkileşimler, şifreleme, kalıcılığın azalması, güvenlik, beraber çalışabilirlik ve güvenli veri depolaması.
Bu prensiplerde pek çok çakışma var gibi gözüküyor ancak açıklamaların bir kısmı, bu terimlerin kullanım anlamında neleri değiştireceklerini detaylandırıyor.
Verilen sözlerden biri, Messenger'a uçtan uça şifreleme özelliğinin eklenmesi. Yazı, özel görüşmeleri gerçekten özel tutmak ve bu görüşmeleri kötü amaçlar için kullanan suçluların ortaya çıkması arasındaki zorlu dengeyi kabul ederken, Zuckerberg şifreleme yanlısı gibi gözüküyor ve Facebook'un, "şifrelenmiş bir hizmetin sınırları içerisinde mümkün olan uygun güvenlik sistemlerini kuracağını" söylüyor. Kalıcılık konusunda da Zuckerberg, tüm özel mesajlar için otomatik olarak aktif başlayacak, değiştirilebilecek veya kapatılabilecek bir otomatik silme özelliği kullanmayı planladığını belirtiyor.
Daha önceki haberlerde de belirtildiği gibi Facebook, WhatsApp, Instagram ve Messenger mesajlaşma hizmetlerini birleştirme planlarını zaten duyurmuştu ve bu blog yazısının beraber çalışabilirlik kısmı da bu hizmetler arasında şifrelenmiş mesajlaşmanın mümkün olacağını neredeyse garantiliyor. Ayrıca bu özelliğin aktif olması ile beraber SMS aracılığı ile mesaj göndermenin ve almanın da mümkün olması düşünülmekte ancak SMS'in doğası gereği bu mesajlarda uçtan uca şifreleme mümkün olmayacak ve Apple'ın sınırlamalarından dolayı bu özellik Android telefonlarla sınırlı olacak.
Kullanıcıların verilerini yasal olarak koruyabileceğinden emin olmak için ise Facebook'un bu verileri Dünya genelinde nerelerde yer alacak fiziksel veri merkezlerinde depolaması gerektiğini düşünmesi gerekiyor. Zuckerberg'in belirttiği üzere bir ülkede hizmet vermek ve kullanıcıların verilerini o ülkede depolamak arasında büyük bir fark bulunuyor. Ancak verilerin tehlikeye girebilecekleri ülkelerde depolanmamasını tercih etmek, Facebook'un bazı ülkelerde yasaklanması anlamına gelebilir ve Zuckerberg, bu riski almaya hazır olduklarını söylüyor.
Tabi ki bu yazıda belirtilen bir başka nokta da, Facebook'un bu değişikliklerin çoğu için henüz çok erken aşamada olduğu ve bazıları için hâlâ Dünya genelinde uzmanlar ve yetkililer ile görüşmesinin gerektiği. Ne yazık ki bu blog yazısı, değişikliklerin ne zaman aktif olacakları konusunda oldukça belirsiz ve hangi değişikliklerin gerçekleştirileceği bile belli değil.