Mercedes-Benz E, markanın 1993 yılından bu yana ürettiği lüks bir otomobil. Bununla beraber serinin tarihçesi 1900’lü yılların başına kadar gidiyor. 1993 yılında W124 kasası makyajlanıyor ve E serisinin “gerçek atası” olarak kabul edilecek görünüme de o zaman ulaşılıyor.
Bu haftanın otomobili ise Türkiye için özel üretilen motoruyla, Mercedes-Benz E 180. Model ismini kendi sınıfına veren E- Serisi'nin ön dış tarafında yepyeni bir tasarım dikkat çekiyor. Aracın Exclusive donanım paketinde 3 tane yatay krom parçadan oluşan panjur, kaputun üzerinde klasik Mercedes yıldızı yer alıyor. Bu arada AMG donanım paketinde ise yıldız olmayıp panjur tarafında daha büyük bir Mercedes arması konumlandırılıyor. Araçtaki far tasarımı da değişmiş durumda. Aynı zamanda farlarda “DIGITAL LIGHT” adı verilen yeni lazer teknolojisi de var. Araç bir önceki nesil E serisine göre 22 mm daha uzayarak 4949 mm’ye ulaşmış. Genişliği 1880 mm., Yüksekliği 1468 mm. Aracın boş ağırlığı ise 1745 kilogram.
Arka görünüm özellikle stop lambalarının içerisinde yer alan yıldız formundaki parçalar büyük beğenimizi kazandı. Ayrıca stop lambaları birbirine bağlı şekilde stilize ediliyor. Tampon altında aracın diğer kısımlarında gördüğümüz krom detaylar devam ediyor. Ayrıca kapı kolları da gövdenin içerisine gizlenip çıkabilecek şekilde şık bir tasarıma sahip. Bagaj kapağı açıldığında bizi 540 litrelik bir hacim karşılıyor.
İÇ MEKAN
Apayrı bir yaşam alanı olan iç mekana geçiyoruz. Mercedes-Benz, EQS modelindeki Hiper Ekranın izinden giderek E-Serisi'nde daha kompakt bir Süper Ekran sunuyor. Bu yenilik, araç içi etkileşimi arttırıyor. 3D gösterge paneli, yolcu tarafı ekranı ve yatay odaklı dokunmatik ana ekran, tüm yolcuların ilgisini çekiyor. 64 renkli aktif ortam led aydınlatması ve müziğin ritmine göre değişen Ses Görselleştirme işlevi, kabini adeta bir eğlence merkezine dönüştürüyor.
Aracın içerideki yaşam alanında lüks hissi sağlayan unsurlardan biri de arka camlardaki perdeler. Böylece arka koltuklardaki yolcular, daha izole bir yolculuk yapabiliyor. Kapı döşemeleri ise oldukça şık ve kaliteli bir görünüme sahip. Ambiyans aydınlatması, koltuk ısıtma, hoparlör gibi özellikler de arka tarafta görebileceğiniz ayrıntılar. Ayrıca şaft tünelinin hemen üzerinde üç bölgeli klima konumlanıyor. Panoramik cam tavan ise iki parçalı şekilde dizayn ediliyor ve hem önde hem arkada son derece ferah bir yaşam alanı oluşturuyor.
Araca güçlü ve temiz bir ses veren Burmester 4D surround ses sistemi entegre edilmiş. Ayrıca, aracın içinde yapılabilecek WebEx toplantıları için bir kamera bulunuyor, bu da E-Serisi'ni iş ve eğlence için ideal bir ortam haline getiriyor.
Mercedes E 180’in en ayırt edici özelliklerinden biri, kaputunun altında saklı. Arkadan itişli yapısı ile sportif bir sürüş sunan aracın benzinli motoru, Türkiye pazarı için özel olarak üretilmiş durumda. Bu benzinli motor, 1.5 litrelik, 4 silindirli, turbo beslemeli hafif hibrit teknolojisine sahiptir. Motor 170 beygir güç ve 250 Nm tork üretiyor. İçten yanmalı motora, 17 kw gücünde 23 beygirlik güç üreten elektrik motoru destek oluyor. Ayrıca otomobil, markanın “9G-Tronic” olarak adlandırdığı, 9 kademeli tam otomatik bir şanzımana sahip. Aracın maksimum hızlanması 225 km, 0 – 100 km hızlanması ise markanın verilerine göre 8,9 saniyede gerçekleşiyor. Tekrar edelim bu motor dünya üzerinde yalnızca Türkiye’de sunuluyor.
Sürüş esnasında, araç konforlu duruşunun yanısıra çevik oluşuyla da dikkatimizi çekti. Airmatic süspansiyon her türlü yol koşullarında otomobili çok sarsmadan yolculuk yapmamızı sağladı. Çoğunluğunu yağmurda kullandığımız seyirde, sert girilen virajlarda asla kaymadık. Mercedes Benz E serisi sınıfının ironik ve karakteristik otomobillerden bir tanesi olmaya devam edecek gibi gözüküyor.