Oscar ödülleriyle ilgili uzun zamandır merak edilen bir konu nihayet açıklığa kavuştu: Seçmenler her zaman aday filmleri izlemiyordu. Bu durumu öğrenen pek çok kişi, şaşkınlıkla “Gerçekten mi?” diye tepki verdi. Bazı Akademi üyelerinin oy kullanmadan önce aday filmleri izlemediği ortaya çıkınca, ödüllerin değerlendirme süreci hakkında büyük soru işaretleri oluştu. Ancak, bugüne kadar bu durum pek fazla rahatsızlık yaratmamış gibi görünüyor.
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, 98. Oscar Ödülleri için önemli bir duyuru yaptı. Gelecek yıldan itibaren seçmenler, oy kullanmadan önce her kategorideki tüm aday filmleri izlemek zorunda olacak. Bu değişiklik, ödül sürecinin adil ve bilinçli bir şekilde ilerlemesini sağlamak adına atılmış büyük bir adım. Şimdiye kadar böyle bir kuralın olmadığını öğrenen birçok kişi, şaşkınlığını gizleyemedi ve sosyal medyada tepki gösterdi. “Bu zaten bir kural değil miydi?” ya da “Her filmi izledikleri izlenimini edinmiştim!” gibi yorumlar, Akademi'nin uygulamalarına yönelik mevcut algının gerçeklerle ne kadar farklı olabileceğini ortaya koydu.
Bu tepkiler, konunun yalnızca küçük bir prosedürel değişiklik olmadığını, aksine Oscar ödüllerinin temel yapısında uzun süredir var olan bir eksikliği gün yüzüne çıkardığını gösteriyor. Bazı seçmenlerin aday filmleri izlemeden oy kullandığı düşünüldüğünde, bu durum hem film yapımcıları için hayal kırıklığı yaratıyor hem de ödüllerin prestijini sarsıyor.
Filmleri izlemeden mi oy veriyorlardı?
Yıllar içinde Oscar kazanan ve aday gösterilen filmler arasında şaşırtıcı seçimler görüldü. Ancak bunun yalnızca sanatsal farklılıklardan değil, bazı seçmenlerin filmleri gerçek anlamda değerlendirmeden oy vermesinden kaynaklanıyor olması ihtimali, ödüllerin güvenilirliğini sorgulatan bir faktör.
Elbette, Akademi üyeleri genellikle film endüstrisinin yoğun programına sahip isimler. Prömiyerler, basın turları ve diğer projelerle meşgul olduklarından, her filmi izlemeye zaman bulamamak anlaşılır olabilir. Fakat Oscar seçmenlerinin oy kullanmasının amacı, yalnızca bir prosedürü tamamlamak değil, sanatla bilinçli bir şekilde etkileşime girerek adil bir değerlendirme yapmak olmalı. Eğer bu sürece yeterince zaman ayıramıyorlarsa, belki de baştan seçmen olmamaları gerektiği üzerine düşünülmeli.
Denetim nasıl yapılacak?
Akademi'nin yeni düzenlemeyle birlikte nasıl bir denetim mekanizması oluşturacağı henüz net değil. Seçmenlerin filmleri gerçekten izlediğini nasıl doğrulayacakları belirsizliğini koruyor. Bu bir onur sistemi mi olacak, yoksa Akademi üyeleri özel bir akış platformu üzerinden izleme kayıtlarını mı paylaşacak? Belki de Jimmy Kimmel canlı yayında seçmenlere mini bir sınav yapacak...
Şimdilik bu sorular cevapsız. Ancak kesin olan bir şey var: Akademi bu eksikliği fark etti ve bunun üzerine harekete geçti. Bu bile önemli bir başlangıç sayılabilir.
Son olarak, Oscar ödülleri her geçen yıl değişim gösteriyor ve yeni kurallar, organizasyonun daha şeffaf ve hakkaniyetli bir yapıya kavuşması için kritik öneme sahip. Seçmenlera aday filmleri izleme zorunluluğu getirilmesi, ödüllerin değerini koruma adına atılmış bir adım olabilir. Gerçekten de, bu prestijli ödülleri veren kişilerin, sinema sanatına yönelik daha bilinçli bir değerlendirme süreci yürütmesi büyük önem taşıyor.