Oyun Nostaljisi: DOS-Çağının en iyileri

Bir zamanlar bizi PC başına bağlayan ve bazen de çıdırtan DOS oyunlarına tekrar bir göz atalım

Oyun Nostaljisi

Eskiden dedeler evlatlarına tüyler ürpertici kar fırtınasına rağmen nasıl işe gittiklerini anlatırdı. Bugün ise babalar çocuklarına büyük bir gururla, o zamanların oyun çılgınlarının gri MS-DOS ekranı başında günlerinin ne kadar zor ve çileli geçtiğini anlatıyorlar.

DOS zamanı güzeldi - kesinlikle hayır! MS-DOS çağında oyunları çalıştırmak isteyenin bir kahraman olması gerekiyordu. Bir Bellek-Büyücüsü olmadan kötü bir tetris klonunu başlatmak bile imkânsızdı.

Her oyun belli bir miktar RAM'e ihtiyaç duyuyordu. Bunun dışında da ek bir belleğe ihtiyaç duyulurdu. Bu iki unsurun ölçüsünü ayarlayabilmek başlı başına bir bilimdi. Çünkü toplamdaki 640 KB belleğin dişe dokunur bir kısmı gerekli olan standart sürücülere tahsis ediliyordu - fare, klavye veya CD sürücü. Geriye de normal şartlar altında 540 KB kalıyordu. 600 KB boş RAM isteyen oyunlar için böyle bir miktar yetersizdi.

DOS-Püf noktaları kutusuna bir göz atalım

DOS-Püf noktaları kutusuna bir göz atalım

Lanet olası bellek problemi ise daha işin yarısı idi. Püf noktaları kutusunun derinlerinde başlangıç dosyaları olan autoexec.bat ve config.sys vardı.

Bazen "device=c:dosemm386.exe aaa ram D=64" gibi lirik satırcıklar eklenmeliydi ki örneğin EMS-Belleği etkinleşebilsin. Bu şekilde belirli sürücüleri üst hafıza alanlarına göndermek veya tamamen devre dışı bırakmak mümkün oluyordu.

Tabi böyle sert hamleler bazen PC'de beklenmedik sonuçlara sebep oluyordu. Yanlış yazılmış bir Türkçe klavye sürücüsü ile İngilizce tuş düzenine kızıp durmak gibi. Ya da bu operasyonlar sonucu yeterli ana belleğin bulunup az miktarda ek belleğin olması… Tabi bir de muhtelif bellek yönetimi programları vardı ki bunlarla içinde bulunduğunuz çamur batağından direk lağım çukuruna terfi ederdiniz (!)

Tüm bu anlatılanların dışında başınıza şunlarda gelebilirdi: Ses kartınızdan kendi kendine garip sesler çıkarmaya başlar, fareniz kendiliğinden grev yapmaya başlayabilir veya her yeniden başlatma denemenizde size büyük yardımı dokunan "beep" sesiyle PC'niz kapanabilir. Bu durumda ise sadece "önceden hazırlanmış bir başlangıç disketi" yardıma koşabilir.

Bellek ayarı en üst safhada

Bellek ayarı en üst safhada

Ana belleği boş bulabilmek başlı başına bir işkenceydi. Tabi birde buna üst hafıza bölümünün – yani belirtilen 640 KB'ın dışında kalan kısım – XMS-Belleği ("Uzatılmış Bellek") olarak mı yoksa EMS ("Genişletilmiş Bellek") olarak mı tanımlanması durumu vardı. Örneğin "Battle Isle" serisi bu kısmı EMS-Bellek olarak "Ultima" serisi ise XMS-Bellek olarak görmek istiyordu. İkisini aynı anda yapmak mümkün değildi.

Artık geriye sadece birden çok başlangıç dosyası oluşturmak kalıyordu. Bu sefer de önceden ana bellekten ek belleğe atılmış olan sürücüler ayaklanırdı. 2 den 4 MB RAM'e kadar olan zamanda her byte'ın değeri vardı. Mesela "Alone in the Dark" 595 KB ana belleğin yanında fahiş bir 3 MB EMS belleğine ihtiyaç duyardı.

Böyle durumlar bellek uzmanlarının bile alınlarından damla damla ter akmasına sebep olurdu. Bugünlerde kim sinir bozucu yükleme ve güncelleştirme prosedürlerinden şikayet ediyorsa öncelikle şikayet ettiği durumun yukarda anlattığımız işkencenin yanında mızmızlanmaktan başka bir şey olmadığını bilmeli.

Eziyetler Silsilesi

Eziyetler Silsilesi

Ama tüm bunlar ilk oyun öncülerinin uğraşması gereken minimum eziyetti. Çünkü buglar (hatalar) oyunların var olduğu günden beri mevcuttu. Oyun forumları, Online-Destek ve hatta yamalar gibi yardımcı unsurlar şimdiki zamanın bereketinden kaynaklanan nimetler.

Oyunlar o zamanlar, memnuniyetle okuma hataları veren (tahmin ettiğinizi biliyorum) disketlerle geliyordu. Diskette ise kural şu: Disk 5 den 8 e kadar olan okuma hataları disketi onarılmaz hale getirip çöpe atılmasına yetiyordu.

İnternet üzerinden bozuk disketini değiştirmeye çalışanlara ise boş şans diliyorum.

Cüzdana merhamet yok

Cüzdana merhamet yok

O zamanlarda bile üreticilerin fiyatlandırma politikaları cepleri acımasızca boşaltmaya yönelikti. Kötü oyunlar için bile 100 Mark standart fiyattı. Sim City veya Civilization gibi popüler oyunlar ise 129 Mark satış fiyatına sahipti.

Gittikçe kötüleşiyor: Bugünün oyun fiyatları, kısa bir "piyasanın kaymağını alma" süreci sonunda alınabilir seviyeye düşerken o zamanki fahiş fiyat senelerce sabit kalıyordu.

90'lı yılların sonuna doğru Microprose gibi firmalar bir oyunun standart fiyatını 75 Euro'ya yükselterek sabitledi. Peki, o zamanların eşsiz kahramanları için kim merhamet gözyaşı dökmeden durabilir: Oyunlar için ilk alın teri dökenler?

Tüm zamanların en iyi 20 DOS oyununu resim galerisinde sizler için sıraladık. Yükleyin, oynayın, nostalji yaşayın.

Okuyucu Yorumları