Uçuk (Herpes) virüsü, sadece 1 saatte insan DNA'sını kalıcı olarak değiştirebiliyor

Yeni bir araştırma, insanlarda yaygın olarak bulunan HSV-1 virüsünün enfeksiyondan hemen sonra insan genomunda kalıcı değişiklikler yapabildiğini ortaya koydu. Bilim insanları, bu genetik müdahalenin rastlantısal değil, virüsün bilinçli bir stratejisi olduğunu söylüyor.

Uçuk (Herpes) virüsü, sadece 1 saatte insan DNA'sını kalıcı olarak değiştirebiliyor

Herpes simpleks virüsü tip 1 (HSV-1), genellikle dudak çevresinde çıkan uçuklara neden olan yaygın bir virüs olarak bilinir. Ancak yeni bir bilimsel araştırma, bu virüsün sanıldığından çok daha karmaşık ve etkili bir mekanizmaya sahip olduğunu ortaya koyuyor.

Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, HSV-1 yalnızca konak hücreleri enfekte etmekle kalmıyor, aynı zamanda insan DNA’sında kalıcı değişiklikler de yapabiliyor. Üstelik bu genetik müdahale, virüs hücreye girdikten sonra yalnızca bir saat içinde gerçekleşiyor.

Araştırmacılar, bu değişikliklerin rastlantısal olmadığını, virüsün bilinçli bir şekilde hücre yapısını kendi lehine dönüştürdüğünü belirtiyor. Amaç ise net: Virüsün çoğalması için en uygun ortamı yaratmak. Yani herpes virüsü, insan genomunu adeta yeniden programlayarak kendine hizmet edecek bir sistem kuruyor.

Dünya genelinde 50 yaş altı bireylerin yaklaşık %67’sinin HSV-1 taşıdığı tahmin ediliyor. Ancak virüs çoğu kişide belirti vermiyor; yalnızca bağışıklık sisteminin zayıfladığı, stresin arttığı ya da başka hastalıkların ortaya çıktığı dönemlerde aktif hale geliyor. Etkileri genellikle hafif olsa da, bazı durumlarda beyin iltihabı (ensefalit) veya genital bölgede ciddi enfeksiyonlara da neden olabiliyor.

Virüsün silahı: RNAP II’yi ele geçirme yeteneği

HSV-1’in dikkat çekici özelliklerinden biri, hücre içinde RNAP II adı verilen bir enzimi hedef alması. Normalde DNA’nın RNA’ya çevrilmesinden sorumlu olan bu enzim, virüs tarafından kontrol altına alınıyor. Kontrolü ele geçiren HSV-1, bu enzimi kendi genetik materyalini kopyalamak için kullanmaya başlıyor. Bu sayede virüs, olağanüstü bir hızla çoğalıp yayılabiliyor.

Bu türden biyolojik "kontrol mekanizmaları", yalnızca herpes virüsünde değil, başka virüs ve parazitlerde de gözlemlenebiliyor. Bu durum, tedavi sürecini karmaşıklaştıran önemli bir faktör.

Tüm bu karmaşık sürece rağmen araştırmacılar, umut verici bir bulguya da ulaştı. HSV-1’in kontrol stratejisini bozan bir enzim tespit edildi. TOP1 adı verilen bu enzim, virüsün RNAP II üzerindeki hâkimiyetini kırabiliyor. Bu keşif, gelecekte herpes enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılabilecek yeni ilaçların önünü açabilir.

Herpes virüsünün yalnızca yüzeyde görülen uçuklardan ibaret olmadığını gösteren bu araştırma, mikroskobik düzeyde süregelen savaşları anlamamız açısından önemli bir adım.