Wake Up Dead Man öncesi: Netflix’te izlemeniz gereken en iyi gizem filmleri
Netflix’in Wake Up Dead Man filmi öncesi izleyebileceğiniz en iyi gizem yapımlarını listeledik. Sürpriz finalli filmlerle dolu rehberimize göz atın.
Netflix, 12 Aralık’ta Knives Out evreninin en yeni filmi Wake Up Dead Man’i izleyicilerle buluşturuyor. Sinemalarda sınırlı gösterime giren film, platformun gizem türüne yaptığı büyük yatırımlara bir yenisini daha ekliyor. Şaşırtıcı finaliyle izleyiciyi ters köşe yapmayı hedefleyen bu film öncesi, Netflix’te yer alan dikkat çekici gizem yapımlarına göz atmak isteyebilirsiniz.
Glass Onion: A Knives Out Mystery (2022)
Benoit Blanc geri dönüyor
Serinin merkezinde, dünyanın dört bir yanında karmaşık olayları çözen dedektif Benoit Blanc (Daniel Craig) bulunuyor. İlk filmde bir aile malikânesinde işlenen cinayeti araştıran Blanc, Glass Onion ile çok daha büyük ölçekli bir maceraya atılıyor.
Bu kez hikâye, eksantrik milyarder Miles Bron’un (Edward Norton) özel adasında düzenlenen “murder mystery” oyunu sırasında yaşanan gerçek bir cinayet üzerine kurulu. Blanc, zengin konukların arasında gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken olaylar hızla derinleşiyor.
Wake Up Dead Man için hazırlık yapmak istiyorsanız başlangıç noktanız kesinlikle bu film olmalı.
The Woman in the Window (2021)
Gone Girl ile Rear Window'ın buluştuğu nokta
Amy Adams’ın güçlü performansı ile öne çıkan yapım, Alfred Hitchcock’un kült filmi Rear Window’dan ilham alıyor. Filmde agorafobi ve depresyon nedeniyle evinden çıkamayan Anna, karşı binada bir cinayete tanık olduğunu düşünüyor.
Anna’nın geçmişte yaşadığı psikolojik sorunlar olayları daha da karmaşık hâle getiriyor. Gördüğü şey gerçek mi, yoksa zihninin ona oynadığı bir oyun mu? Eğer gerçekse, katil kim? Gerçeğe ulaşana kadar bolca katman sizi bekliyor.
The Pale Blue Eye (2022)
Dedektif kurgusu Edgar Allan Poe ile buluşuyor
Christian Bale’in canlandırdığı yorgun dedektif Augustus Landor, West Point’te bir askeri öğrencinin gizemli ölümünü araştırmak için emeklilikten geri döner. Yardımcısı ise genç bir Edgar Allan Poe’dur (Harry Melling).
Kara büyü söylentilerinin dolaştığı bu karanlık atmosferde cinayetler artarken, film sizi gotik bir dedektif hikâyesinin içine çekiyor. Finaldeki sürpriz ise kurgunun tüm dengesini etkileyen, şaşırtıcı bir açılış sunuyor.