Telefonların ekranında cam kullanmak, teoride çok kötü bir fikir gibi görünebilir. Ne de olsa cam, hem ağır, hem de yıpranmaya ve kırılmaya oldukça yatkın bir madde. Cam ekranlı telefonunuz, zaman içinde çiziklerle dolabilir ve hatta kırılarak size cebinizin fiyatına yakın onarım masrafları çıkarabilir.
Çoğu teknoloji firması, bu nedenle ürünlerinde düşük maliyetli plastik ekranları tercih etmekteler ve bu hiç de şaşırtıcı değil. Ancak bazı ilgi uyandıran alternatifler de var. Bunlardan en başarılısı, belki de Gorilla Glass.
Amerikan üretici Corning Incorporated tarafından üretilen Gorilla Glass, 0.4mm inceliğine ulaşabilen, kimyasal olarak güçlendirilmiş bir cam. İnsan saçının dörtte biri kadar incelebilen Gorilla Glass, bu haliyle bile çiziklere ve darbelere karşı dayanıklılık sunabiliyor.
Gorilla Glass, şu an Samsung'un Galaxy serisi cep ve tabletlerinden Sony Bravia TV'lere ve hatta Acer, Dell, HP ve Lenovo'nun laptop'lara geniş bir kullanım alanına sahip. Gorilla Glass, bir zamanlar iPhone'un da ekranını korumuştu.
Füzyon çekişi
Füzyon çekişi
Gorilla Glass, Corning'in tescilli süreci "füzyon çekişi" ile hayata gözlerini açıyor. Bu işlem, ürünün hem ince, hem de çok saf olmasına olanak tanıyor.
Kullanılan camın kendisi, yüksek kalitede, ancak nispeten geleneksel alüminyum, silikon ve oksijen karışımından oluşmaktadır. Bu alkali alüminosilikat karışım, eriyene kadar ısıtılır. Eskiden bu yöntem, camın erimiş durumdaki bir metalin üzerine boşaltıldığı, ardından kendi ağırlığı altında düzleştirildiği ve bir sayfa haline gelene kadar soğutulduğu süreçten meydana gelirdi.
Füzyon çekişi ise maddenin V şekilli ateşe dayanıklı isopipe içerisinden döküldüğü bir süreç. Bu şekilde madde, oluğun iki yanından aşağı akar ve alt tarafta tekrar birleşerek tek bir cam tabakası oluşturur. Bu basit işlem, ürünün son derece saf olmasını sağlar.
Bu yöntemde cilalamaya da gerek duyulmaz, zira cilalama cam üzerinde zayıf bölgeler meydana getirebilir.
Gorilla Glass için ilk adımı attık, ancak ortaya çıkan cam henüz normal bir camdan farksız. Camı deyim yerindeyse goril gibi sağlamlaştırmak için onu bir aşamadan daha geçirmek gerekli.
İyon alışverişi
İyon alışverişi
Füzyon çekişinin ardından ortaya çıkan madde, 400 derecelik eritilmiş tuz banyosuna yerleştirilir. Bu işlem, iyon alışverişi adı verilen bir sürecin bir parçasıdır ve birçok sanayide faydalanılan standart bir saflaştırma tekniğidir. Ancak Gorilla Glass için 400 derece gibi çok yüksek bir sıcaklık kullanılarak, cam yüzeyindeki sodyum atomlarını dışarı atmak hedeflenir. Sözkonusu sodyum atomları, daha büyük potasyum atomlarıyla yer değiştirir.
"Daha küçük" ve "daha büyük" atomların yer değiştirmesi anlamsız gibi gelebilir, ancak asıl büyük fark burada yatıyor. Bu işlem sonucunda atomik seviyede çok daha sıkıştırılmış, dolayısıyla çiziklere çok daha dirençli bir yüzey tabakası ortaya çıkar.
Dahası normal camda çatlakların ilerlemesiyle ilgili önemli bir sorun bulunmakta. Gorilla Glass'ın kalıcı olarak sıkıştırılmış olması, maddenin her zaman kendini ittirdiğini garantiler. Dolayısıyla bu tür çatlakların oluşma ihtimali çok daha düşüktür.
Bunlar tabi ki camın kırılmaz hale geldiği anlamını taşımıyor. Ekranınıza yeteri kadar sert vurduğunuzda onu yine de kırabilirsiniz. Dikkat ederseniz "kırılmaz" değil "hasara karşı dirençli/dayanıklı" kelimelerini kullanıyoruz.
Yine de Gorilla Glass, normal camdan çok daha iyi bir performans sunuyor. Ve aslında bu sadece bir başlangıç. Corning'in gelecek için planladığı birçok ilgi çekici planı var.
Gorilla Glass her yerde
Gorilla Glass her yerde
Camı sağlamlaştırmanın iyi bir ilk adım olduğundan şüphe yok, ancak geliştirilebilecek başka alanlar da var. Corning'in pazarlama ve ticari işlemler direktörü David Velasquez, tüketicilerin dışarıda okumak, lekelenme, bakteriler gibi diğer sorunları da ortadan kaldıran çözümler istediklerini söylüyor. "Bunların tümü üzerinde çalışıyoruz ve kat ettiğimiz aşama bizi çok heyecanlandırıyor" diyor Velasquez.
Corning yardımcı başkanı Jeffrey Evenson, geçtiğimiz günlerde gerçekleşen MIT Mobile Technology Summit'te yakın zamanda ortaya çıkacak bir anti-mikrobal camdan bahsetti. Bu yeni teknoloji, cam üzerinde bakteri oluşumunu önemli derecede önlerken yeni anti-yansıma teknolojisi, Gorilla Glass'ı arıtılmış sudan 10 kat fazla saydam hale getirebilir.
Evenson, Gorilla Glass'ın mobil cihazlarla yetinmeyeceğini, hedeflerinde bazı otomobillerin camlarını Gorilla Glass ile değiştirmek olduğunu da gizlemiyor. Daha ince ve daha güçlü, çiziklere karşı dayanıklı cam sadece güvenlik anlamında işe yaramakla kalmıyor. Evenson'a göre Gorilla Glass, otomobilin ağırlığını azalttığı ve kütlü merkezini düşürdüğü için benzinden tasarruf etmeye izin veriyor. Gorilla Glass'lı ilk otomobillerin, önümüzdeki sene kendini göstermesi bekleniyor.
Sağlam camların başarılı ismi Gorilla Glass'ın zorlu birkaç rakibi de yok değil. Örneğin LG ve Samsung, kırılmadan katlanabilen ve bükülebilen plastik ekranlar üzerinde çalışıyorlar. Bu plastik camlar, Corning'in Gorilla'sından daha hafifler. Ancak hangi taraf kazanırsa kazansın, cihazlarımızın ekranları için gelecek parlak, aynı zamanda berrak, yansıtmaz ve güçlü görünüyor.