Küresel Isınma İçin Harekete Geçmek Gerekli

Birleşmiş Milletler raporu, Dünya'nın felaketin eşiğinde olduğuna işaret ediyor

Dünya, kritik eşiği 2030'da aşacak

Birleşmiş Milletler Uluslararası Küresel Isınma Paneli (IPCC) tarafından yayınlanan bir rapor, devletlerin toplum bazında "hızlı, geniş kapsamlı ve istisna tanımayan" önlemler alması gerektiğine işaret ediyor.

Küresel Isınma İçin Harekete Geçmek Gerekli
Verilere göre insanlığın felaketleri önlemek adına hızlı davranması gerekli.Grafik: CNN

Rapora göre Dünya 2030'dan önce endüstri devrimi öncesine göre 1.5 santigrat derecelik sıcaklık artışı yakalamış olacak. Bu kritik değere ulaşıldığında ise kıtlık, sel, orman yangınları gibi felaketlerin önü alınamaz bir hale gelmesi ve yüz milyonlarca insanı etkilemesi bekleniyor.

2030 tarihinin şu an dünya üzerinde bulunan çoğu insanın ömürleri içerisinde görecekleri bir tarih olduğu göz önüne alındığında gezegenimizin aslında felakete ne kadar yakın olunduğu anlaşılıyor.

2018 yılının değerlerine bakıldığında, Dünya bu değişimin aslında üçte ikisini tamamlamış durumda. Dünya, 2018 yılına kadar küresel olarak sıcaklık ortalamasını 1 santigrat derece yükseltti. Bu durumun daha da ilerlememesi için çok ciddi kararların alınması şart.

Melbourne Üniversitesi'nde İklimbilim eğitimi veren Andrew King, açıklamasında "Bu tedirgin edici bir durum, çünkü 1.5 santigrat derecelik kürsel ısınma oldukça ciddi sonuçları beraberinde getirecek. Ölümcül sıcaklık dalgaları, yükselen deniz seviyesi, aşırı yağışlar ve kıtlık insanlığa zor zamanlar yaşatacak." cümlelerini kullandı.

Bu yüzden CNN verilerine göre küresel karbon salınımı 2010 seviyesine kıyasla 2030'a kadar %45 düşmek zorunda ve 1.5 santigratlık ısınmadan daha fazlasını yaşamamak için 2050 yılında karbon salınımı sıfırlanmalı.

King, açıklamasına "Küresel ısınma değerlerini 1.5 santigrat dereceden daha aşağıda tutmak için elde ettiğimiz zaman penceresi giderek kapanıyor. Paris Antlaşması'ndaki imzalarla kabul edilen şartlar sağlanmıyor.

Rapor, küresel iklim değişimlerinin şu anda yaşandığını ortaya koyuyor. Bundan sonra devletlerin almadığı her bir önlem, daha kötü şeylerin yaşanmasına yol açacak.

IPPC Birinci Çalışma Grubu'nın başında bulunan Panmao Zhai, "Raporun bize verdiği en büyük mesaj halihazırda bir derecelik artışın sonuçlarını daha ekstrem hava koşulları, artan deniz seviyeleri ve buzul erimeleri yoluyla yaşıyor olduğumuz gerçeği." cümleleriyle durumu özetliyor.

Yani, ısınmanın 1.5 derecenin biraz altında tutmayı başarmamız durumunda dahi küresel ısınmanın birçok etkisini görüyor olacağız. Örnek olarak Avrupa'yı 2018 yazında kasıp kavuran sıcak hava dalgaları önümüzdeki senelerde 3 Santigrat derece daha sıcak olarak dönecek.

Bunun yanında mercan resifleri de bu sıcaklık artışından etkileniyor. Denizlerdeki canlılığın büyük kısmını elinde tutan bu oluşumlar, ısınan denizlerde yaşayamıyor ve içerisinde bulunan canlı hayatı ile birlikte yok olup gidiyor. Örneğin Avusturalya'daki Büyük Bariyer Resifi'nin %70-90 oranındaki kısmı yakın zamanda ölerek denizlerdeki canlı çeşitliliğine büyük bir darbe vuracak.

Güney yarımkürede yaşayan insanların bu yüzden çok daha kötü iklimsel ve ekolojik koşullarla karşılaşmaları olası.

"IPCC İkinci Çalışma Grubu'nda bulunan Hans-Otto Pörtner'in açıklaması şu şekilde: "Isınmanın her bir seviyesi çok önemli. Kaybedilen her ekosistem, dönülmez ve uzun süre etkileri hissedilecek bir zarar demek."

Raporda ayrıca insanlığın 2 derecelik küresel ısınmayı 1.5 derece değerine indirmeyi başarması durumunda ileride yaşanacak değişiklikleri de maddeler halinde sıralıyor:

  • Küresel deniz seviyesi 2100'e kadar 10cm daha az yükselecek.
  • Kuzey Buz Denizi'nin buzsuz kaldığı bir yaz mevsimi, on yılda bir yerine yüz yılda bir yaşanır.
  • Mercan resifleri tamamen yok olmak yerine %70 ila %90 seviyesinde kaybedilir.

Söz konusu bu BM raporu, 2015 Paris İklim Anlaşması'ndan sonraki üç yıl boyunca yapılan çalışmaları ele alıyor. Paris Anlaşması'nda 197 ülke, küresel ısınmayı 2 dereceden az tutmak ve ısınma değerlerini endüstri devrimi öncesine kıyasla en fazla 1.5 dereceden yukarı çıkartmamak konusunda imza atmıştı. ABD de anlaşmanın içerisinde bulunan ülkeler arasındaydı ancak bir buçuk sene sonra ABD başkanı Donald Trump, anlaşmanın ABD nezdinde adil olmadığı gerekçesi ile anlaşmadan çekildiğini açıklamıştı.

IPCC Üçüncü Çalışma grubu üyesi Jim Skea, ısınmanın 1.5 derecelik seviyede tutulmasının hâlâ fizik ve kimya kanunları çerçevesinde mümkün olduğunu ancak bunun yapılması için devletlerin kesin kararları bir an önce uygulamaya koyması gerektiğini belirtiyor.

Yeni Güney Galler Üniversitesi'nde İklim Değişikliği Araştırma Merkezi çalışanı olarak görev yapan Sarah Perkins, açıklamasında "Uluslararası işbirliği bu konuda zorunlu. Bu konuda önümüzdeki birkaç yıl kritik önem taşıyor." ifadelerini kullanıyor.

Rapora göre bu karbon salınımını azaltmak için iki yol var: Birincisi, karbon salınımını halihazırda azaltan doğal işlemleri hızlandırmak ve ikincisi, karbonun saklanması veya yok edilmesi için yeni yöntemler geliştirmek. Bu konuda tek bir devletin veya sivil toplulukların gözle görülür bir değişiklik yapması mümkün değil. Devletlerin ortak çalışma yapması gerekliliği kaçınılmaz, ancak Donal Trump yönetiminin konudaki tavrı göz önüne alındığında bunun gerçekleşmesi hakkındaki umutlar zayıf kalıyor.

Eski ABD Başkan Yardımcısı AI Gore, açıklamasında "Günümüzde bilimsel araştırmacılar doğa ananın mesajlarını bize iletiyorlar- derhal dünya ekonomisi ve toplumsal düzen, daha temiz bir enerji anlayışı üzerine kurulmalı." ifadelerini kullanıyor.

"Maalesef ki Trump yönetimi geçmişin kirli fosil yakıtlarına dayalı endüstri anlayışını kısa vadede kazanç elde etmek için topluma ve dünyaya dayatmaya devam ediyor. Yönetim; Amerikan iş dünyası, eyaletler, şehirler ve vatandaşlar ile küresel değişim konusunda çatışma halinde olmayı sürdürüyor."

Okuyucu Yorumları