Richter ölçeği nedir? Depremin büyüklüğü ve şiddeti ne anlama geliyor?

Richter ölçeği (magnitüd) depremlerin özelliklerini saptamada önemli bir unsurdur. Peki, özellikle deprem zamanlarında sık duyulan Richter ölçeği nedir? Kim buldu? Nasıl çalışıyor? Depremin büyüklüğü ve şiddeti ne anlama geliyor? Aralarındaki fark ne? Bu makalede bu soruların yanıtlarına bakıyoruz.

Richter ölçeği nedir? Depremin büyüklüğü ve şiddeti ne anlama geliyor?

Depremlerin büyüklüğü bugün genellikle Moment Büyüklük Ölçeği (Mw) adı verilen bir ölçekte ölçülüyor. Bu, artık daha az doğru kabul edilen Richter ölçeğinin yerini almıştır. Modern bilimsel uygulamalar orijinal Richter ölçeğini diğer, daha doğru ölçeklerle değiştirmiş olsa da, Richter ölçeği kavramı deprem dönemlerinde sık sık duyuluyor. Peki, Richter ölçeği nedir?

RİCHTER ÖLÇEĞİ NEDİR? KİM BULDU?

Richter ölçeği (ML), 1935 yılında Amerikalı sismologlar Charles F. Richter ve Beno Gutenberg tarafından geliştirilen, bir depremin büyüklüğünün (boyutunun) ölçüsünü veren bir ölçektir. Bir depremin büyüklüğü, bir sismograf (depremi kaydeden cihaz) tarafından bir ölçeğe göre kalibre edilen en büyük sismik dalganın genliğinin (yüksekliğinin) logaritması kullanılarak belirleniyor.

Her ne kadar modern bilimsel uygulamalar orijinal Richter ölçeğini daha doğru ölçeklerle değiştirmiş olsa da, Richter ölçeği hala depremlerin ölçüldüğü logaritmik ölçeğin tüm adı olarak deprem büyüklüğü haberlerinde kullanılıyor ve toplumda ilk bakılan değer olma özelliğini koruyor.

Richter ölçeği ilk olarak orta büyüklükteki depremlerin (3 - 7 büyüklüğündeki) büyüklüğünü, bir depremin büyüklüğünün diğeriyle karşılaştırılmasına olanak tanıyacak bir sayı atayarak ölçmek için tasarlanmıştı. Ölçek, Güney Kaliforniya'da meydana gelen ve Wood Anderson sismografı kullanılarak kaydedilen ve merkez üsleri sismografın bulunduğu yerden 600 kilometreden daha az olan depremler için geliştirilmiştir. Ancak günümüz sismografları Richter büyüklüklerini hesaplamak için kalibre edilebiliyor ve deprem büyüklüğünü Richter ölçeği kullanılarak ölçülenlerle tutarlı sonuçlar üretmek için modern yöntemler geliştiriliyor.

TÜBİTAK da Richter ölçeğine ilişkin makalesinde şu bilgileri veriyor:

Ölçeğin ilk geliştirildiği zamandaki teknolojilerle ancak büyüklüğü 3 ve daha fazla olan depremler ölçülebilmesine rağmen, aslında ölçeğin alt sınırı yoktur. Hatta günümüzde var olan hassas sismograflarla Richter ölçeğine göre değeri negatif olan depremleri bile belirlemek mümkündür (Birden küçük sayıların logaritması negatiftir).

Richter ölçeği ile büyüklüğü 8'den fazla olan depremler ölçülemez. Çok büyük depremleri ölçebilmek için başka yöntemler kullanılır. Fakat diğer yöntemlere göre yapılan ölçümlerden de kamuya açık yayın organlarında “Richter ölçeğine göre” şeklinde değinilmesi yaygındır.

Richter ölçeği sadece depremin büyüklüğü hakkında değil depremde salınan enerji hakkında da bilgi verir. Bir depremin yıkıcı gücü, sallanma genliğinin 3/2'nci kuvveti ile orantılıdır. Dolayısıyla bir depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre bir birim arttığı zaman, depremin yıkıcı gücü 10(3/2)=31,6 katına çıkar.

DEPREMİN BÜYÜKLÜĞÜ İLE ŞİDDETİ ARASINDAKİ FARK NE?

Öte yandan sık sık karıştırılan iki kavram var. Biri depremin şiddeti, ikincisi ise depremin büyüklüğü. AFAD iki terim arasındaki farkı şöyle özetliyor:

Depremin şiddeti: Depremin şiddeti; herhangi bir derinlikte olan depremin, yeryüzünde hissedildiği bir noktadaki etkisinin ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyişle depremin şiddeti, onun yapılar, doğa ve insanlar üzerindeki etkilerinin bir ölçüsüdür. Depremin şiddeti “Şiddet Cetvelleri”ne göre değerlendirilir.

Depremin büyüklüğü: Depremin büyüklüğü; deprem sırasında açığa çıkan enerjinin bir ölçüsü olarak tanımlanmaktadır. Depremin tek bir büyüklüğü vardır. Büyüklük, ölçümün yapıldığı yere bağlı değildir. Bazen bir deprem için biraz farklı büyüklükler rapor edilebilir. Bunun nedeni, sismik ölçümler ile büyüklük arasındaki ilişkinin karmaşık olması ve farklı prosedürlerin genellikle aynı deprem için biraz farklı büyüklükler vermesidir.

AFAD internet sitesinde "Depremlerin şiddet ve magnitüdleri arasında birtakım ampirik bağıntılar çıkarılmıştır. Bu bağıntılardan şiddet ve magnitüd değerleri arasındaki dönüşümleri aşağıdaki gibi verilebilir" diyor ve aşağıdaki tabloyu paylaşıyor.

TÜRKİYE'DEKİ EN BÜYÜK DEPREMLER

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki depremi dışında Richter ölçeğine göre Türkiye’de meydana gelen en büyük depremler şöyleydi:

1- 1939 Erzincan depremi

7.9 büyüklüğünde, 26-27 Aralık 1939 tarihinde

2- 1930 Hakkâri depremi

7.6 büyüklüğünde, 7 Mayıs 1930 tarihinde

3- 1976 Çaldıran depremi

7.5 büyüklüğünde, 24 Kasım 1976 tarihinde

4- 1999 Gölcük depremi

7.4 büyüklüğünde, 17 Ağustos 1999 tarihinde

5- 2011 Van depremi

7.2 büyüklüğünde, 23 Ekim 2011 tarihinde

6- 1970 Gediz depremi

7.2 büyüklüğünde, 28 Mart 1970 tarihinde

7- 1999 Düzce depremi

7.2 büyüklüğünde, 12 Kasım 1999 tarihinde

8- 1943 Tosya-Ladik depremi

7.2 büyüklüğünde, 26 Kasım 1943 Tosya-Ladik depremiydi.

9- 1944 Bolu-Gerede depremi

7.2 büyüklüğünde, 1 Şubat 1944 tarihinde

10- 1953 Yenice-Gönen depremi

7.2 büyüklüğünde, 18 Mart 1953 tarihinde