Dizüstü bilgisayarınızı nasıl korursunuz?

Dizüstü bilgisayarların fiyatlarındaki düşüş, pil ömründeki artış ve kablosuz ağların getirdiği hareket serbestisi, kullanıcı sayısının katlanarak artmasına yol açıyor.

Dizüstü bilgisayarınızı nasıl korursunuz?

Hiç cep telefonunuzu kaybettiğiniz ya da koyduğunuz yeri unuttuğunuz oldu mu? Belki siz de cep telefonunu yitirenlerin anlattıklarını duymuşsunuzdur. Bazıları (özellikle de aygıt pahalıysa) telefonun kayboluşuna, bazısı da SIM karta kayıtlı telefon rehberini, kişisel fotoğraflarını ve zil tonlarını kaybettiğine üzülür.

Dizüstü bilgisayarlarda da durum farklı değil. Genellikle dizüstü bilgisayarlar önemli kurumsal bilgileri içerir. Şöyle bir düşünün: Ya bir hırsız dizüstünüzü çalar da rakip firmaya satarsa? Peki, ya dizüstü PC'de kişisel bilgileriniz (söz gelimi, kredi kartı numaralarınız) yer alıyorsa? Böyle bir durumda ciddi boyutta kişisel zarara uğrayabilirsiniz. Dizüstü bilgisayarlara yönelik beş ana tehdit bulunuyor: Veri kaybı, yetkisiz erişim, fiziksel zarar, mahremiyetin tehlikeye düşmesi ve bildiğimiz hırsızlık. Şimdi bunlar üzerinde duralım ve birtakım önlemleri inceleyelim.

Çalınma: Hırsızların gözdesi

Dizüstü hırsızlığı, özellikle de hava alanı terminalleri ve kafeler gibi halka açık yerlerde son derece yaygın. Üzerinde üretici firmanın logosu bulunan "dizüstü çantaları" hırsızlara adeta davetiye çıkarıyor. Bir saniyeliğine bile olsa, bilgisayarınızı gözünüzün önünden ayırmayın. Dizüstü bilgisayarların ofislerden çalınması da gayet yaygın, o yüzden birkaç dakikalığına bile olsa, makineyi korumasız bırakmayın. Etrafımızda şimdiye kadar dizüstü çantası bileğine kelepçeli vaziyette gezen hiç kimseyi görmedik, ama Hollywood filmlerinde küçük evrak çantası bileğine kelepçeli dolaşan özel ajanlara rastlıyoruz, orası ayrı.

Dizüstü bilgisayarınızı nasıl korursunuz?

Bu yöntem yerine, bir kablo kilit kullanmayı deneyebilirsiniz. Dell gibi bazı üreticiler bu donanımları sunsa da, Kensington gibi işin uzmanı bir firmadan da satın alabilirsiniz. Firmanın web adresini (www.kensington.com) ziyaret edip Computer Security (bilgisayar güvenliği) kısmından Notebook Locks (dizüstü kilitleri) hakkında bilgi almanız mümkün.

Kensington'ın temel MicroSaver kilidi iki parçadan oluşuyor: Dizüstü bilgisayarın yan tarafına takılan bir kilit ve Kevlar patentli, 180 cm uzunluğunda bir çelik kablo. Kevlar, kablo kesiciyle kesilmesi çok güç olan, sert bir materyal. Bu kilitlerin alarmlı modelleri de mevcut. Birisi (uçaklarda kullanılan evsaftaki) kabloyu kesmeye kalkışırsa, aygıt 15 metre uzağa erişen bir sesle sahibini uyarıyor. Kensington, başka türde kilitler ve güvenli masaüstü bilgisayarlar da satıyor. Kablo kilidin dışında, üreticiler iz sürme gibi başka yöntemlere de başvuruyor. Söz gelimi, Gateway'in Computrace Plus teknolojisi, yine aynı firmanın ürettiği M250, M460 ve M680 modeli dizüstü bilgisayarları takip edebiliyor. Bu takibe, mühim kişisel ya da kurumsal verilerin uzaktan silinmesine olanak tanıyan veri silme özelliği de dâhil. Bu teknolojinin lisansı Absolute Software'e ait (bk. "Computrace güvenliğ i nasıl işliyor?" kutusu). Computrace, bir kurum içinde mal takibi amacıyla, bilgisayarların hareketini takip etmek için de kullanılabiliyor.

Gizlilik: Kaçamak bakışları engelleyin

Eğer dizüstü bilgisayarınızda önemli veriler varsa, insanların ekranınıza kaçamak bakışlar fırlatması ya da arkanızdan ekranınıza bakması rahatsız edici olabilir. Bu, genellikle uzun uçuşlarda ya da hava alanında bekleme salonlarında, kasıtlı ya da kasıtsız bir şekilde gerçekleşebilir. Çocuklar ekrana bakmaya meraklıdırlar, meraklı büyükler de ekrana şöyle bir göz atabilirler. Bazı insanların meraklı mizacını değiştiremezsiniz, ama ekranınızı röntgenci gözlerden sakınmak için bir Gizlilik Filtresi'nden yararlanabilirsiniz.

Gizlilik Filtresi, ekranla aynı boyutlarda, naylon benzeri ince bir materyalden üretiliyor. Dizüstü için hazırlanmış modeller doğrudan ekrana yapıştırılabiliyor. Filtreyi ekrana yapıştırdıktan sonra, ekrandaki görüntü sadece doğrudan (90 derece açıyla) karşıdan bakan kişiler tarafından görülebiliyor ve istenmeyen bakışlar kararmış bir ekranla karşılaşıyor. Bu filtreler ekranı parmak izlerine, çiziklere ve aşınmalara karşı da koruyor; yansıma önleyerek ekran filtresi görevi de görüyor. 3M firması dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarının yanı sıra, masaüstü LCD monitörleri için de gizlilik filtreleri üretiyor. Daha fazla bilgi için www.3mproductivity.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fiziksel zarar: Ne kadar önlenebilir?

Yolculuklarda yanınıza aldığınız dizüstü bilgisayarınız zor anlar yaşayabilir. Hiç arabada ya da kamyonda giderken dizüstü PC kullanmayı denediniz mi? Dizüstü PC'ler beceriksiz ellerden kolayca kayabilir ya da masalardan aşağı düşebilir. Böyle bir durumda zararın boyutu, düşmenin yüksekliğine ve bilgisayarın hangi kısmının yere çarptığına göre değişir.

Eğer dizüstü bilgisayar kapağı açıkken yere düşerse ekran kırılır ya da menteşelerinden ayrılır. Ekranın tamiri ya da değiştirilmesi çok pahalı bir iş olduğundan, çoğu zaman bilgisayarın değerinin yarısını gözden çıkarmak gerekebiliyor.

Bundan daha kötüsü, veri kaybı. Dizüstü bilgisayarın yere düşüşü, özellikle de yüksekten olursa, sabit diske hasar verebilir ve bu da veri kaybına yol açabilir.

Dizüstü bilgisayarınızı nasıl korursunuz?

Bilgisayarlardaki sabit diskler genellikle dizüstünün üreticisinden farklı bir firma tarafından üretiliyor. Son zamanlarda sabit diskleri düşüşlerden korumak için yeni teknolojiler geliştiriliyor (bk. "Sabit diski düşmelere karşı koruma" kutusu).

Çoğu dizüstü bilgisayarın, ana bileşenleri kaza eseri gerçekleşen çarpmalara karşı koruyan bir şok emme tasarımı bulunuyor. Dell Latitude bir süredir "Strike Zone" adında bir teknolojiyi kullanıcılarına sunuyor. Bu model dizüstü bilgisayarların altında, aygıtı doğrudan dikey düşüşlerden (söz gelimi bir masanın üstüne düşüş gibi) koruyan geniş lastik durdurucular var. Bazı dizüstü bilgisayarlarsa, şoku emmek için lastik tamponlar kullanıyor.

Bilgisayarın gövdesinde oluşabilecek çiziklere ve eziklere karşı yapabileceğiniz pek az şey var. Bazı ticari modeller zorlu çalışma şartları için tasarlanmış, sertleştirilmiş kasalara sahip. Örneğin Acer Ferrari 4000'in kasası karbon fiberden yapılmış. Bu, çelikten sekiz kat dayanıklı, ancak alüminyumun yarısı hafifliğinde bir malzeme. Bir de çetin şartlara ve çok yüksek ya da düşük ısılara dayanabilecek şekilde tasarlanmış modeller var. Böyle dizüstü bilgisayarları, ordu ya da dağcılar, gazeteciler, kâşifler gibi dışarıda çalışan kişiler kullanıyor. Bu aygıtlar "rugged" (dayanıklı) ya da "tough" (güçlü) dizüstü kategorisinde yer alıyor. Bir başka felaket de içecek dökülmesi. İçeceğiniz, klavyeden ya da diğer açıklıklardan içeri sızarken kısa devreye yol açabiliyor. HP Compaq'ı n bazı belli modellerinde sıvı dökülmesine dayanıklı klavyeler kullanılıyor. Eğer isterseniz klavye koruyucu satın alabilirsiniz. Bu, yazmanıza engel olmadan tüm klavyeyi kaplayan, ince bir tabaka.

Yetkisiz erişim: Bilgisayarınızı koruyun

Eğer dizüstü bilgisayarınızı başıboş bırakırsanız, şirketten çalışma arkadaşlarınız ya da aile bireyleriniz de bilgilerinize kolayca erişebilir. Evet, Windows'un bir parola işlevi var ama kaçımız tenezzül edip de kullanıyoruz ki? Parolaları akılda tutmak kullanıcılara zor geliyor, bu yüzden genelde hiç kullanmamayı yeğliyorlar. Ama akıllı kartlar ya da parmak izi okuyucuları gibi, bilgisayara erişimi sınırlamakta kullanılabilecek başka yöntemler de var.

Parmak izi okuyucuları ilk başta masaüstü bilgisayarlar için harici birimler halinde piyasaya sürülmüştü. Şimdiyse bunların klavyelere ve birtakım dizüstü modellerine eklendiğini görüyoruz. Lenovo, Acer, Fujitsu ve MPC firmalarının dâhili parmak izi okuyuculu modelleri bulunuyor. Bir parmak izi okuyucusu, parmak izinizi tarayıp belli başlı karakteristiklerini daha önce bilgisayar üzerinde depolanmış bir "şablon" ile karşılaştıran donanımsal bir ürün. Eğer şablonla iz eşleşiyorsa, bilgisayara erişmenize izin veriliyor.

Parmak izi okuyucusunun yazılımını bilgisayarınıza kurduğunuzda, sizden parmak izinizi üç kez taramanız isteniyor, daha sonra bu taranan görüntüden hareketle bir "şablon" yaratılıyor. Bu şablon, bilgisayarınızın sabit diskinde depolanıyor. Erişim denetleme yöntemlerinden bir diğeri de akıllı kart. Dell Latitude, Fujitsu ve HP Compaq'in birtakım modellerin dâhili akıllı kart okuyucularıyla donatılmış. Akıllı kart, üzerinde gömülü bir yonga barındıran, kredi kartı boyutlarında plastik bir kart. Yonga içinde kullanıcıya ait yetkilendirme ayrıntıları saklanıyor ve bu bilgiler, tıpkı bir parola ya da benzersiz bir parmak izinde olduğu gibi kullanılıyor. Kartı entegre tarayıcıdan geçirmeniz yetiyor; akıllı kart üzerinde depolanan bilgi yazılıma aktarılıyor ve yazılım da daha önceden depolanmış bilgiyi okunan bilgiyle karşılaştırıyor. Sözünü ettiğimiz bu yetkilendirme yöntemleri, Trusted Platform Module (TPM) denilen bir güvenlik standardıyla bir arada çalışıyor.

Dizüstü bilgisayarınızı nasıl korursunuz?

Veri kaybı: Veri kurtarma çözümleri

Daha önce de değindiğimiz gibi, bazı durumlarda dizüstündeki veri, dizüstü bilgisayarı n kendisinden çok daha değerli olabiliyor. Kritik satış verileri, fikir eseri sayılan bilgiler ve firma stratejileri paha biçilmez önemde olabiliyor. E-posta adresleri ve erişim bilgilerini kaybettiğiniz taktirde, tekrar yerine koyamayabilirsiniz. Çoğu kullanıcı verilerini bir başka ortama (disklere ya da bellek kartlarına) saklamaya üşenir. Veri kaybının birçok sebebi olabilir. Söz gelimi, bir virüs ya da solucan Word ya da Excel belgelerini yok edebilir Veri kaybı: Veri kurtarma çözümleri veya bozabilir. Zarar gören işletim sistemi, uygulamalarınıza ve verilerinize erişmenize izin vermeyebilir. Eğer e-posta istemciniz hasarlıysa, indirdiğiniz e-postalara erişemeyebilirsiniz.

Bunu önlemek için veri kurtarma yazılımları (mesela Stellar Phoenix) var, ama tüm verilerin eksiksiz bir şekilde kurtarılabildiği çok nadir. Üstelik, veri kurtarma uzmanlarının astronomik rakamlar istediği de bir gerçek. Bu yüzden en iyisi, engelleyici yönelik yöntemlere başvurmak. Bazı dizüstü üreticileri kimi modellerine veri koruma teknolojileri entegre ediyor.

Lenovo, kullanıcılarına "Rescue and Recovery" teknolojisini sunuyor. Eğer bilgisayar başlatılamazsa ya da bir uygulama bozulmuşsa, kullanıcı klavyedeki mavi renkli "Access IBM" (IBM'e bağlan) tuşuna basıyor; bu da herhangi bir zararı giderebilen bir teşhis ve kurtarma aracını çalıştırıyor.

Bu yöntemden silinmiş ya da bozulmuş dosyaları kurtarmak için de faydalanabiliyorsunuz. Diğer dizüstü bilgisayar üreticileri de benzer koruma önlemleri sunuyor. Örneğin, Toshiba'nın EasyGuard teknolojisi, "Protect and Fix" bileşenleri sayesinde klavyeye kahve dökülmesinden tutun da karmaşık sorunlara tanı konulmasına kadar birçok aşamada yardım edebiliyor.

Sonuç: Gözünüz dizüstünüzde olsun

Dizüstü bilgisayar üreticileri, artık veri ve dizüstü güvenliğinin öneminin farkındalar. Gitgide daha fazla üretici Trusted Platform Module standardını destekliyor ve fazladan bir koruma katmanı sunuyor. Birçok yeni model (belki de gelecekte piyasaya sürülecek her model) TPM şifrelemesinden yararlanacak.

TPM veri güvenliğini yetkisiz erişimi önleyerek güvenceye alırken, kullanıcıları n veri kurtarma teknolojilerinden de haberdar olmasında fayda var. Dizüstü bilgisayarları n fiziksel olarak çalınmasını engellemek için de kablo kilitlerden yararlanmak mümkün. Ama siz siz olun, iyisi mi gözünüzü bilgisayarınızdan ayırmayın ve halka açık bir yerde asla başıboş bırakmayın

Savaş Murat Alkım

Okuyucu Yorumları