"Facebook kullanıcıları isterlerse kendilerine zarar verirken canlı yayın yapabilirler." The Guardian'ın sızdırdığı belgelere göre platformun buna izin vermesinin sebebi "yardıma ihtiyacı olan ve intihar etmek üzere olan insanları sansürleyerek cezalandırmak istememesi."
Sakıncalı içerikler "artık ihtiyacı olan insana yardım etmek için kullanılamayacak duruma geldiyse" kaldırılacaklar, tabi ayrıca bir de haber değeri yoksa. The Guardian, bu ilkeyi 100'den fazla doküman ve kılavuz içinden bulduğunu söylüyor ve sitenin şiddet, nefret söylemi, terörizm, pornografi, ırkçılık ve hatta kanibalizm konuları hakkındaki içerikleri nasıl kontrol ettiğini açıklıyor.
Facebook Live, bir telefona ve internet bağlantısına sahip olan herkesin, 1.8 milyar kullanıcıya canlı yayın yapma ayrıcalığı tanıyor. Platformun en önemli özelliklerinden biri haline gelen Live, Donald Trump'un seçim kampanyasında bile kullanıldı.
Ancak kullanıma açılmasından bir yıl geçmiş olmasına rağmen, Wall Street Journal'a göre bu özellik en az 50 kez şiddet içerikli yayınlar yapmak için kullanıldı. Bu yayınların içinde cinayet, intihar ve özel ihtiyaçları olan bir çocuğun dövülmesi gibi kötü örnekler bulunuyor.
Özgürlük ve sansür ikilemi arasında kalan Facebook, aldığı kararlarla pek de tutarlı olmayan bir tavır sergiledi. Geçtiğimiz Haziran ayında Vietnam savaşı fotoğrafını sansürleyen platform, şimdi şiddetli içeriklere tekrar izin vermeye başladı.
Bu sorunla başa çıkabilmek için, CEO Mark Zuckerberg bu ayın başlarında Facebook'un 3,000'den fazla içerik moderatörü daha kiralayacağını açıklamıştı. Bu ekip daha şimdiden 4,500 kişilik bir hacme ulaştı ve her hafta milyonlarca içeriği ve şikayeti değerlendiriyor.