İçinde diğer malzemeleri taşıyan büyük bir metal yığınını uzaya göndermek oldukça dikkatli bir hesaplamayı ve milyonlarca dolar masrafı gerektiriyor. Tabi ki bu durum, bir roket gibi devasa bir cismi kilometreler boyunca atmosferden geçirerek uzayın boşluğuna gönderme fikrinin etkisinden dolayı pek çok kişiye garip gelmeyecektir. Ancak bazı firmalar, bu masrafları daha uygun seviyelere indirmeye çalışıyorlar.
Uçuş firması SpaceX, iki yılı aşkın bir sürenin ardından değişimi hızla başlatmanın bir yolunu bulduğunu düşünüyor ve geçtiğimiz akşam, Falcon 9 adlı bir geri dönüştürülmüş roketi uzaya fırlatmayı başararak bu düşüncelerini kanıtlamış durumdalar. Geri dönüştürülmüş roket, Florida'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden (Space Center) fırlatıldı.
SpaceX CEO'su Elon Musk, firmanın canlı yayın etkinliği ardından oldukça neşeli gözüküyordu ve başarıyı övmekteydi. Musk, bu başarının anlamının, roketin en pahalı parçası olan yörünge sınıfı hızlandırıcıların (orbital class booster) tekrar uçurulabilecekleri olduğunu söylemekte.
Uzay endüstrisi yıllardır ağır roketleri fırlatmalar için kullanıyor ve araçlar Dünya'yı terk ederken parçaları geride bırakarak, bir kısmının Dünya'ya geri düşmesine bir kısmının da yörüngede dönmesine sebep oluyorlardı.
Tabi ki SpaceX'in bu düşen parçaları tekrar kullanmak için gerçekleştirmesi gereken işlemler, incelemeler, yenilemeler ve pek çok test bulunmakta.
Bu Falcon 9 roketinin tekrar uçuşa hazır hale gelmesi SpaceX'in dört ayını almıştı. Ancak firma, bu süreyi kısaltmayı ve daha önce de uçmuş olan altı Falcon 9 roketini bul yıl içerisinde fırlatmayı planlıyor.
Küresel uydu ağlarını işleten bir telekomünikasyon firması ve bir SpaceX müşterisi olan Immersat, Falcon 9'un tekrar kullanılabilirliği ve işlevine büyük bir ilgi duymakta. Eğer bu roketler gerçekten çok kez kullanılabilirlerse ve masraflar azalırsa, Immersat gibi firmalar çok daha iyi uydu ağları kurabilir ve SpaceX'i çok daha kârlı bir seçenek olarak görebilirler...