Kaspersky Anti-Virus ve Internet Security 2012 sürümlerindeki en büyük özellik bulut tabanlı imza veri tabanı ile standart imza veri tabanını bir araya getirmesi. Firmanın Hybrid Protection yani Melez Koruma olarak adlandırdığı bu sistem ile sürekli internete bağlı kalmadan da virüslerden korunabilirken internete bağlı olduğunuzda en son tehlikelerden çok daha hızlı bir biçimde korunmuş oluyorsunuz. Zira milyonlarca Kaspersky kullanıcısının bilgisayarından gelen veriler tek bir sunucuda toplanıp inceleniyor ve bu sayede en son zararlılar anında tespit edilip diğer kullanıcılarla paylaşılarak bilgisayarınızın daha en baştan korunması garanti altına alınıyor.
Kaspersky'nin yeni sürümle birlikte sistem performansına daha fazla önem verdiğini görüyoruz. Firmanın odaklandığı bir başka nokta da sıklıkla gerçekleştirdiğiniz film izleme, HDTV'nize görüntü aktarma ve radyo dinleme gibi işlemler sırasında sistemin mümkün olduğunca rahat çalışmasını sağlamak. Yine web sitelerinden dolaşırken, Skypke veya Messenger ile görüşme yaparken ve oyun oynarken de 2012 Kaspersky sürümleri sisteminize çok daha az yük bindirecek. Firmanın toplantıda gösterdiği Passmark sonuçları da bunları kanıtlar nitelikteydi.
Bulut tabanlı koruma
Kaspersky'nin yeni kullanmaya başladığı bir teknoloji de bulut tabanlı imza veri tabanı sistemi. 300 milyondan fazla dosya barındıran firmanın bulut sunucularına her gün 1 milyon yeni dosya ekleniyor. Eklenen dosyalar sürekli incelenerek yeni zararlılar anında tespit ediliyor ve güvenlik programınızın imza veri tabanını güncellemenize gerek kalmıyor. Bilgisayarınızda tespit edilen dosya sunucudaki ile karşılaştırılarak zararlı olup olmadığı anında tespit edilebiliyor.
Bulut tabanlı sistemin bir başka avantajı da büyük veri tabanı sayesinde sadece exe dosyalarının değil, dll, sys ve pdf dosyalarının da artık zararlı olup olmadığının tespit edilebilmesi. Bütün bu dosya biçimlerinin imzalarının bilgisayarınızda depolanması büyük yer kaplayacakken bulut sunucu sayesinde buna gerek kalmadan çok sayıda zararlı imzası taranıp tespit edilebiliyor.
Yine Cloud sayesinde internetteki tehlikelerden de kullanıcıların daha hızlı korunması sağlanıyor. Örneğin bir web sitesine giren kullanıcıya bu siteden zararlı geliyorsa yeni Kaspersky Internet Security 2012, bunu anında bulut sistemine gönderiyor ve bu sayede diğer kullanıcıların aynı zorundan etkilenmesi çok daha hızlı bir biçimde önlenmiş oluyor.
Siber suçlular
Firmanın bu yıl özellikle üzerinde düştüğü nokta da siber suçlular. İnterneti bir bütün olarak ele aldığımızda dünyanın öbür ucunda PC başına oturan bir siber suçlunun kolayca size ulaşabileceğini belirten firma, söz konusu yasalar olduğunda siber suçluların gerçek hayattaki suçlular gibi cezalandırılmadıklarından bahsediyor.
İnternetteki en ufak bilginin dahi siber suçlular tarafından kullanılabileceğini belirten firma, hakkınızda veya şirketiniz hakkında açığa çıkardığınız bilgilere dikkat etmeniz konusunda uyarılarda bulunuyor. Örneğin şirketlerin kullandıkları güvenlik yazılımını dahi söylemeleri siber suçlular için büyük bir önem taşıyor. Örneğin X firmasının güvenlik yazılımını kullandığınızı söylediğinizde siber suçlular da yazdıkları zararlı kodu bütün güvenlik yazılımlarının tespit etmesini engellemek yerine sadece X yazılımı tarafından tespit edilemeyeceğini garantiye almaya çalışarak büyük bir zaman kazanıyorlar ve hedeflerine ulaşma ihtimalleri çok daha artıyor.
Siber suçluların sadece kredi kartı bilgileri çalmadığının üzerinde duran firma, pasaportunuzun da suçlular için büyük bir değer taşıdığının üzerinde duruyor. Örneğin bir yurt dışı gezisi için taradığınız pasaportunuzun masaüstündeki resmi, Zeus gibi zararlılar tarafından anında çalınarak siber suçluların eline geçebiliyor.
Bir başka nokta da sosyal ağlardaki hesaplarınız. Siber suçlular sosyal ağlardaki hesaplarınızı ele geçirdiklerinde sizin üzerinizden hem reklam içerikli resimler gönderiyor hem de ellerindeki virüsleri çok daha kolay bir biçimde arkadaşlarınıza yayabiliyorlar.
Güncellemenin önemi
Firmanın dikkat çektiği konulardan biri de bilgisayarınızdaki yazılımların güncelliği. Örneğin güncel olmayan yazılımlar sayesinde siber suçlular, eksi sürümlerdeki açıkları kullanarak kolayca bilgisayarınıza sızabiliyorlar. Yazılımların karşınıza çıkardıkları güncelleme kutucukları ile yetinmek bile siber suçlulardan kurtulmak için yeterli değil, bilgisayarınızdaki yazılımların güncel olup olmadığını kendiniz kontrol etmeniz gerekiyor. Örneğin Adobe Reader, Flash, Java ve Quicktime Player sürekli güncel tutmanız gereken yazılımların en başında geliyor.
Zararlılar hangi ortamlardan yayılıyor?
Kaspersky'nin raporuna göre en büyük kaynak %35 ile USB bellekler. Ardından %20 ile yerel ağlar geliyor. Sonrasında %19 ile Messenger benzeri anında mesajlaşma programları listenin devamını oluşturuyor.
Rakamlarla Kaspersky
2009 yılına göre gelirlerini 2010'da %38 oranında artıran Kaspersky, Pazar payını da %28.3 seviyesine çıkararak sektördeki en büyük 4. Güvenlik firması durumuna gelmiş. Firma'nın en büyük Pazar payına sahip olduğu bölge ise %41 ile Avrupa iken bunun ardından %25 ile orta doğu geliyor. %24 ile Amerika kıtası bunu takip ederken Asya Pasifik'te de ülkenin payı %9.
Firmanın imza veri tabanındaki imzaların sayısı 2007 yılında 500 bin civarındayken 2011 yılında bu rakam 6 milyona ulaşmış durumda. Dünya civarında ise 15 milyon zararlının bulunduğu tahmin ediliyor.