Araştırmacılardan Küçük Drone'lar İçin Yeni Yöntem...

Araştırmacılar, küçük boyutlu drone üretmek için yeni bir yol buldu: Gerçek böcekleri kullanmak!

Gerçek böceği robot yaptılar!

Bir drone ne kadar küçülürse, o kadar fazla alanda uçabilir hale geliyor. Pek çok araştırmacı, küçük böcekler gibi gözüken ve davranan drone'lar üretmek için çalışıyor. Ama yeni bir yaklaşım ile bazı mühendisler, var olan yaratıklara drone-benzeri geliştirmeler ekleme peşinde.

Küçük drone'ların karşılaştıkları en büyük sorun kendilerine güç sağlamak. Küçük bir uçabilen araç sadece küçük bir batarya taşıyabiliyor ve bu da uçuş süresini ciddi bir şekilde kısaltmakta. Tabi küçük cihazların bu problemi, sizin üzerinizde yakıt yenilemeden önce saatlerce kulağınızın dibinde uçan sivrisinekler için geçerli değil.

Araştırmacılardan Küçük Drone'lar İçin Yeni Yöntem...

Ancak elektronikleri henüz yeterince küçük yapamıyor olmamız, bir sivrisineğin kullanılmasını engellemekte. Buna rağmen yusufçuk (dragonfly) böcekleri Charles Stark Draper Laboratory ve Hoawrd Hughes Medical Institute araştırmacıları için yeterli boyuta sahip görünüyor. Araştırmacılar, DragonflEye adını verdikleri bir sistem geliştirerek, canlı bir yusufçuk üzerine inşa edilmiş uzaktan kumandalı bir drone'u tanıttı.

Yusufçuk, insanların gidemedikleri veya güvenli olmayan bölgelerde veri toplamasına veya okuma yapabilmesine imkan tanıyan küçük algılayıcılar ile donatılmış durumda. Üzerinde yer alan küçük güneş hücreleri DragonflEye'ın elektroniklerine enerji sunuyor ve bu elektronik sistemler arasında böceklerin nereye uçtuğunu kontrol eden eşsiz bir teknoloji de bulunmakta.

Burada kullanılan yusufçuk, omuriliğinde araştırmacıların "yönlendirme nöronları" olarak adlandırdıkları hücrelere sahip olması için genetik mühendisliği ile üretilmiş. Gözde var olanlara benzer ışığa hassas genlerin yerleştirilmesi ile DragonflEye, özel üretilmiş optik yapılar aracılığıyla iletilen ışık dalgaları kullanılarak kontrol edilebiliyor. Bu yaklaşımın avantajı, işlem sırasında yusufçuğun diğer nöronlarının etkilenmiyor (veya hasar almıyor) olması ve bu da kendisinin, en gelişmiş drone'larımızdan bile daha atik bir şekilde uçmasına imkan tanıyor.

Bu teknoloji, mükemmel casus aracını üretmenin yanı sıra, sinir sistemindeki bir problem sebebiyle düşük hareket kabiliyetine sahip olan insanlara yardımcı olmak için de kullanılabilir. Araştırmacılar, mucizevi bir şekilde insanları tekrar yürütebileceklerinin sözünü vermiyorlar ancak sinir sistemi sinyallerini taklit etmek için ışığın kullanılması, pek çok farklı medikal kullanım imkanını da beraberinde getiriyor.

Okuyucu Yorumları