The Entropy Center İncelemesi: Olaylara biraz da tersinden bakalım?

Tenet filmini seyrettik. Şimdi sıra geldi ona ilham veren Entropi kavramını kullanan son zamanların en iyi bulmaca oyununu oynamaya. Tersten düşünün, zamanı geri çevirin ve dünyayı kurtarın.

İncelemeye Entropi’nin ne demek olduğunu anlatmakla başlayalım gibi bir hataya kesinlikle düşmeyeceğim :) Çünkü kelime anlamı olarak kolay anlatılabilecek ve anlaşılabilecek kavramlardan biri değil. Aslında fizikte bir sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eden bir termodinamik terimi. Çoğunlukla bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik olarak da tanımlanır ve istatistikten teolojiye birçok alanda kullanılır. Basitçe iş yapma yeteneği olmayan enerji olarak tanımlayıp konuyu kapatayım. Ama ilginç bir kavram ve biraz araştırmanızı da tavsiye ederim. Hatta bu kavram üzerine kurulan Tenet filmini de izlemediyseniz mutlaka izlemelisiniz.

Şimdi gelelim Entropy Center oyununa. Eğer bir sistemde sürekli bir yıkılış ve yeniden oluş var ise entropi yani düzensizlik de var demektir. Hesaplamalara göre dünya ve evren üzerinden entropinin sıfır olduğu hiçbir yer bulunmamaktadır. Böyle bir alanın oluşması için kesinlikle insan eli gerekmektedir ve elbette bu insan eli de daha çok laboratuvar ortamlarında sağlanabilir. Entropy Center işte tam da bu laboratuvarın kendisi.

Bulmaca oyunlarının hala yaratıcı olabileceğini gösteriyor
Her zaman yaratıcı ve inovatif bir bulmaca oyunu ile karşılaşmak mümkün olmuyor. Hele ki son zamanlarda neredeyse mumla arar olduk. The Entropy Center, Superliminal’den sonra son dönemde oynadığım bu konudaki en iyi örneklerden biri. İlk izlenim olarak oyunun izlediği yapıyı ve kullandığı mekaniği görünce ister istemez akıllara Portal serisi geliyor elbette. Farklı olarak burada çözüme portallar açarak değil zamanı ileri geri sararak ulaşıyoruz, tıpkı Tenet filminde olduğu gibi. Hikaye devam ettikçe; ilerleyen, gelişen ve fiziksel çevre ile birleştirildiğinde yaratıcılık ve özgünlüğün muhteşem bir finaliyle sonuçlanan çok iyi fikirlere sahip olduğunu da belirteyim. Bir bulmaca oyunu için nispeten uzun sayılabilecek oyun süresi boyunca bir an için bile kendini tekrar eden bir bulmaca ile karşılaşmadım ve bu gerçekten etkileyiciydi.

Entropy Center’da, hikayeyi etraftaki bilgisayarlardan çalışanların e-postalarını okuyarak takip ediyoruz. Bu bilgisayarlar bazı bulmacaları çözmekte de yardımcı oluyor. Entropy Centre adlı bu ay istasyonunda neler olduğunu çözmeye çalışırken çok iyi tasarlanmış ve göz alıcı duran mekanlardan etkilenmemek gerçekten elde değil. Çoğu zaman bulmacaya bakmadan önce kendimi etrafı incelemeye kaptırdığımı da itiraf edeyim.

Neden sonuç ilişkisini iyi kuran çözümü bulur
Aslında oyunun tek bir mekaniği var ve o da çok basit: Nesneleri (zamanı değil) geri sarmak. Oyunda ilerledikçe bulmacayı oluşturan nesnelerle farklı şekillerde etkileşime girebiliyoruz. Çoğunun birden fazla çözümü olabiliyor ve yaratıcılık size kalmış. Büyük çoğunluğu çok karmaşık değil ve aslında mantığı kavradıktan sonra ulaşılması gereken noktayı tersten izleyerek yapılması gerekenleri hızlıca çözebilir hale gelebilirsiniz. Çoğunu ilk seferde de tamamlayabilirsiniz. Ancak yine de burada ilginç olan, sahnedeki unsurlarla nasıl etkileşime girdiğimiz.

Temel olarak tüm etkileşime girilebilir unsurlar bir küp ya da platformdan oluşuyor ve bunları birbirinden ayıran şey, size ve sahneye olan etkileri. Örneğin bir kübe iki yerde ihtiyacınız varsa ilk olarak onu son ihtiyacınız olan yere daha sonra da ilk ihtiyacınız olan yere koymalısınız ki nesneyi geri sardığınızda işinize yarayabilsin. Yazarak anlatmak gerçekten oldukça zor ama oyun boyunca kusursuz işlediğini söyleyebilirim.

Her nesnenin bir nedeni ve bir sonucu var: Bir kutuyu alıp bir taraftan diğerine hareket ettirirsek, yeni aracımızla bu nesneyi istediğimiz kadar geriye itmek için bu yolu manipüle edebil hale gelebiliyoruz. Entropi Merkezi bu süreyi 38 saniye ile sınırlıyor. Ancak bunun bulmacaları çözmek için fazlasıyla yeterli bir süre olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca, nesnenin o ana kadar izlediği yolu görebilmek veya yanlış bir hareket yaptıysak geri tepme süresini sıfırlayabilmek için bize seçeneklerde sunuluyor. Bunu ekranda anlamak elbette çok daha kolay ve emin olun sezgisel kontroller sayesinde zıplama düğmesine basmak kadar basit.

Tertemiz ve göz alıcı bir tasarım
Entropi Center, Portal'da kullanılandan biraz daha karmaşık mekaniklere sahip, bu yüzden herkesin her zaman neler olduğunu anlaması için temiz ve son derece görsel bir arayüz oluşturmak için büyük bir çaba sarf etmişler. Renk ve ışık paleti de çok temiz ve herhangi bir detayı kaçırmamanız için en ideal şekilde tasarlanmış. Çoğu zaman bulmacayı düşünüp sindirmek için sınırsız süremiz oluyor.

Ancak aralara serpiştirilmiş hızlı hareket etmemizi ve karar vermemizi gerektiren bulmaca alanları da var. Örneğin devrilip bizi ezmek üzere olan bir sütunu anında fark edip geri sarmak ya da kendimizi düşman mermilerinden korumak için hızlı olmamız gereken bazı gergin durumlarla da tanışıyoruz. Bunlar dozajında kullanılmış bir çeşitlilik sağlıyor ve basitliklerinden ayrılmadan zihninizi temizleyen ve size birkaç dakikalığına ihtiyaç duyulan aksiyonu da sağlıyor.

Entropi Center’ın 8 saati aşan oyun süresi boyunca sadece tek bir mekanik üzerine kurulu olmasına ve çoğu bulmacada benzer şeyler yapmanıza rağmen, etkileşime girdiğimiz nesnelerin bir araya gelmesi ile çeşitlenen bulmacalar için kesinlikle kendini tekrarladığını söylemek doğru olmaz. Eğlence ve zaman zaman aksiyon hiç eksik olmuyor. Elbette bazı bulmacalar çok basit olmaktan kurtulamıyor çünkü bir süre sonra mekanikleri anlamış oluyorsunuz. Ancak, çoğu zaman nesnelerin geri sarılması gibi tuhaf bir mekaniği kolaylıkla ve zarafetle kullanan gerçekten ilham verici bulmacalarla oyun boyunca sizi şaşırtmaya başarıyor.

Sonuç
The Entropy Center, bulmaca oyunlarında hala yapılmamış bir şeyler kaldığını gösteren en iyi örneklerden biri. Zamanın genelini değil, bir nesne için zamanı geri sarmak; orijinal, eğlenceli ve sürekli gelişen bir mekanik. Tamamladığım her seviyede beni şaşırtmayı başardı. Stubby Games, ilk oyunu ile çıtayı gerçekten yüksek bir yere koymuş oldu. Bir sonraki oyunlarını heyecanla bekliyor olacağım. Bulmaca oyunu arayanlara ilaç gibi gelecek bir oyun, mutlaka oynamanızı tavsiye ederim.

85

Geliştirici: Stubby Games
Yayıncı: Playstack
Platform: Xbox Series S/X, Xbox One, PS5, PS4, PC
Tür: Macera, bulmaca
Web: www.theentropycentre.com