Uzaylılarla karşılaşmamıza 1.500 yıl var!

Yeni araştırma, uzaylılarla yakın zamanda karşılaşmayı umanları büyük hayal kırıklığına uğratacak!

1.500 yıl daha bekleyeceğiz!

Fermi Paradoksu, şimdiye kadar bir uzaylı medeniyeti ile karşılaşmamız gerektiğini söylemekte ancak, tahmin edebileceğiniz gibi, halen başka bir medeniyet ile karşılaşmış değiliz. Ancak 500 yıllık filozofik prensibi uygulayan Cornell University araştırmacıları, Büyük Sessizlik'in beklenmeyen bir şey olmadığını, sadece biraz daha zaman tanımamız gerektiğini söylemekte.

Astronomlar Even Solomonides ve Yervant Terzian, Fermi Paradoksu ile Sıradanlık İlkesini birleştirerek, uzaylılardan önümüzdeki 1.500 yıl daha ses duymamamız gerektiğini savunuyor. Bunun sebebi de Samanyolu Galaksisi'nin büyüklüğü ve radyo dalgalarının uzaydaki ilerleme hızının yanı sıra, insanlığın "sıradanlığı" ile ilgili gözüküyor.

Yapılan basın açıklamasında Solomonides, her an uzaylılardan ses duyabileceğimizi ancak bu olasılığın 1.500 yıl sonrası için daha da arttığını söylemekte: "O ana kadar - gerçekte olmasak bile - yalnız gibi gözükebiliriz. Ama eğer izlemeyi veya dinlemeyi bırakırsak sinyalleri kaçırabiliriz. Bu yüzden de bakmaya devam etmeliyiz."

Bir fizikçi olan Enrico Fermi, neredeyse yarım yüzyıl önce Samanyolu Galaksisi'nin devasa ve yıldızlarla dolu - yaklaşık olarak 200 milyar - olmasına rağmen uzaylıların varlıklarını bir şekilde duyurmak için yeterince zamana sahip olduklarını söylemekte. Bu paradoks için şimdiye kadar pek çok çözüm sunulmuş durumda ancak kesin bir sonuca varılabilmiş değil.

Sıradanlık İlkesi ise 16. YY matematikçisi Copernicus'un önerdiği ve Dünya, insanlık ve evrendeki yerimizin hiçbir özel yanının olmadığını hatta genel olarak bakıldığında oldukça sıradan ve sıkıcı olduğunu söyleyen bir ilke.

Yeni araştırma, diğer galaksilere göre devasa olmayan bizim sıradan spiral galaksimizin bile çok büyük olduğunu belirtirken, pek çok gezegene ve yıldıza ulaşmış olmamıza rağmen bu büyüklük dolayısı ile yalnız gözükmemizin normal olduğunu söylemekte. Örneğin biz, geçtiğimiz seksen yıl boyunca Dünya'dan radyo sinyalleri yayınlıyorduk ve bunlar da, sürekli büyüyen bir balon gibi, durmadan uzayda yayılmaya devam ediyor. Bu sinyallere ulaşan uzaylıların öncelikli olarak bu sinyalleri fark etmeleri ve yabancı olarak algılamaları gerekmekte. Daha sonra da bu sinyalleri çözmeye uğraşmaları şart. Bununla beraber Dünya'dan yayılan radyo sinyalleri henüz sadece Güneş'ten 80 ışık yılı uzaklığa ulaşmış durumdalar ve bu da yaklaşık olarak 8.531 yıldız ve tahmini olarak 3.555 Dünya benzeri gezegen anlamına gelmekte.

Her ne kadar bu sayı çok fazla gibi gözükse de, Solomonides'in söylediğine kovanın içerisinde sadece bir damla. Bu sayı, Samanyolu Galaksisi'ndeki gezegen alanının sadece yüzde 0.125'i anlamına gelmekte. Mantıken, aynı durum diğer zeki uzaylı ırklar için de geçerli ve bu yüzden de uzaylılar ile iletişime geçmiş olabilmemiz için galaksinin özel ve göreceli olarak küçük bir alanında olmamız gerekiyor. Ve araştırmanın da belirttiği üzere "özel olmadığımızı biliyoruz."

Bu yüzden de gerçekçi olarak bakıldığında, bir başka uzaylı ırktan ilk duyumu alabilmek için Samanyolu'nun en azından yarısına ulaşmış olmamız gerekiyor ve bu da 1.500 yıl boyunca daha olmayacak. Tabii ki bunun anlamı daha yakın bir zamanda başka bir medeniyetle karşılaşmayacağımız veya eğer bu süre içerisinde bir karşılaşma olmazsa evrende yalnız olduğumuz olmuyor. Araştırmacılar sadece "o zamandan önce bir şey duyma ihtimalimizin düşük olduğunu" söylemekteler.

Uzaylılarla karşılaşmamıza 1.500 yıl var!

Tabii ki bu araştırmanın kabul ettiği bazı sorunları da bulunmakta. Öncelikli olarak araştırma, klasik SETI'nin gezegenler arası iletişim yolu olduğunu kabul etmekte. Zaman ilerledikçe de uzaylılar ile iletişim için daha önemli ve hızlı yollar olabileceğini öğreniyoruz. İkinci bir problem ise, Solomonides ve Terzian'ın radyo dalgalarının uzun mesafelerde büyük ölçüde bozulduğunu görmezden gelmeleri. Uzaylı bir ırkın binlerce ışık yılı uzaklıktan gelen bir radyo sinyalini fark edebilmeleri için, büyük radyo antenlerini uzun süreler boyunca gökyüzündeki tek bir noktaya odaklamaları gerekmekte. Bu da büyük bir kaynak masrafı olmasının yanı sıra, oldukça küçük bir ihtimal gibi gözüküyor.

En son olaraksa, araştırmacılar, Fermi Paradoksu'nun önemli bir parçasına cevap vermiyor: Uzaylıların en sonunda kolonileştirme çalışmalarına başlamaları. Daha önceki hesaplamalar, Samanyolu'nun yaşı dolayısı ile şimdiye kadar pek çok kez kolonileştirilmiş olabileceğini göstermekteydi. Hatta yakın bir zamandaki bir araştırma, bu kolonileştirmenin bir milyar yıldan çok daha kısa bir sürede tamamlandığını söylüyordu. Yeni araştırmada bu durum tamamen göz ardı edilmekte.

Sonuç olarak, bu araştırma her ne kadar cesaretlendirici olsa da, Büyük Sessizlik için kesin bir cevap sunmamakta. Fermi Paradoksu halen önemli bir problem ve Sıradanlık İlkesi, bu sorunu çözmek için tek başına yeterli değil...

Okuyucu Yorumları