ABD'nin yeni başkanı Donald Trump, geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada iklim değişikliğinin gerçek olup olmadığını "kimsenin gerçekten bilmediğini" söyledi ve ABD'nin bir yıl önce Paris'te imzalanan küresel ısınma anlaşmasından çekilip çekilmemesi gerektiği üzerinde "çalıştığını" açıkladı.
Fox News Sunday sunucusu Chris Wallace ile yaptığı röportajda Trump, iklim değişikliğinin varlığı konusunda "açık görüşlü" olduğunu söylerken, Başkan Obama'nın karbon emisyonunu düşürme çabalarının Amerika'nın küresel rekabetini düşürdüğünü belirtmekteydi.
Halen açık görüşlü olduğunu ve gerçeği kimsenin gerçekten bilmediğini söyleyen Trump, bunun kesin ve hızlı bir şey olmadığını ve bildiği şeyin "diğer ülkelerin (ABD'nin) ekmeğini yediği" olduğunu belirtmekteydi.
Bilimsel veriler, özellikle fosil yakıtların kullanımı gibi insan aktivitelerinin iklim değişikliğinin arkasındaki en büyük etken olduğunu göstermekte. Ancak bu durum, Trump'ın bilim adamları ile ilk anlaşmazlığı değil.
Başkanlık seçimleri sırasında da Trump, iklim değişimine Çin tarafından yönetilen bir "dolandırıcılık" olarak hitap etmişti ve daha sonraki bir açıklamasında da bu yorumunun bir şaka olduğunu söylemişti. Ancak New Hampshire'daki bir konuşmasında da küresel ısınma fikri ile dalga geçmişti. Bu etkinlikte bulunan, League of Conservation Voters üyesi Meghan Andrade, Trump'ın bu sorunu nasıl çözmeyi planladığını sorduğunda başkan, küresel ısınmaya kaç kişinin inandığını sorgulamıştı. Küresel ısınmaya kaç kişinin inandığını üç kere sorduktan sonra Trump, salonda Andrade dışında "kimsenin" küresel ısınmaya inanmadığı sonucuna ulaşmıştı.
Trump, çevresel düzenlemelerin, Çin ve diğer ülkelerdeki üreticilerin ABD'deki sınırlamalar olmaksızın çalışabildikleri gerçeğine karşı dengelenmesi gerektiğini söylemekte. ABD, 2008 yılından beri diğer gelişmiş ülkelere göre daha hızlı büyümekte ancak Çin gibi gelişmekte olan ülkeler, daha yüksek büyüme oranları göstermekte. Tabi ki ekonomistler genel olarak ABD'yi diğer endüstrileşmiş ülkeler ile karşılaştırmakta. Çünkü gelişmekte olan ülkeler genellikle gelişmiş ülkelere göre daha hızlı büyüyor.
Trump'ın tam hedeflerinin ne olduğu henüz belli değil ancak küresel ısınmaya pek inanmadığı rahatlıkla söylenebilir. Ayrıca Trump'ın seçtiği bakanları da görüşlerine katılıyor gibi gözüküyor...