Oyun-Test: Assassin's Creed (PC)

En çok merak edilen oyun Assassin's Creed PC'ye geldi. CHIP Online oyunu sizin için test etti!

Assassin's Creed

İpek Özdemir

Haksızlık: Daha geçtiğimiz yılın Kasım ayında Xbox ve PlayStation kullanıcıları Akrobatik katil Altair ile orta çağdaki çatıları uçurabiliyorlardı. Buna karşılık PC kullanıcılar üzücü bir haber ile teselli edilmişlerdi: "altı ay daha zamana ihtiyacımız var". Beklemeye değip değmediğini testimizi okuduğunuzda anlayacaksınız.

Ubisoft Montreal, "PC Versiyonu için özel bir çaba harcıyoruz. Zamana ihtiyacımız var." diyerek PC versiyonundaki gecikmeyi açıklıyordu. Bu ne anlama gelir? Değiştirilmiş oyun özellikleri, yüksek performans, daha şık bir grafik ve -krema kıvamında- yeni ek içerikler. Evet, altı ay geçti- Hesap günü: Cut Edition yöneticileri bu uzun bekleme süresinin hesabını gerçekten verebilecekler mi?

Senkronizasyon

Senkronizasyon
Akrobasi: Cesurca bir atlayış bazı zamanlarda Altair'in hayatını kurtarıyor.

Kudüs zamanın üçüncü haçlı seferi. Orta çağdan kalma şehrin çatılarının üzerinde en büyük kilisenin tepesinde örtülü bir şahsiyet dinleniyor. Hareketliliği izliyor, arıyor, gizli yolları gözetliyor. Sonra - hedefini görmüş gibi - hedefe yöneliyor. Hızlı bir sıçrama ile kalenin kenarından atlıyor - yüzlerce metre derine. Görüş bulanık, tuhaf semboller yanıp sönüyor ve bir bilgisayar sesi uyarıyor: "senkronizasyon hatası".

Nasıl yani? Bilgisayar .. hemde orta çağda ? Şimdiye kadar hayatını bir taşın altında geçirmiş olanlar için yada konsol oyununun büyük boy reklamlarını daha önce hiç görmemiş olanlar için hikayeyi kısaca tazeliyelim: Animus olarak adlandırılan şey sayesinde genç Barkeeper Desmond atalarının hatıralarına geri dönebiliyor ve kendisini 1191 yılına geri götürüyor - Kiralık katil Altair kılığında.

Deja-Vu

Deja-Vu

Animus-oturumlarında Altairs'in insanlığı zorluklarla karşı karşıya bırakabilecek bir sır arayışında katil kariyerinden de farklı farklı durumlarına tanık olacaksınız. Bunun en mükemmel yanı ise: Bu interaktif geriye dönüş gezilerinde yumurtadan yeni çıkmış bir ceylan gibi bu batı şehrinin çatılarının üzerinde ordan oraya atlayabilirsiniz.

Assassine kelimesini duymuş olanlar genellikle Ubisoft başlığı altındaki uzunca anlatılmış tüm Gameplay mekanizmalarını da bilirler: İş arkadaşları Garret(Thief) yada Sam Fisher(Splinter Cell) de olduğu gibi Altair de sayısız görevleri sırasında ispiyonluyor, sessizce yaklaşıyor ve alçakça katlediyor. Ve bütün bunları sadece işini sevdiği için yapıyor. Bu arada görev işleyişi her zaman aynı: önce usta Altairs'den öldürülmek üzere bir hedef şahıs alınıyor. Sonraki adım bu cinayet ile son bulacak suikast hazırlıkları.

Bu plan ilk görevde özellikle heyecan verici: Usta Al Mualim Altair'i Şam'a sevk ediyor. Altair orada despot Tamir'in fişini çekecek. Yani, fokur fokur kaynayan bir metropolün içine giriyorsunuz ve araştırmalar başlıyor: bilgilendirilmiş insanları sorgulayarak, başkalarının konuşmalarını dinleyerek yada gizli mesajları çantalardan çalarakyavaş ama emin adımlarla Tamir'in yaşadığı bölgeye ulaşıyorsunuz.

Bord'daki extralar

Bord'daki extralar
Tırmanmak, atlamak, sesizce yaklaşmak: Bir Assassin'in izlediği yollar.

Oyunun konsol sürümünden farklı olarak pc sürümde beş yerine tam dokuza varan araştırma çeşidi mevcut. Bunların yanında yeni olan, önceden belirlenmiş bir süre zarfında belirli sayıda flama toplamanızı gerektiren bayrak yarışı, dost Assassin'lerin eskortu, çarşıları yok etme ve okçuların kapatılabilmesi. Suikastın tamamlanabilmesi için bu görevlerden iki yada üç tanesinin yerine getirilmesi yeterli oluyor.

Assassin's Creed oyunundaki en güzel özellik ise son derece yoğun atmosfer: Akkon, masyaf, kudüs ve şam şehirleri son derece detaylara uygun bir şekilde düzenlenmişler. Sokaklara gayretli bir çaba hakim. Tüccarlar pazarlık ediyorlar, devriyeler geziyor, kadınlar caddelerde su testileri taşıyorlar - ve tüm bunların arasında: oyuncu. Altair tanınmadan ve son derece uysal bir şekilde insan topluluklarının arasında hareket ediyor. Buna karşılık dikkat çekici olarak haddinizi bilin, insanlar fısıldaşıyorlar ve alçak katilleri parmakları ile gösteriyorlar.

Buna ek olarak bir de ezici özgürlük duygusu geliyor: Altair oyuncunun gördüğü hemen hemen her yere tırmanabiliyor: Büyük binalar, katedraller, direkler - yetenekli atletler için hiç sorun değil. Sadece iki tuş ile balkonlara sıçrıyorlar, çatı oluklarında sallanıyorlar, geniş zeminlerden atlıyorlar. Ve bu animasyonlar öyle gerçekçi bir şekilde yapılmışlar ki, fas prensi ve bayan Croft dahi direk bir karşılaştırmada oldukça yaşlı görünüyorlar.

Mükemmel düşünülmüş oyun yönetimi konsol versiyonundan bilgisayar sürümüne ustaca nakledilmiş. Ancak dikkat: oyunun ilk saatinde fare ve klavye kombinasyonu daha alışılmadık ve yanıltıcı olabilir. Biraz alıştırma ile bu son derece kolay yönetim siz farkında bile olmadan sanki kanınıza işliyor.

Tüm bunlar daha önce de yaşanmıştı

Tüm bunlar daha önce de yaşanmıştı
Kılıççılar: Dövüş sistemi yenilikçi fakat nispeten basit.

Oyun esnasında konsol versiyonundaki macerada hiçbir değişiklik farkedilmemesi önceden düşünülmüştü. Ancak bunun bilgisayardaki en büyük eleştiri noktası: Sürekli yeniden ortaya çıkan tanındık elementler ve kendini tekrar eden oyun hikayesi oyunun çok çabuk eskimesine neden oluyor. Daha oyuna başladıktan üç saat sonra herşey yaşanmış ve görülmüş durumda. Sürekli biryerlerden bilgiler topluyorsunuz ve sonra hedef kişilere suikastler geliyor.

Sonuç: Standart durumlar. Altair tırmanıyor, sıçrıyor ve koşuyor. Burada birinden bişeyler duymalar, orada birileriyle dövüşmeler. Tüm bilgileri topladıysanız, ana hedefinize yükleniyorsunuz. Görev tamamlandı. Farklı şehirler de birbirinin aynı gibi göründüğü için Assassin's Creed dünyası korkunç derecede karştırılabilir.

Ve: Assassin's Creed enine doğru hemen hemen sonsuz bir özgürlüğe sahip iken yeryüzündeki dünya oldukça sınırlıymış gibi bir his veriyor. Şehirlerin dışında dar alanlarda hareket ediyorsunuz, metropollerin içerisinde ise devamlı mavi enerji bariyerleri var. Altair bir şehir duvarına ulaştığında zaten keşif kapısı kapanıyor. Böylece var olduğu sanılan özgürlüğün bir aldatmaca olduğu çabucak ortaya çıkıyor.

Dövüşlere

Dövüşlere
Hızlı: Altair iş başında.

Oyun için de de çokca alıntı yapılan Assassin's Creed şu şekilde özetlenebilir: dikkat çekmeyen, belirgin ve yardıma hazır. Tuhaf olan oyuncunun, oyunun hiç bir anında ölüm planlarından yada eylemlerinden ötürü hiç cezalandırılmaması.Çoğu zaman görevleri tamamlamanın en kolay yolu, düşmanınıza karşı başlattığınız ok saldırısı ve onu bulduğunuz anda öldüresiye dövmeniz. Sessisce yanına yaklaşmak başka bir yol.

Sonuç olarak dövüş sistemi (orjinal konsol versiyonunda da olduğu gibi) gerçekten de çok dikkatli davranmaya gerek kalmayacak kadar basit. Düşmanınızın hemen her hareketini bloke edebildiğiniz için onun sizi isabet etmesi hemen hemen imkansız. Kolay bir fare tıklaması ve biraz da alıştırma ile hemen öldüren, isabetli atışlar yapabilirsiniz - böylece düşmanınızın ne ölçüde iyi bir savaşçı olduğunun da pek önemi yok.

Fakat sunum her türlü endişenin üzerinde: Karakterlerin animasyonları birinci sınıf, oyunda yaşanan dünya bir sürü detay ile inanılmaz ölçüde homojen, gökyüzünden geçen bulutların çevreyi kısa süreliğine gölgelendirmesi, boş alanlarda uçuşan küçük polenler. Oyun esnasındaki motivasyonunuzun boşluklarını doldurmak için çok iyi seçilmiş oyun müziği.

Son söz: Assassin's Creed' in en güzel versiyonu

En önemliler en önce: Ubisoft Montreal altı aylık süreyi mükemmel kullanmış ve orjinal konsol versiyonunu kusursuz olarak bilgisayara aktarmayı başarmış. Oyun yönetimi önce biraz iyi düşünüşmemiş gibi görünse de çok kısa bir süre içinde kanınıza işliyor. İlave özellikler ve iyileştirmeler hoşunuza gidecek. Takdire şayan - tam böyle görünmeliydi!

Son söz: Assassin's Creed' in en güzel versiyonu

Oyunun prensiplerinde bir değişiklik yok- ne yazık ki. Çünkü sonraki kuşak konsol oyunlarında olduğu gibi kullanılmamış fikirler ve sonsuz tekrarlar ile bilgisayarda da çokça potensiyele sahip. Daha ilk görevden sonraki oyun akışı sürekli kendini tekrar eder biçimde, oyuncu olarak aslında herşeyi görmüş durumdasınız. Görevler eğlenceli olsalar dahi oyunun sonuna kadar hiç bir değişiklik olmuyor - uzun süreli oyun oynamayı sevenler için sıkıcı.

Peki tüm bunlara rağmen oyuncular neden oynamaya devam etmeyi tercih ediyorlar? Çünkü oyunun grafikleri şu aralar en iyiler arasında yer alıyorlar. Çünkü kusursuz yavaşça tırmanışlar kombinasyonundaki özgürlük hissi, fas prenslerinden kalma tip rekabeti oldukça yaşlı görünüyor.Aslında çok kısa olan oyun hikayesine rağmen hatıralara geri dönüş sırasında neler olacağını bilme isteği de oyunu oynamaya devam etmek için önemli sebeplerden. Yazık ki oyunun tam bir sonu olmayışı insanı hayal kırıklığına uğratıyor.

Grafik: Tüm çizgisi boyunca grafik tamamen ikna edici: detaylara önem verilerek oluşturulmuş dünya sizi oyunesnasında bir an durup etrafın kusursuz görünüşünün tadını çıkarmaya davet ediyor. Özellikle de fantastik animasyonlar oyunculara büyük süprizler hazırlıyorlar.

Ses: Mükemmel senkronizasyon, uyumlu ses efekleri, oryantal birinci sınıf oyun müzikleri - çok başarılı.

Gameplay: Assanssin's Creed önce bir açık dünya oyun parkı gibi görünüyor, sonra ama sürekli kendini tekrar eden nesneleri hemen farkediyorsunuz - saklı kalmış potansiyel.

Okuyucu Yorumları